Acısı-tatlısı, Sevinci-hüznü ile bir yılı daha geride bırakıp yeniş bir yıla yani 2019'a merhaba diyoruz.
Yeni yıl ile ilgili pek çok temennimiz ve beklentimiz olduğu bir gerçek ancak bu beklentilerin tamamını hayata geçirebilmek için bize lazım olan sağlık.
İnsanoğlu oldum olası içerisinde bulunduğu yıldan şikayetçi olmuştur. Bunun yerine gelecek yılın hayatlarında yeni bir sahife açacağını, açılacak olan bu sahifenin de kendisi için yeni umutlar, yeni bir gelecek olduğunu düşünür.
Gençlik yıllarımızda biz de içerisinde bulunduğumuz yılardan şikayetçi olurduk. Belki henüz dünyayı tam olarak tanımadığımızdan, belki henüz baba parası ile bir hayat yaşadığımızdan ola gerek hayatın acımasızlığından habersiz olarak bir yaşam sürdüğümüzden olsa gerek, gelen ve gelecek yılların bizim hayatımızda bambaşka değişiklikler yapacağına inanırdık.
Eğitim hayatı, askerlik hayatı, iş hayatı derken bir baktık ki hiç geçmez denilen zaman olanca hız ile bizi terk ediyor. Asla ilerlemiyor diye düşündüğümüz saatin akrep ve yelkovanı bizi bile hayretler içerisinde bırakan bir hızla çalışıp gidiyor.
Bize uğur getireceğini düşündüğümüz bir yılda babamızı kaybettik, başka bir yıl en küçük kardeşimizi, iyi dilekler ile karşıladığımız bir yılda da annemizi toprağa verdik. Her eskiyen yıl sonunda büyük bir heyecan ile adım attığımız yıllar içerisinde kaybettiğimiz akrabalarımızın, arkadaşlarımızın, dostlarımızın ise haddi hesabı yok.
Yıllar birbirini kovaladıkça geçen yılların hem ruhen hem de bedenen bizden pek çok şeyi alıp götürdüğünü de iyiden iyiye anlamaya başladığımız zamanlarda Cahit Sıtkı Tarancı’nın 35 yaş isimli şiirindeki;
Gökyüzünün başka rengi de varmış
Geç fark ettim taşın sert olduğunu.
Su insanı boğar, ateş yakarmış!
Her doğan günün bir dert olduğunu
İnsan bu yaşa gelince anlarmış.
şeklindeki durumun geçte olsa farkına varmış olduk.
İnsanoğlu bilindiği gibi her türlü acıya, her türlü olumsuzluğa kısa bir zaman içerisinde bağışıklık gösteriyor. Yılar her ne kadar acımasız olsa da, gelen yıllar bundan önceki yılları aratmış hale gelse de insanımız yine de gelecek yıllardan umudunu asla kaybetmedi.
Bir düşünür "Yolculuklar mekan ve zaman ile sınırlıdır. 2018 yolculuğunu da önceki yıllarda olduğu gibi acısı tatlısı ile geride bırakıyoruz. Kimimizin sevdiklerine kavuştuğu, kimimizin sevdiklerini kaybettiği bir yıl. Hayatımız devam ettiği sürece de bu döngü devam edecek.
Ne geçmişin üzüntüsü içinde yaşamak, ne de gelecek korkusu içinde olmamak için, hayatımızın oyun ve eğlenceden ibaret olduğunu unutmamalıyız. Unutmayalım; yarın olur biz olmayız, yarın olur sevdiklerimiz olmaz. Son olarak, kalın sağlıcakla ama bu yıl ama sonraki yıllarda." diyerek geçmiş ve gelecek yıl arasında bize derin bir muhasebe yapma imkanı veriyor.
Allah’ın bize verdiği ömür nispetinde bir hayat yaşayacağız. Sağlıklı bir bedene sahip olmanın, nefes alabilmenin, aldığımız nefesi tekrar geriye verebilmenin ne kadar büyük bir nimet olduğunu asla ve asla unutmamak gerektiğini düşünüyoruz.
Bu duygu ve düşünceler içerisinde yer kürede yaşayan bütün insanlığa gelen yeni yılın mutluluk ve sağlık getirmesini temenni ediyoruz.
Savaşların olmadığı, İnsanların birbirini her zamankinden fazla sevdiği ve saydığı, dostluğun, arkadaşlığın var olan noktadan daha yukarılara çıkartılması adına 2019 yılının hayırlara vesile olmasını temenni ediyoruz.
Gelen yıl, bıraktığımız yıldan daha iyi olsun.
Son Güncelleme: 31.12.2018 18:52
Dikkat!
Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.
Üye Girişi Üye Ol