SAĞLIK

2 gençten biri eğlence amaçlı alkol tüketiyor

TÜİK Türkiye sağlık araştırması sonuçları; alkole başlama nedenlerini ortaya koydu. Buna göre, 2010 yılında alkole başlama en çok ‘Merak’ nedeniyle olurken, 2022’de her 2 kişiden birinin eğlence amaçlı alkole başladığı görüldü.İSTANBUL (İGFA) - Gençlerin alkol ya da diğer maddelere yönelme sebeplerinin kişisel farklılıklara göre değişiklik gösterdiğini dile getiren uzmanlar, genel olarak merak duygusu, arkadaş etkisi, akran baskısı, özenti, eğlenme amaçlı ve stresle başa çıkmak için alkole yönelme olduğunu, son yıllar ise sosyal medyanın da etkisinin bulunduğunu söylüyor. Sosyal medya ve diğer platformların, özellikle Z kuşağı için bir yaşam tarzı vitrini işlevi gördüğünü ve hedonistik değerleri pekiştirdiğini vurgulayan Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. C. Onur Noyan, “Gençler arasındaki hedonistik eğilimler yalnızca alkol kullanımıyla sınırlı kalmıyor; alışveriş alışkanlıkları, güzellik ve kişisel bakım çabaları, markalı ürün tercihleri ve yemek yeme alışkanlıkları gibi konularda da kendini gösteriyor.” dedi.

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. C. Onur Noyan, gençlerin alkole başlama nedenlerini değerlendirerek, ailelere önerilerde bulundu.

“GENÇLERDE ALKOLE YÖNELMEDE SOSYAL MEDYA DA ETKİLİ OLMAYA BAŞLADI”

Prof. Dr. C. Onur Noyan, gençlerin alkol ya da diğer maddelere yönelme sebeplerinin kişisel farklılıklara göre değişiklik gösterdiğini dile getirerek, “Ancak, genel olarak beş temel etkeni belirleyebiliriz: Merak duygusu, arkadaş etkisi, akran baskısı, özenti, eğlenme amaçlı ve stresle başa çıkmak için. Bu beş faktörün yanında son yıllardaki gelişmelerle sosyal medya etkisi de yani bir etmen olarak değerlendirilebilir.” dedi.

“GENÇLERİN MERAKLARINI DOĞRU BİLGİLERLE TATMİN ETMEYİ HEDEFLİYORUZ”

Bağımlılık konusunda farkındalık yaratma çalışmalarında özellikle üzerinde durulan noktanın, merak ve korku arasındaki dengeyi sağlamak olduğuna vurgu yapan Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. C. Onur Noyan, “Ailelerin, okulların ve bu alanda faaliyet gösteren kurumların sağladığı bilgilerle gençlerin meraklarını doğru bilgilerle tatmin etmeyi hedefliyoruz. Terazi metaforu ile düşünürsek, bir tarafta bilgi arayan meraklı bir genç, diğer tarafta doğru bilgilerle donanmış ve yüksek farkındalığa sahip bir genç bulunmaktadır. Terazinin hangi tarafı daha ağır basıyorsa, genç o yönde bir gelişim gösterecektir.” diye konuştu. 

“ERİŞİM KOLAYLIĞI ALKOL KULLANIMININ ARTMASINA SEBEP OLABİLECEK FAKTÖRLERDEN”

Ergenlik döneminde, beyin henüz gelişimini tamamlamadığından, özellikle ön beynin (mantıksal kararlarımızı yöneten bölüm) olgunlaşmadığını kaydeden Prof. Dr. C. Onur Noyan, “Bu durum, ergenlerin duygusal olarak daha hareketli ve riskli davranışlara açık olmalarına yol açar. Yenilik arayışı ve heyecan, bu dönemde özellikle yüksektir. Umutsuzluk, yalnızlık hissi, sosyal kaygı, öz benlik algısının düşük olması, kimlik arayışı ve kendisine grupta yer edinme çabası gibi bireysel faktörler bağımlılığa yatkınlığı etkileyen temel unsurlardır. Erişim kolaylığı da bu dönemde alkol kullanımının artmasına sebep olabilecek faktörlerdendir. Herhangi bir maddenin kolaylıkla bulunabileceği ya da elde edileceğine yönelik algının o maddenin kullanım oranlarını arttırdığını daha önceki yıllarda yapılan çalışmalardan biliyoruz. Bu sebeple alkol, tütün ürünleri gibi yasal maddelere erişime yönelik yaş kısıtlamalarının iyi takip edilmemesi de kullanımın yaygınlaşmasına sebep olabilir.” Diye uyarılarda bulundu.

