Bir büyük akıl ve bir büyük plan çerçevesinde Ortadoğu da gelişen her şeyin gerçekleştiğini söylemek gerekir.
Bu plan ve projede tesadüfe, rastlantıya yer yok.
Elin adamı yani üst akıl ne yapmak istediğini projelendirmiş, sonra bu projeyi parçalara ayırarak ihaleye çıkmış, her parçayı kusursuz yerine getirecek taşeron örgütler bulmuş ve ihale etmiş.
İhaleyi alan taşeron örgütlerin her biri aldıkları işin hangi projenin parçası olduğunu bilmiyorlar ve sorgulamıyorlar.
Kimin neye hizmet ettiğini bilmediği bir garip durumla karşı karşıyayız.
Bu milletin eli kalem tutanları, entelektüel olarak geçinenleri, anlı şanlı araştırmacı gazetecileri üst akıldan şikâyet ediyor ama bu aklı alt edecek bir akılda doğrusu ortaya koyamıyorlar.
DEAŞ diye bir terör örgütünün 2014 yılı Haziran ayında nerede ise tek kurşun atmadan 1.500-2.000 terör örgütü mensubu ile 40.000 kişilik Irak ordusundan Musul’u teslim nasıl aldığını yeterince tartışmadık.
Tam o esnada Peşmergelerin başta Kerkük olmak üzere Irak Ordusunun boşalttığı alanları nasıl ele geçirerek kendi hâkimiyet alanlarına geçirdikleri üzerinde yeterince düşünmedik.
Bugün ise aynı projenin liderliğini yapan ABD Irakta Musul’u DEAŞ terör örgütünden temizlemek güya amacı ile koalisyon ortakları diye 40 -50 devletten ve gruplardan oluşan bir askeri güçle gözümüzün önünde tam bir yapboz oyunu oynuyor.
Büyük resmi BİG BOSS biliyor.
Diğerleri kareleri resme dizmekle meşguller. Bu oyunu bozacak ülkelere de siz biraz uzak durun deniyor.
Bu büyük resimde, 100 yıl önce İngiltere ve Fransa tarafından bu bölgede çizilen haritanın yenisi var.
Irak devletinin fiilen üçe bölünmesi var. Irak’ın doğusunda bir Kürt bölgesi, orta kısımlarda Suriye’ye kadar bir Sünni devleti ve başkent Bağdat’ın doğusunda bir Şii devleti var.
Musul ve çevresi bu planlanan devletlerin arasında paylaştırılacak, gerektiğinde bu üç devlet kapıştırılacak.
Bölgede artan İran etkisinin sınırının Musul olarak belirlendiği görülüyor.
Tahran, Bağdat Şii nüfuz alanını, oluşturulacak Sünni cephesiyle kırılmaya çalışılacak.
BİG BOSS ve ortakları Musul’u üç koldan kuşatıyor.
Ancak Suriye’ye doğru batısını açık bırakarak DEAŞ teröristlerinin bu ülkeye kaçmasını sağlamak istiyor.
Buda bize gösteriyor ki DEAŞ’ın henüz görevi bitmemiş.
Suriye’de çok daha fazla insanın kanı akacak, şehirler yakılıp yıkılacak insanlar öldürülerek özgürleştirilecek.
Bir diğer amacı ise bu bölgede istemedikleri kişileri veya toplulukları göçe zorlamak.
Özellikle Türkmenlerin göçe zorlanabileceği, bu amaçla kanlı terör eylemleri ile karşı karşıya kalabilecekleri göz ardı edilmemelidir.
Türk Birliğinin Başika bölgesindeki varlığı bu açıdan çok önemlidir.
Bütün bu olup bitenlerin savaşın Suriye sınırlarına doğru daha fazla yıkılacağını gösteriyor.
Bu büyük resmin karelerini birleştirmede görev alan İran’ın umarım sıranın ona geldiğinin farkındadır.
Dikkat!
Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.
