İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Kocaeli Milletvekili Adayı Lütfü Türkkan seçim çalışmalarına Gebze'den başladı. İYİ Parti Gebze İlçe Teşkilatı'na gelen Türkkan gündeme ait konular hakkında açıklamalar yaptı, partililer tarafından sorulan sorulara cevap verdi.

İYİ Parti Gebze İlçe Başkanı Nusret Acur'un kısa takdiminden sonra konuşan Türkkan gündeme ait konular hakkında görüşlerini açıkladı.

Listeler hazırlanırken hiç bir zaman en iyisi hazırlanmıyor diyen Türkkan şunları söyledi:

Öncelikle burada benimle beraber aday adayı olmuş, bu yarışa 1 ay evvel sokak sokak gezerek, hane hane gezerek katılmış aday adayı arkadaşlarımı bugüne kadar sarfettikleri samimi faaliyetlerinden dolayı, aday listeleri belirlendikten sonraki olgunluklarından dolayı huzurlarınızda ayrı ayrı teşekür ediyorum. 

Listeler 13 kişi, müracaat bunu bir kaç katı. Mutlaka dışarıdakalan oluyor. Öncelikle şunu ifade etmek istiyorum. Listeler hazırlanırken hiç bir zaman en iyisi hazırlanmıyor. Yani listelere girenler bunun en iyisi diye hazırlanmıyor. O an için en uygunu. Hep öyledir. Yani liste dışı kalanlarla, listeye girenlerin kıyaslanmasını yaptığınızda her zaman doğruya ulaşamayabilirsiniz. Ama o an için uygun olan neyse o oluyor. 

Gebze'nin adayı olduğumu izah etmek zorunda olmayan tek aday benim. Özellikle basına. 2007 yılından beri ilk defa gelmiş olsam 'Sen nerenin adayısın?' diye sorsanız kabul de, 2007'den beri bizi Gebze kamuoyu iyi tanıyor. 

Bunu izah etmek zorunda olmayan tek aday benim. Bu konuda laf söyleyen sobalar vardı hepsini oduna attılar, gönderdiler. Anladınız siz onu. 

Beni isterseniz ta Kartepe'nin başına atın, ordan Gebzeli çıkar. İlk defa insanlar bizden sonra Gebzeli adayın siyasette önemli olabileceğini hissettirdiler diğer partilere. Ben aday olduğum her listede Gebze'nin önemli olduğunu vurgulaya vurgulaya geldim buraya kadar. 

Sayın Hakan Höbek, Gebze'nin adayı benim diyor. 'Ben Çemişkezekliyim mi?' diye ona sorun. Hakan'a Allah yardım etsin. Hakan Höbek benim çok sevdiğim bir arkadaş. Bu işe de çok çaba sarfetti. Sarfettiği bu kadar çabayı işinde sarfetseydi 3 tane daha hastanesi olurdu. AK Parti'de bu kadar zorladı, zorladı bu kadar oldu. Keşke o enerjisini işine harcamış olsaydı.

Bir de ben şuna inanıyorum. Bu iş gerçekten ve gerçekten kısmet meselesi. Çok isteseniz de olmuyor, kaçarsanız da olmuyor. Kısmetinizde varsa ayağınıza dolanıyor ve oluyor. Bunu yaşayanlardan bir tanesi bu kardeşinizdir. Ben 2007 yılında ilk defa milletvekili adayı oldum ve Gebze'den oldum. Gebze o dönemde Kocaeli siyasetinde varoş diye nitelendirilen, ötekileştirilen bir ilçe olarak görülüyordu. Hatta Kocaeli siyasetinde Gebze'den bir aday alınması lütuf olarak görülüyordu. Gebze'den de alalım ya diyorlardı. Biz 2007'de ikinci sıra adayı olduğumuzda öyle bir seçim kampanyası yürüttük ki İzmit gölgemizde kaldı. Yani Kocaeli siyasetinin merkezini Gebze'ye aldık. 

2011 yılında da yine aynı şekilde Gebze merkezli bir kampanya yürüttük. Ama bu sefer vaktimiz çok az. Bugün itibarıyla 28 gün var. Yani Gebze'de bir seçim ofisi tutsak, tefrişini yapsak 15 gün. Onun için böyle bir imkanımız yok. Ama Allah'a hamd olsun buraya emek veren arkadaşlardan razı olsun. Bizim ilçe binamız seçim kampanyasını yürütebilecek niteliklere sahip bir bina. O yüzden başta kurucu ilçe başkanımız olmak üzere onunla beraber bu yapıda tuğlası olan her arkadaşımıza ayrı ayrı şükranlarımı ifade ediyorum. 

