2018 yılında "Var olan Parlamenter Sistem artık Türkiye’yi taşımaya yetmiyor bizim Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçmemiz lazım" denildikten kısa bir zaman sonra yapılan referandum ile Türk siyaseti yeni bir yola girmiş oldu.

Seçmenin vardır bunda bir hikmet diye ikna olduğu Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin 6 yılda ülkeyi getirdiği durumdan ne iktidar memnun ne de muhalefet.

Bugün Türkiye’de kimin ne yaptığı belli olmayan bir süreci yaşıyoruz. İktidar açısından 2019 yılına kadar her şey kendilerinin istedikleri gibi gidiyordu. Ancak 2019 yılında başta İstanbul ve Ankara olmak üzere çok sayıda belediye Millet İttifakı'na mensup adaylar tarafından kazanılınca, iktidar için de sonun başlangıcı başladı.

14 Mayıs ve 28 Mayıs tarihlerinde yapılan Mmilletvekili ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Millet İttifakı ya da Altılı Masa diye adlandırılan yapının göz göre göre yaptığı yanlışlıklar olmasa, Türkiye bugün bambaşka bir siyasi yapı ile yönetiliyor olacaktı.

Seçmen 14 Mayıs ve 28 Mayıs tarihinde uyardığı iktidara 31 Mart 2024 tarihinde kelimenin tam anlamı ile kırmızı kart gösterdi. Yerel seçimden CHP birinci çıktı, var olan seçim merkezlerinin en önemli belediyeleri CHP’li başkanlar tarafından kazanıldı.

Şu an iktidarda her ne kadar MHP destekli AK Parti olsa da 31 Mart tarihinde yapılan yerel seçimde CHP’nin kazandığı belediyelere bakıldığında, iktidarın artık AK Parti değil CHP olduğu rahatlıkla söylenebilir.

İşte böyle bir süreçte hepimiz siyasetin tıkandığı, var olan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile Türkiye’nin artık idare edilmesinin mümkün olmadığı gerçeği ile karşı karşıya kalmış bulunmaktayız.

Türkiye tıkanan siyaset dolayısı ile belki tarihinin en zor dönemini yaşıyor.

Çalışan kesim geçinemiyor.

Emekli geçinemiyor.

Esnafın bir adım atacak dermanı kalmamış.

Böyle bir olumsuzluk içerisinde gün geçirmeye çalışıyoruz.

Vatandaş son dönemlerde bırakın geçinmeyi, sadece karnını doyurabilmek için olağanüstü bir mücadele veriyor.

Seçmen siyasi partilerden umudunu kesmiş vaziyette.

Bugün seçim olsa çok büyük bir kitlenin oy kullanmaya gitmeyeceğinden eminiz.

Siyaset halktan kopmuş, iktidarda olsun, muhalefette olsun var olan siyasi parti yöneticilerinin nerede ise tamamı sadece parti içerisinde iktidar olmanın mücadelesini veriyorlar.

Bu kadar umutsuzluk hiç iyi değil.

Ancak tıkanan siyasetin ne şekilde açılacağı ile ilgili de kimsenin bir şey bildiği yok.

İşimiz Allah'a kalmış vesselam.