ALKOLE BAŞLAMA YAŞINDA LİSE DÖNEMİ DAHA RİSKLİ

“Alkol kullanmaya başlama yaşına yönelik çok net bir verimiz olmasa da lise döneminin bu açıdan daha riskli olduğunu söyleyebiliriz.” diyen Prof. Dr. C. Onur Noyan, “Elbette daha önceki yaşlarda kullananlar olabileceği gibi daha sonraki yıllarda başlayanlarda olacaktır. TÜİK’in yaptığı diğer araştırmalara göre 2022 yılında 15-24 yaş aralığındaki bireylerde hiç alkol kullanmamış olma durumu yüzde 90’a yükselmiştir. Bu oran geçtiğimiz yıllarda 2019 (yüzde 84), 2016 (yüzde 85) iken 2022’de artış göstermiş olması önemlidir. Verilen eğitimlerin, farkındalık çalışmalarının, merak duygusunun azalmasına sebep olan yaşam tarzının etkili olduğunu düşünmekteyim.” dedi.

“SOSYAL MEDYA BİR YAŞAM TARZI VİTRİNİ İŞLEVİ GÖRÜYOR”

Yapılan anketlerdeki alkol kullanma sebeplerindeki değişimin de çok önemli olduğuna vurgu yapan Prof. Dr. C. Onur Noyan, şu bilgileri verdi:

“2010’da merak duygusu alkol kullanma nedenleri arasında öndeyken 2022’de eğlence amaçlı alkol kullandığını belirten bireylerin artması dikkat çekicidir. Eğlence amaçlı alkol kullanma oranları yıllar içerisinde artış göstermiştir.  Bu artışta birden fazla etkenin önemli olduğunu değerlendiriyorum. 

Özellikle Z kuşağı olarak adlandırılan 15-24 yaş arasındaki kuşağın doğumlarından itibaren teknolojik gelişmeler ve sosyal medya ile çok sıkı bir ilişkide olmaları yaşam tarzı tercihleri ve davranış kalıplarını etkileyerek etkili olmuştur. Sosyal medyada, dizi/film platformlarında ve hatta bilgisayar oyunlarında alkol tüketimi olumlu bir şekilde tasvir edilmekte ve eğlenmek için alkolün gerekli olduğu mesajı verilmektedir. 

“GENÇLER ARASINDAKİ HEDONİSTİK EĞİLİMLER YALNIZCA ALKOL KULLANIMIYLA SINIRLI DEĞİL”

Sosyal medya ve diğer platformlar, özellikle Z kuşağı için bir yaşam tarzı vitrini işlevi görmekte ve hedonistik değerleri pekiştirmektedir. Gençler arasındaki hedonistik eğilimler yalnızca alkol kullanımıyla sınırlı kalmıyor; alışveriş alışkanlıkları, güzellik ve kişisel bakım çabaları, markalı ürün tercihleri ve yemek yeme alışkanlıkları gibi konularda da kendini gösteriyor. Bu materyalistik hedonizm, genç kuşakların günlük yaşam seçimlerini etkileyen geniş bir etmen haline gelmiştir.”

“SOSYAL MEDYA TEK TİP BİREY MODELİNİN ORTAYA ÇIKMASINA SEBEP OLABİLİR”

Bu durumun bazı olumsuz etkilerinin yanında olumlu etkilerinin de olabildiğini kaydeden Prof. Dr. Noyan, “Alkol ve sigara kullanıma yönelik farkındalıklarının artması kullanım oranlarının düşmesine sebep olabilmekte ama kullanma nedenleri de farklılaşıyor. Sosyal medya etkisi ile görünür olma, tek tip birey modelinin ortaya çıkmasına sebep olabilir. Gençleri kendi içlerindeki bireysel yeteneklerini ve özelliklerini ön plana çıkartacak şekilde gelişimlerine önem vermeye teşvik etmek faydalı olacaktır.” diye sözlerini tamamladı.