İnsanoğlu doğduğu günden itibaren önce kendisine sonra da etrafına faydalı olmak adına koşar durur, yaşayacağı zaman zarfında siyasette, ticarette, sosyal hayatta başarılı olabilmek adına gecesini gündüzüne katar.
Bu kadar koşuşturma sonrası çoğu zaman sabah kahvaltısını unutur, günlük koşuşturma sırasında vakit darlığından olsa gerek öğlen yemeğini ayak üstü hafif bir atıştırma ile geçirir akşam ise çoğu zaman ailesi ile aynı masada yemek yemeye imkan bulamaz.
Bu kadar koşuşturma sırasında elbette yılların su gibi hatta sudan daha hızlı bir şekilde akıp gittiğinin farkıma varamayan insan bir bakar ki saçlar dökülmüş, dişler azalmış, gözler daha az görüyor.
Yunus Emre insan hayatının ne kadar sınırlı olduğu ile ilgili olarak,
Sular hep aktı geçti
Kurudu vakti geçti
Nice han, nice sultan
Tahtı bıraktı geçti
Dünya bir penceredir
Her gelen baktı geçti” diyor.
Dünyada yaklaşık 8,5 milyar insanın yaşadığı söyleniyor, Ekonomik durumu en iyi olan ülkeden sefilleri yaşayan bir başka ülkeye kadar temel hedef daha iyi bir hayat.
Ancak kişi hayatta ne olursa olsun, yani ülkenin en üst noktadaki yöneticisinden , en yoksul en gariban vatandaşa kadar kim varsa sanki bu dünyada hiç ölmeyecekmiş gibi yaşar ve beklentilerini en üst noktaya kadar taşımaya çalışır.
Bütün bu anlatmaya çalıştığımız çaba bir sabah bir caminin hoparlöründen “Falanca insan vefat etti. Cenazesi şu gün şu saatte şu camide kılınacak cenaze namazı ile falanca mezarlığa defnedilecek” ifadesi ile sona erer.
Aslına bu hayatın sona erme ifadesi nerede ise bu dünyaya veda eden herkes için işleri yarım kaldı anlamını taşımaktadır.
Dünyanın en varlıklı insanları
Dünyanın en zengin insanları
Dünyanın en ünlü sanatçıları
Padişahlar
Krallar
Cumhurbaşkanları
Başbakanlar,
Başbakanlar
İle başlayan ve devam eden hemen herkesin bu dünyada yarım kalır.
Gün içerisinde oradan oraya koşturan, kendisine zaman ayıramayan, önce kendisini sonra eşini dostunu, arkadaşlarını, akrabalarını o koşuşturma içerisinde ihmal eden kim varsa bir tamamına denk geldiğimizde “Boşuna koşturma burası dünya, burada tüm işler yarım kalır” ifadesini kullanıyoruz.
Haksız da sayılmayız.