Kocaeli’de yer alan Cemevi dernekleri, yaptıkları basın açıklamasıyla 15 Temmuz darbe teşebbüsünü kınadı.
Kocaeli Cemevleri Platformu, 15 Temmuz darbe teşebbüsü ve cunta hareketini kınayan bir basın toplantısı düzenledi. Toplantıya Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Cemevleri Koordinatörü Mutlu Beyazgül, Derince İmam Hüseyin Cemevi Derneği Başkanı Mahmut Eskil, Cem Vakfı Kocaeli Şubesi Çayırova Abdal Musa Cemevi Başkanı Şeref Aslan, Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Çınarlı Cemevi Başkanı Hüseyin Gülseven, Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Körfez Şubesi Başkanı Durmuş Yıldırım, Cem Vakfı Gebze Cem ve Kültür Evi Teslim Yıldız, Hacı Bektaş Veli Mudurnu Tepe Cemevi Başkanı Dursun Ali Aktaş ve Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı İzmit Şube Başkanı Ali Ekber İncesu katıldı. Kocaeli Cemevleri Platformu adına yapılan basın açıklaması, İncesu tarafından okundu.
DEMOKRASİYE İNANIYORUZ
Platform tarafından yapılan açıklamada; darbe teşebbüsünde bulunanların yaptıkları bu girişimi onaylamadıkları ve seçilmiş Cumhurbaşkanı ile hükümetin sonuna kadar arkasında oldukları belirtildi. Alevi dernekleri olarak demokrasinin her zaman arkasında olduklarını belirten Kocaeli Cemevleri Platformu, ‘’Bizler Alevi toplumu ve temsilcileri olarak; yaşantımız, inancımız, siyasi duruşumuz ve hayat felsefemiz gereği demokrasiye inanıyoruz. Demokratik hukuk sistemleri içerisinde seçimle gelmek ve seçimle gitmek vardır. Bu işleyişin sonuna kadar arkasındayız‘’ diye konuştu.
ORTAK DEĞERLERE SAYGI DUYMALIYIZ
Gerçekleştirilen basın açıklamasında ortak değerlere saygı duyulması gerektiğini belirten İncesu, ‘’Günümüzde yaşanan bir takım olaylar kültürümüze zarar vermeye çalışmıştır. Herkes üzerine düşen sorumluluğu bilmeli ve bu ortak değerlere saygı duyarak hareket etmelidir’’ dedi. Cemevi derneklerinin ortak açıklamasında şu satırlara yer verildi;
CEMEVLERİ PLATFORMUNUN ORTAK AÇIKLAMASI
Kocaeli Cemevleri Dernek bileşenleri platformu olarak, 15 Temmuz darbe girişimini ve cunta hareketini kesin ve net bir dille kınıyoruz.
Bizler Alevi toplumu ve temsilcileri olarak; yaşantımız, inancımız, siyasi duruşumuz ve hayat felsefemiz gereği demokrasiye, insan haklarına, temel özgürlüklere ve karşılıklı sevgiye inanan bir toplum olarak her türlü şiddet ve zorbalığın kimden ve nereden gelirse gelsin daima karşınızdayız.
Bizler Alevi toplumu ve temsilcileri olarak; yaşantımız, inancımız, siyasi duruşumuz ve hayat felsefemiz gereği demokrasiye, insan haklarına, temel özgürlüklere ve karşılıklı sevgiye inanan bir toplum olarak her türlü şiddet ve zorbalığın kimden ve nereden gelirse gelsin daima karşınızdayız.
Bu anlamda seçimlerle gelmiş iktidar ve Cumhurbaşkanlığı makamına yapılmış olan bu girişimi ve saldırıyı onaylamıyor, her zaman bu tür gelişmelerin karşısında olduğumuzun ve bizden asla destek ve prim bulamayacağının bilinmesini özellikle belirtmek istiyoruz.
