Herhangi bir özellik ayırt etmeksizin, her gebenin aday olduğu ve yaklaşık % 7-9 oranında görülebilen, halk arasında bilinen gerçek zehirlenme ile ilgisinin olmadığını ifade eden Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Öğretim Üyesi Op.Dr. Burcu Çetinkaya, Gebelik süresince tansiyon normal seyrinde devam ederken sıklıkla 20. hafta sonrasında başlayan tansiyonun yükselmesi, ellerde ve yüzde oluşan ödem ve idrarda protein çıkması ile kendini belli eden bir hastalık durumu olduğunu söyledi.
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Öğretim Üyesi Op.Dr. Burcu Çetinkaya, halk arasında gebelik zehirlenmesi olarak bilinen rahatsızlık hakkında bilgi verdi. Çetinkaya, "Sadece tansiyonu yüksek seyreden gebeye bu tanı konulamaz. Ancak, tansiyon yüksekliği ile birlikte ödem ve idrarda protein eşlik ederse Preeklampsi denilebilir. Sıklıkla damar yatağı sorunudur. Plesanta tarafından bebeğin beslenememesi ve anne bebek hayatını tehdit eden bir duruma neden olmaktadır" dedi.
KESİN TEDAVİ DOĞUMDUR
Hafif Preeklampsi’nin Tansiyonun 140/90 mmHg veya üzerinde seyretmesi ve idrarla birlikte atılan proteinin hafif düzeyde olması (300mg ve üstü) olduğunu ifade eden Öğretim Üyesi Op. Dr. Burcu Çetinkaya, "Bu dönemde hekiminizin sizin için aldığı önlemleri dikkate alarak sıkıntılarınızı en aza indirerek, sürekli takip altında kalarak geçirmeniz önemlidir.
Bol sıvı tüketimi, istirahat etmek, tuzu azaltmak, sol yan pozisyonda yatmak ve proteinden zengin beslenmek size destek sağlayacaktır. Ayrıca hekimin uygun gördüğü medikal tedavi kullanılmalıdır.
Şiddetli preeklampsi, tansiyonun 160/110 mmHg üzerinde seyreder. İdrarda protein atılımı oldukça fazladır. Bu bulgulara ek olarak görme bozukluğu, baş ağrısı, karaciğer değerlerinde yükselme ve yine karaciğer bölgesinde ağrı da eklenebilir. İstirahat ve yukarıda bahsettiğim öneriler ile tansiyon normale dönmez. Bu durumda doktorunuz bebeğinizin haftasına bakılmaksızın sizi doğuma alabilir. Kesin tedavi doğumdur" dedi.
ÖNLEMİNİ ALMAK ELİNİZDE
Çetinkaya sözlerinişöyle tamamladı:
Plesantanın yeterli miktarda kanlanamamasından dolayı, bebeğin erken doğum ve küçük doğum ağırlıklı doğmasına sebep olabilir. Aynı şekilde anneyi de doğrudan etkileyen bu durum, doğum sonrası kanamalarına, epileptik nöbetlere, görme problemi, kanama bozuklukları ve karaciğer enzim yüksekliği ile birlikte diğer organ hasarlarına neden olabilir.
Bunlara karşı önerilerimiz ise gebelik takiplerinin düzenli ve hekiminizin istediği aralıkta yapılması, hekiminizin uygun gördüğü vitamin ve minerallerin alınması, proteinden zengin, karbonhidrattan fakir beslenmek, bol sıvı tüketmek, tuzu azalmak, sebze ve meyve tüketmek, düzenli beslenme alışkanlığı edinmek, fazla kilo almamak, 30 dakikalık yürüyüşler, kafein ve alkolden uzak durmak, yeterince istirahat etmek.
Son Güncelleme: 28.10.2018 19:04
Dikkat!
Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.
Üye Girişi Üye Ol