54. Hükümet’in Başbakanı Prof.Dr. Necmettin Erbakan’ı, vefatının ölüm yıldönümünde Saadet Partisi Gebze İlçe Başkanlığı düzenlediği program ile andı.

Gebze Kent Meydanı Kardelen salonunda gerçekleşen anma programına Prof. Dr. Necmettin Erbakan'ı anlatmak için konuşmacı olarak Milli Gazete Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Kurdaş ve Milli Gazete Ankara Temsilcisi Mustafa Yılmaz katıldı. 

Saadet Partisi Kocaeli İl Müfettişi Nurettin Çelik, SP Dilovası İlçe Başkanı Mustafa Türel, Devr-i Alem Belgeseli Genel Yayın Yönetmeni İsmail Kahraman, Refah Partisi Gebze Belediyesi Eski Meclis Üyesi Hüseyin Acet ve Gebze'li Erbakan Sevdalıları programa katıldı.

Programa katılan değerli Milli Görüşçüleri ve Erbakan sevdalılarını selamlayan Saadet Partisi Gebze İlçe Başkanı Necati Korkmaz, “Bugün Erbakan hocamız ile yakın mesai arkadaşlığında bulunan kıymetli misafirlerimizi dinleyerek hocamızın bilinmeyen yönleri ile nasıl bir dava insanı olduğunu anlamaya çalışacaklarını” söyledi.

28 Şubat ve Medya başlığında sinevizyon eşliğinde Erbakan’ı anlatan Milli Gazete Ankara Temsilcisi Mustafa Yılmaz, “Yapılan istatistik araştırmalarına göre halkın %78 şu an tv başında maalesef. Hocama dik durmadı diyenler hoca dik durduğundan dolayı partileri kapatıldı. Haim Nahum planı adım adım işliyor. Türkiye’yi küçük lokma haline getirmek istiyorlar. İslam dışında hiçbir şey Necmettin Erbakan Hoca’nın hayatına yön vermemiştir. 

Bunu hem sözlerinden hem de eylemlerinden anlamak mümkündür. Söz olarak sürekli bir şekilde İslam’ın bütün iyi ve faydalı eylemlerin bütünü olduğunu ve pozitif bilimin de zaman içerisinde var olduğunu tekrar tekrar ifade etmesinden anlayabiliriz” dedi. 

Necmettin Erbakan’ın çok nezaketli ve asil bir insan olduğunu da dile getiren Yılmaz, “Irkçı liderlere ve siyonizme meydan okuyan Erbakan’ın siyasi olarak önü devamlı olarak kesildi ve hizmetleri yarım bırakıldı. Ama inşallah biz Milli Görüş mensupları, bu bayrağı yerde bırakmayacağız. Önemli olan ne hissettiğimiz değil, ne yapmamız gerektiğini bilerek hak davayı savunacağız.

Erbakan hocanın devlet adamlığını ve siyasi bakış açısını anılarından kesitler vererek anlatan Yılmaz, Türkiye liderliğinde İslam Birliği’ni kurmak adına Necmettin Erbakan’ın büyük mücadeleler verdiğini söyledi. 

Yılmaz, Erbakan’ın liderlik vasıflarının çok yüksek derecede olduğunu, bunu iç ve dış siyasette oldukça gösterdiğini, özellikle İslam Birliğini kurmak için, Bangladeş, Endonezya, İran, Malezya, Mısır, Nijerya, Pakistan ve Türkiye'den oluşan 8 müslüman ülkenin birleşmesiyle D-8 Projesi’ne imza attığını Nato’ya, Birleşmiş Milletlere, IMF’ye ihtiyacımızın olmadığını gösterdiğini kaydederek, “Necmettin Erbakan bu ülkenin namuslularındandı.

Devrim diye bir film yaptılar, Erbakan’ın adını dahi anmadılar. Halbuki Devrim isimli ilk yerli arabalarına destek veren yegane insanların başında gelirdi. Batı, Doğu demeden fabrikalar kurdu. Traktörün nasıl yapılacağını, kağıt fabrikasının nasıl kurulacağını, Devrim otomobiliyle otomobilin nasıl yapılacağını, halı fabrikalarının nerelere kurulacağını, şeker fabrikalarıyla doğunun nasıl kalkındırılacağını, çimento fabrikalarıyla yeni yeni inşaat sahalarının nasıl açılacağını biz ondan öğrendik" şeklinde konuştu. 

"ERBAKAN HOCA ŞEHADET İNSANIYDI"

Erbakan hocadan 1969’dan 27 Şubat sabahına kadar herkes mücahit diye bahsettiğini ifade eden Milli Gazete Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Kurdaş, "Çünkü abdestli bir müslümanın ağzından çıkan her şey duadır. Erbakan hocayı şehitlerle birlikte anıyor olmak en iyi şekilde anlamaktan daha iyi olamaz. Erbakan hoca şahadet insanıydı. Erbakan hocamızın başlattığı baharın çiçekleriyiz mücahitleriyiz. Erbakan hocamızın gösterdiği istikamet üzerine çalışıyor olmak çok güzel nimet. Biz Erbakan hocamızı konuşmakla geçiremeyiz günlerimizi. Biz Erbakan hocamız gibi yaşayarak anlayabiliriz onu” şeklinde konuştu.

Böyle bir lideri baş tacı etmek hepimiz açısından büyük bir nimettir diyen, Kurdaş, “Erbakan hoca Almanya’dan geldikten sonra Gümüş Motor’u kurdu. Faizsiz sistemin ilk temellerini Gümüş Motor’la attı. Erbakan hocayı hiçbir şart ve zeminde birilerinin dediği gibi baskıyla hareket ettiğine ben şahit değilim. 

1990’da Ankara’ya gittim. Hocam 2011’de beni Mili Gazete’nin başına gönderinceye kadar yanında kaldım. Erbakan hoca Türkiye’nin en dalgalı kaosların darbelerin yenilendiği dönemleri yaşadı ama hayatında dizgin ya da dingin bir dönem yaşamadı. Evinde konforlu bir hayat da sürmedi’ diye konuştu.

Çok büyük bir siyasetçiyi, lideri ve bilim adamını anlatıyor olmak kolay değil diyen Kurdaş, “Bütün bunların hepsini kendinde toplayan birini konuşuyoruz. Erbakan hoca hepsini birden kendi uhdesinde tutuyordu. Hocamızla 11 Temmuz kongresi öncesi çalışma yapıyorduk. Hocamızın hayatını yazalım diyorduk Mustafa Yılmaz’la birlikte, projeyi hocamıza gösterdik çok hoşuna gitti. ‘Hepimizin bir başlangıcı var. 

Bizim de kitabımızın bir başlangıcı olmalı. Maneviyatımız nasıl başladı. Kitabın ilk sayfasına bunu yazmazsak çok eksik kalır’ dedi ve hayatındaki 7 zatı anlattı.