Demokratik ve sosyal hukuk devleti düzenlerinde seçimle gelmek ve seçimle gitmek vardır. Bu işleyişin karşısında olmak yaşadığımız bu güzel vatanımıza ve coğrafyamıza bir ihanet olacaktır ve bu tür girişimlere müdahil olan tüm şer yuvaları ve odaklarının da hayal ve düşlerinin yıkılacağına inanıyoruz.
Alevi toplumu en başından beri net olan duruşunu tavrını ve tarafını koruyan, bu anlamda nice bedeller ödeyen bir toplumdur.
Ülkemizin kuruluşunda ve kurtuluşunda Ulu Önder Mustafa Kemal’e büyük destek veren ve hala 1923 ruhunu taşıyan her zaman laik, demokratik, sosyal hukuk devleti prensibi ile Atatürk ilke ve devrimlerinden yana tavır koyup taraf olmuştur.
Bu bağlamda ülkemiz iç huzur ve barışının kurucu felsefe ile sağlanacağına inanır, insan haklarının takipçisi ve ihlalinin de karşısındadır.
Bizler devlet yönetme geleneğinde bilgi, beceri, birikim en önemlisi işin ehline verilmesine ve liyakata inanıyoruz. Bu temel konularda devlet eğitim, sağlık vs. gibi hizmet alanlarını terk etmemeli ve devlet içinde odaklanan her türlü örgütlenmeyi engellemelidir. Bugün yaşanılan süreç böyle bir bakış açısının sonucudur.
Tüm bu yaşanan olumsuz ve talihsiz süreç bizim ne kadar doğru düşündüğümüzü ortaya koymuştur. Ülkemizi yöneten iktidarlarında bakış açıları umarız bu yönde olur ve böylece ülkemiz karanlık günlere gebe kalmaz.
Ulu önder Mustafa Kemal bu gibi tehlike ve tehditleri o günlerden görmüş olacak ki; kuruluş ruhunu oluştururken din ve devlet işlerini ayırmıştır.
Günümüzde yaşanan bir takım olaylar ve faaliyetler zaten yüce dinimize yeterli kadar zarar vermiş olup, din İslam algısını farklı boyutlara çekmiştir.
Bizlerde dahil olmak üzere herkes bulunduğu noktada bu ortak değerlere saygı duyarak hareket etmelidir.
Gelinen nokta itibarı ile bu kalkışma ve cunta girişiminde hayatını kaybeden tüm yurttaşlarımızı rahmetle yad ediyor yaralılarımıza da acil şifalar diliyoruz.
Bu sonuçla mücadele edilirken hukuk çerçevesinde edilmeli, insan hak ve onurunun kutsallığına inanılmalı, suçları tespit edilenler de ülkemize vermiş oldukları zararlardan ve ihanetten yargılanıp cezalandırılmalı.
Tabi bu arada TSK’nın genel itibarının düşünülerek hareket edilmeli, tüm ordu halkın nazarında hain ilan edilmemeli.
Demokrasinin ve sosyal hukuk devletinin her dönem herkese mutlaka bir gün lazım olacağı ve ondan medet umulacağı unutulmamalıdır. Devletimizin idaresi ve yönetim şekli bizlere rehber olmalı, parlamenter sistem, demokrasi, sosyal hukuk devleti güçlendirilmeli ve gerekirse ülke bütün bunların ışığında yeniden inşaa edilmelidir.
Çünkü bizlerin ve bu güzel vatanımızın kaybetme lüksü olmadığı gibi yarın çok geç olabilir. Ortadoğu’ya ve tüm dünyaya baktığımızda bunun ne denli önemli olduğu ortaya çıkacaktır.
Bu halk bunu kurtuluş savaşında başarmış, 15 Temmuz darbe girişiminde testten başarı ile geçmişse yine başarır diyoruz.
Ey bizi yönetenler! Tüm bunlar için, güzel günler için, aydınlık gelecek için, iç ve dış düşmanlara, gizli örgütlere, bu vatanı bölmek isteyenlere bugün yarın çok geç olmadan diyor her türlü darbeci resmi, sivil ne olursa olsun hayır diyoruz.
Son Güncelleme: 28.07.2016 00:45
Dikkat!
Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.
Üye Girişi Üye Ol