Bugüne geldiğimizde ben en son milletvekilliğini bıraktığımda tarih 7 Haziran 2015 idi. Bugün ise nerde kalmıştık diye devam ediyoruz. 3 sene geçmiş. 25 ve 26. dönemde milletvekilliği yapan arkadaşların hiç birisi 24. dönem kadar yapmadılar. Yani ben 1 dönem milletvekilliği yaptım, 2 dönem milletveiklliği yapan arkadaşlar benden bir sene eksik milletvekilliği yaptılar. 

2011- 2015 arasında TBMM'de başta Gebze olmak üzere Kocaeli'nin her sorununu mutlaka Meclis'e taşıyan bir milletvekili oldum ve bunların çözümünü de adım adım takip ettim. 

O zamanlar 'Bu iktidar Gebze'yi il yapmayı bırakın, Gebze'yi paramparça yaparlar' demiştim. Hakikaten 2007 seçimleri bitti bunlar Gebze'yi 4'e ayırdılar. Gebze'den 4 tane ilçe çıktı. Kocaeli bıraktığımız günden bugüne kadar hiç bir şekilde metropol olamadı. Bunu sadece belediyecilik anlamında izah etmek mümkün değil. Hükümet'in, Kocaeli'ne bakış tarzı da, belediyecilerin bakış tarzından farklı değil. Kocaeli, İstanbul'un hemen sınırında ama onların gözünde bir taşra kenti. 

Yani biz bir metropol kenti olma şansını yakalayamadık. Sebebi bizim ulusal çapta bir siyasetçi çıkaramamızla alakalı. Yani Meclis'e gönderdiğimiz Hükümet olan milletvekillerimizin sadece AK Parti seçmenine yönelik faaliyette bulunmaları, şehire hiç bir katkı sunmamalarıyla alakalıdır. Yani siz ülkenin her hangi bir televizyonunda iktidar partisine mensup milletvekilleri veya bakanlarının, Kocaeli'nin her hangi bir sorununu tartıştığın veya çözüm önerilerini sundğunu gördünüz mü? Hayır. Kocaeli sığ siyaset anlayışıyla bugüne kadar geldi.

Ama 2018 yılı bu işin son dönemiydi. 16 yıldır ülkeyi yöneten bu arkadaşlarımıza 'Haydi Abbas vakit tamam' demenin zamanı geldi. Bunu sadece birer partili olarak bizler değil, sokağa çıktığımızda sokakta dinlediğimiz vatandaşlar da, fabrikadaki işçi de, evdeki ev hanımı da aynı şekilde ifade ediyor. 

İYİ Parti, biliniz ki milletin partisi. Hiç kimsenin himmetiyle kurulmadı. Burada bulunan herkes, buradaki bir kolonyayı bile çoluğunun çocuğunun rızkından ayırarak aldı. Bu çok önemli emin olun çok değerli. Eğer biz devletten birileri gibi 104 milyon lira alsaydık daha iyi markalı bir kolonya alırdık ama bu daha değerli bir kolonya. Çünkü bu helal para var bu kolonyada. 

Genel merkezimiz de aynı şekilde. Ekonomik imkanlarımız çok kısıtlı. Seçimde topladığımız paranın tamamı 7 milyon lira. Bununla bayrak mı alacağız, diğerlerini mi alacağız hiç bir şey yok. Yine pamuk eller cebe misali imece.

Merkez medya bizi göstermiyor. Ciddi anlamda, kendini demokrat diye sunanlar da dahil olmak üzere hepsinde bir karartma söz konusu. Bizi göstermemek adına, bizi yok saymak adına. Ama emin olun onlar yok saydıkça, onlar kararttıkça biz sokakta biliniyoruz. Bizim insanlar hep mazlumdan yanadır. Türkiye'de bu baskının, bu kadar karartmanın olduğu yerde İYİ Parti sizin gibi cesur insanların tavrıyla çok güzel bir şekilde gidiyor. 

Göreceksiniz 25 Haziran sabahı hiç bir emeğiniz boşa gitmemiş. Hiç kimsenin ummadığı kadar yüksek oy alacağız. Bunu sadece ben söylemiyorum. Bunu, bu konuda siyaset bilimcisi olan, sosyal meselelerde ciddi gözlemcilik yapan eğitimli bilim insanları söylüyorlar.