Komplo teorisi, topluma sunulan her olayın arkasında ki gerçekleri, amaç ve niyetleri araştırmaktır. Görünenin arkasındaki gizlenen gerçekleri akıl yordamıyla ortaya koyabilmektir. Kuşku, merak ve gerçekleri öğrenme içgüdüsünden beslenir. Bizim önümüze pişmiş yemeği servis eden garsonların işletmenin görünen yüzü olduğunu bilip, bunun bir mutfak işçiliğinin olduğunu da akıldan çıkarmamak gibidir.
Ülkemiz uzun zamandır bir terör belasıyla bir şekle büründürülmek, egemen güçlerin kendi çıkarları doğrultusunda karar alma ve uygulamalarını sağlamak için baş başa bırakılmıştır. Terör artık devletlerarası mücadelenin bir aracı olarak yaygın olarak kullanılmaya başlamıştır. Terör örgütleri, devletler adına vekâlet savaşları veren adeta paralı militanlardır. Terör aslında dünya sisteminin bir parçası olarak varlığını sürdürebilmektedir.
Terörist faaliyetlerin amacı teröristlerin amacı ve ifade ettikleri söylemlerden çok farklıdır. Bu işi arka planda tasarlayanlar, bu işin mutfağında çalışanlar ile eylemleri gerçekleştirenlerin hedefleri arasında bir paralellik bulmak zordur.
Bu işi organize edenler, arka planda amaç ve gayeleri için teröristlere her türlü yardımı gerçekleştirenler kendilerinin değil de terör örgütlerinin görünmesini ve onların söylemlerinin insanlarca bilinmesini istiyorlar. Bunun arka planını görmek isteyenlere, arka planını topluma duyurmak isteyenlere komplocu, bunların fikirlerini de komplo teorisi olarak adlandırıyorlar. Medyada ki tetikçileri eliyle bu insanları itibarsızlaştırma adına her türlü iftira ve karalama kampanyaları yürütüyorlar.
Uzun zamandır ülkemiz, PKK denilen uluslararası bir taşeron örgütün vekâlet savaşları ile zamanını, enerjisini ve mali kaynaklarını harcamak zorunda bırakılmıştır. Sahipleri zaman zaman el değiştirse de örgüt, taşeron olarak her seferinde yeni efendisine hizmette sınır tanımamıştır.
Şimdi bu eli kanlı terör örgütünün yanına, dünyanın egemen güçleri tarafından kurulup, beslenip büyütülen DAEŞ denilen yeni bir terör örgütü eklemlenmiş ve cepheye vekâlet savaşçıları olarak sürülmüşlerdir.
Her savaş veya çıkar mücadeleleri ön safta görünen militanlar veya askerlerle yapılmaz. Onlar sadece planlanmış bir organizasyonun basit birer parçalarıdır. Asıl kurmay akıl, asıl güç arka planda kumanda merkezinde olduğunu unutmamak gerekir.
Şimdi biz kumanda merkezlerinde, bir tarafta ABD’nin Cumhuriyetçi kanadını temsil eden güç, Putin’in Rusya’sı ve ulus devlet anlayışını savunan devletler, diğer tarafta Küresel sermayenin başını çektiği, AB ve ÇİN olduğunu söylersek, yalan da yok hilaf da yok bir komplo teorisi yazmış oluruz.
Türkiye’de ki terör eylemlerinin arkasında bu güçlerin kullandığı taşeron örgütlerin olduğunu söylersek sınırları çok mu zorlamış oluruz. Ülkemiz son bir yıldır terör örgütleri ile değil, yedi düvele karşı savaşıyor dersek çok mu abartmış oluruz.
Bu vesileyle kahraman ordumuzun yedi düvele karşı vermiş olduğu şanlı mücadeleyi saygıyla anıyorum. Vatan için, bayrak için, millet için canını veren aziz şehitlerimize Allahtan rahmet diliyorum. 
