Yaşam kalitesini büyük ölçüde düşüren alerjik hastalıklar, bazı durumlarda hayatı tehdit edici boyutlara gelebiliyor. Bu rahatsızlıkların baskılanmasından çok, kalıcı bir şekilde tedavi edilebilmesi önem taşıyor.
Özellikle alerjik rinit, buna eşlik eden astım ve arı alerjisinde kullanılan alerjen aşı tedavisi, bağışıklık sistemine etki ederek hastalığın seyrini değiştiren tek tedavi yöntemi olarak kabul ediliyor. En az 3 yıl düzenli olarak alerjen aşılarını tamamlayan hastalar, genellikle 10-15 yıl boyunca alerjik hastalıklar açısından rahat bir süreç yaşıyor. Memorial Ankara Hastanesi Alerji Hastalıkları Bölümü’nden Prof. Dr. Adile Berna Dursun, alerji hastalıklarında aşı tedavisi (İmmünoterapi) hakkında bilgi verdi.
KİŞİNİN HANGİ MADDEYE ALERJİSİ OLDUĞU TESTLER İLE BELİRLENİYOR
Kişinin normalde zararlı olmayan, dışarıdan herhangi bir madde ile karşılaştığında bağışıklık sisteminin anormal bir yanıt vermesi sonucunda; gözlerinde akıntı, kaşıntı, hapşırma, burnunda akıntı- kaşıntı- tıkanık, nefes darlığı, hırıltılı solunum, karında kramp-bulantı, ishal, bayılma, fenalık hissi, kaşıntılı döküntüler, şişlikler gibi belirti oluşması alerjenlerle tetiklenen bir alerjik hastalığa işaret etmektedir. Hangi alerjene karşı duyarlılık olduğunun objektif olarak belirlenmesi için kişilerin tarif ettikleri belirtilerle ilişkili olabilecek alerjenlerle deri testleri yapılmaktadır. Ancak çeşitli nedenlerle alerji deri testi yapılamadığı durumlarda ise kan tetkikleri ile sorumlu alerjen tespit edilmeye çalışılır.
KONTROL ALTINA ALINAMAYAN ALERJİLER İÇİN ALERJİ AŞI TEDAVİSİ UYGULANABİLİYOR
Uygulanması ve yorumlanması klinik tecrübe gerektiren alerji deri testleri mutlaka alerji uzmanları tarafından yapılmalıdır. Test sonuçları ile hastanın şikayetlerinin birbiriyle örtüşmesi durumunda korunma önlemleri ve tıbbi tedavi ile hastalığın kontrol altına alınması sağlanmaktadır. Alerjik hastalıkların korunma yöntemleri ve uygulanan tıbbi tedaviler ile istenilen düzeyde kontrolü sağlanamıyorsa veya hastalar uzun süreli düzenli tıbbi tedavi kullanmak istemiyor ise alerji aşısı (immünoterapi) tedavisi uygulanabilmektedir.
ALERJİ AŞI TEDAVİSİ İLE BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ ALERJENE YAVAŞ YAVAŞ ALIŞTIRILIYOR
Alerji aşısı hastaya alerjisi olduğu tespit edilen maddenin belli aralıklarla ve giderek artan dozlarda verilerek bağışıklık sisteminin bu alerjene alıştırılmasını sağlayan tedavi yöntemidir. Bu şekilde hastalığa sebep olan madde, aynı zamanda hastalığın tedavisinde kullanılmış olur.
PEK ÇOK ALERJİK DURUMDA UYGULANIYOR
Alerjik rinit (alerjik nezle), alerjik rinite eşlik eden astım ve arı alerjisi özellikle aşı tedavisi yapılan rahatsızlıkları oluşturmaktadır. Bu hastalıklarda aşılar en sık ev tozu akarları, polenler, kedi, arı alerjenleri ile yapılmakla birlikte, bireye özgü lateks ya da küf mantarı gibi farklı alerjenlerle de uygulanabilmektedir.
TEDAVİ SÜRECİ ALERJİK PROBLEME GÖRE DEĞİŞEBİLİYOR
Aşı tedavisine mutlaka hastanın nispeten sağlıklı olduğu ve hastalığın aktif olmadığı zamanda başlanması gerekmektedir. Tedavinin başlangıç dönemi 6-16 hafta arasında değişmekle beraber; bu süreç seçilen alerjene, kişinin eşlik eden hastalıklarına ve bağışıklık sistemi durumuna göre ayarlanmaktadır. Aşı tedavisinin başlangıç döneminde mutlaka haftada bir kez, devam döneminde ise 3 yıl boyunca ayda bir kez uygulanması gerekmektedir. Bu tedavi genellikle koldan iğne şeklinde uygulanmakla birlikte damla ya da tablet şeklinde ağızdan alınabilen çeşitleri de bulunmaktadır.
AŞI SONRASI GÖZLEM VE TAKİP ÖNEM TAŞIYOR
Her aşı uygulamasından sonra hasta mutlaka hastane ortamında yarım saat kadar gözlemlenmelidir. Sıklıkla aşı yapılan yerde kızarıklık ve kaşınma gibi etkiler görülebilmektedir. Hastanın aşı uygulaması yaptırdığı gün çok ağır iş ve spor yapmamak dışında bir kısıtlaması bulunmamakta, kişiler günlük yaşamlarına devam edebilmektedir.
TEDAVİNİN DEVAMLILIĞINA DİKKAT
İmmünoterapinin 3 yıldan önce kesilmesi tedavinin tamamlanmamasına sebep olmaktadır. Bu durum faydadan çok zarara yol açıp, hastayı daha fazla alerjik hale getirebilir. Bu sebeple aşı mutlaka 3 yıl süresince uygulanmalıdır. Çok nadir durumlarda özellikle arı alerjisi gibi vakalarda bu tedavi süresi 5 yıla kadar uzatılabilir. Hatta bazı özel durumu olan hastalarda aşı tedavisi ömür boyu sürebilmektedir.
TEDAVİNİN MUTLAKA ALERJİ UZMANI DOKTORLAR
TARAFINDAN UYGULANMASI GEREKİYOR
Aşı uygulamasının riskleri de bulunmaktadır. Bu sebeple tedaviye mutlaka alerji uzmanlığı olan hekimler tarafından karar verilip uygulanması gerekmektedir. Uzman kişi doğru kararı vermezse uygulanacak yanlış tedaviler tedavi yanıtsızlığına, etkinliğinin azalmasına ve ölümle sonuçlanabilecek yan etkilere yol açabilmektedir.
İLK 6 AY İLAÇ TEDAVİSİNİN KESİLMEMESİ GEREKİYOR
Her yaş grubuna uygulanabilen aşı tedavisinin başladığı ilk 6 ayda hastaların düzenli olarak alerji ilaçlarını kullanmaları gerekmektedir. Aşı tedavisi sürecinde başka hastalık tanısı alan ve ilaç kullanması gereken hastalar, bu durumu mutlaka hekimlerine bildirmelidir. Çünkü bazı ilaçlar, aşı tedavisi sırasında farklı etkileşimlere sebep olabilmektedir. Bununla birlikte aktif kanser, aktif romatoloji hastaları ve hamileler aşı tedavisi uygulanmaması gereken grupta bulunmaktadır.
Dikkat!
Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.
Üye Girişi Üye Ol