Belki dikkatlerden kaçıyor olabilir diye hatırlatmak istiyoruz, 07 Ekim 2023 tarihinde İsrail, Filistin’e saldırmıştı.

07 Ekim tarihinden içerisinde bulunduğumuz zamana kadar İsrail’in Gazze şeridine düzenlediği saldırıda yaklaşık 17 bini çocuk, 11 bini kadın olmak üzere yaklaşık 42 bin Filistinli hayatını kaybetti yüz bin civarında Filistinli ise yaralandı.

Hatırlatmakta fayda var Türkiye’nin pek çok bölgesinde o günden itibaren gıyabi cenaze namazları kılındı, başta “Kahrolsun İsrail” diye başlayan ve ne işe yaradığı belli olmayan sloganlar atılarak Filistin davası canlı tutulmak istendi.

Dışarıda bunlar olurken 31 mart 2024 tarihinde yapılan yerel seçimde AK parti ve MHP’nin oluşturduğu Cumhur ittifakı ağır bir yara aldı, 03 Kasım 2002 tarihinden 22 yıl sonra ilk kez CHP bir seçimde AK Partiden fazla oy aldı, CHP seçimden birinci parti çıktı.

AK Partinin daha doğrusu Cumhur ittifakının seçimden başarısız olarak çıkmasının ana sebebi bilindiği gibi ekonomik göstergelerin bir türlü düzene girmemesi hayat pahalılığının her geçen gün gün bira daha fazla halkın boğazını sıkması olarak değerlendirildi.

Türkiye’de çok uzun bir dönemdir uygulanan dış siyaset anında iç siyasete etki ediyor, yıllar evvel Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Davos’ta “One Minute” söyleminin seçime etkisinin ne kadar fazla olduğunu hepimiz yaşadık, gördük.

Türkiye son dönemlerde Cumhuriyet tarihinin en ağır ekonomik krizini yaşıyor ve devam eden söz konusu krizinde kolay kolay giderileceği yok.

Böyle bir süreçte bir anda Suriye’de  63 yıldır devam Esad rejiminin çok değil on gün içerisinde sona erdiğini Beşar Esad ve ailesinin Suriye’yi terk ederek Rusya’dan sığınma istediklerini televizyonlardan sanki bir canlı yayın seyreder gibi izleyip durduk.

Böylesi durumlarda bizim ülkemizde başta ekonomik sıkıntılar olmak üzere vatandaşın hayatına bire bir etki eden tüm sorunlar rafa kalkar, Dışarıda meydana gelen ve halen daha bize ne faydası olacağını anlayamadığımız gelişmeler yurt içerisinde karşı karşıya kaldığımız sorunları anında rafa kaldırır.

Türkiye 1983 yılında PKK terör örgütünün Eruh’ta başlattığı kalkışma dolayısı ile o gün bu gündür terör ile mücadele ediyor, 03 Kasım 2002 tarihinde yapılan genel seçim öncesi hepimizin kabul edeceği gibi terör nerede ise sıfır noktasına kadar geriletilmişti.

Bunun dışında Türkiye’yi sıkıntıya sokacak bir savaş ile karşı karşıya kalmadığını biliyoruz, Geçen bu yıllar içerisinde ülke sınırları içerisinde yaşayan milyonlarca vatandaşımız bir gün olsun “oh” diyemedi, ekonomik olarak rahatlama imkanı bulamadı.

Bizim de sınır komşusu olduğumuz Ortadoğu coğrafyası oldum olası huzuru bulamadı, nerde ise tamamı Emperyalist güçlerin uydusu durumunda bulunan Ortadoğu’daki devletlerin içerisinde bulunduğu sorunlar ister istemez bizi de etkiliyor, huzursuz ediyor.

Böyle bir noktada biz kendimizi çok uzun yıllar solunum cihazına bağlı olarak yataktan çıkamayan bir hasta olarak değerlendiriyoruz.

Hayatının nerede ise tamamını yüksek faiz, yüksek pahalılık ve hiç durmayan zamlar ile geçiren birisi olarak söz konusu zor şartların iyileşeceği ile ilgili en ufak bir beklentimiz kalmadı.

Artık dış politikanın içeriye tahvil edilmesi anlayışından vazgeçilmeli, insanımızı rahatlatacak ekonomik tedbirlerin alınması adına çalışmalar yapılması gerekli.

Solunum cihazına bağlı yaşamak daha ne kadar sürecek ?