TÜRKİYE Barolar Birliği Başkanı Metin Fevzioğlu, Denizli'de katıldığı panelde Anayasa değişikliğini anlatırken başındaki kasketi çıkararak, "Canı sıkılınca şapkasını değiştirecek" dedi.

Denizli Barosu'nda düzenlenen konferans ardından Bozkurt'a bağlı Alikurt Mahallesi'nde düzenlenen panelde Anayasa değişikliği hakkında bilgi verildi. Alikurt Düğün Salonu'nda düzenlenen Anayasa Değişikliğini Tartışıyoruz Paneli'ne Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Fevzioğlu, Anayasa Hukukçusu Prof.Dr. Süheyl Batum ve Denizli Baro Başkanı Müjdat İlhan konuşmacı olarak katıldı. Bozkurt Belediye Başkanı CHP'li Birsen Çelik'in de katıldığı panelde Fevzioğlu, 16 Nisan'da referandumla halka sorulacak 18 maddelik Anayasa değişikliğinin neler getirdiğini anlattı. Türk milletinin geleceğine sahip çıkma konusunda büyük bir kararlılık gösterdiğini belirten Metin Feyzioğlu, şunları söyledi: 

"Türk milleti bu dayatmaya 'hayır' diyecek. Çünkü mesele bir siyasi parti meselesi değil. Memleketin tapusu meselesi. Çünkü bu tapu bize emanet, gelecek nesillerimizin emaneti. Ülkeyi şu ya da bu kişinin iyi yönettiğini düşünebilirsiniz. Bu kişisel tercihinizdir. Bu nedenle tıpkı evinizin, tarlanızın tapusunu vermediğiniz gibi memleketin de tapusunu vermezsiniz. Nisan ayında referandumdan 'hayır' çıkacak ve yönetimde bir değişiklik olmayacak. Her şey devam edecek. Türk milleti geleceğine sahip çıkma konusunda azim ve kararlılığını dünyaya bir kez daha ilan etmiş olacak. Ertesi gün istediği siyasi partiye yine oy verecek. Ama evlatlarının geleceğini boş kağıda imza atarak tehlikeye atmamış olacak." 

Konuşması sırasında iki kişiden kasketlerini isteyen Fevzioğlu, değişikliği kasketlerle anlattı. Değişiklikle mahkemelerin doğrudan siyasi parti genel başkanına bağlanacağını ileri süren Feyzioğlu, şöyle devam etti:

"Bu şapka parti genel başkanlık şapkası. Takıyor bunu, diyor ki 'milletvekilleri benim partimden' olacak. Sonra bunu çıkarıp, devlet başkanı şapkasını takıyor. Şimdi de 'ben devlet başkanı oldum' diyor. Bu şapkayla da 'devlet başkanı işlerimi yaparım' diyor. Yargı mensuplarının, rektörlerin, aklınıza gelebilecek tüm bürokratların atamasını kendisi yapıyor. Canı sıkılınca da yine şapkasını değiştirip parti genel başkanı şapkasını takıyor. Ya ne güzel hayat bu. Ama ben eminim ki; 'size böyle bir yetki verelim mi?' deseler istemezsiniz." 

Türkiye'nin tapusunun tek kişiye verilmesi halinde ülkenin demokratik bir ülke olmaktan çıkarılmış olacağını, bunun da bölünme tehlikesini yakınlaştıracağını savunan Feyzioğlu, "Bu durumda Türkiye'den toprak koparmaya çalışan bölücü terör örgütü uluslararası platformda özgürlük savaşçısı ve gerilla olarak kabul edilecektir. Bu da beraberinde bazı ülkelerin bu alçak terör örgütüne istihbarat ve lojistik destek vermesi tehlikesini doğuracaktır" dedi.