Yaz mevsiminde birbiri üstüne doğalgaza yapılan zamlar bir türlü durmayınca ister istemez sohbetlerin ana konusu doğalgaz olmuş, kalabalık bir ortamda ne olacak bu doğalgaz zamları ? diye sorduğumuzda, hemen yanımızda duran bir hacı amca "Yüksel bey sen de durduk yerde muhalefet yapıyorsun. İşin gücün yok Ağustos ayında doğalgaza gelen zammı konuşuyorsun" dediğinde sesimizi kesmek zorunda kalmıştık.
Aradan aylar geçti, başta doğalgaz, elektrik ve su olmak üzere temel ihtiyaç maddelerine nerede ise her ay bir zam yapıldı. Zamlar birbiri ardına yağarken, bir taraftan genel seçim bir taraftan yerel seçim, sınırlarımızın hemen yanı başında meydana gelen olaylar nedeni ile vatandaş kafasını kaldırıp "Ne oluyoruz?" demeye bir an olsun vakit bulamadı.
Aradan aylar geçti, önce yaz mevsimi sonrada sonbahar mevsimi geçti. Hava yavaş yavaş ısırmaya başlayınca, kısa kollu gömlekler yerini uzun kollu gömleklere, kazaklara, önce ceketlere, sonra da paltolara bıraktı.
Geçtiğimiz ay kapının zili çalıp doğalgaz sayacını okuyacağız ikazını aldıktan bir kaç dakika sonra kapıya bırakılan 250 liralık doğalgaz faturasını görünce hane halkına "Yahu daha hava soğumadı, kar yağışı yok, olağanüstü diyebileceğimiz kar yok, nedir bu 250 liralık doğalgaz faturası?" dediğimizde hiç kimseden tatmin edici bir cevap alamadık.
Bu sefer hane halkına “2019 yılının bu ayında bize ne kadarlık bir doğalgaz faturası gelmiş bakalım” dediğimizde yapılan kısa bir araştırma sonunda geçen yıl bu zamanlar iklim şartlarının daha sert olmasına rağmen 135 lira doğalgaz faturası ödediğimiz ortaya çıktı.
Bize 2020 yılında gelen fatura 250 lira değil de 270 lira olsa geçen yıl gelen faturanın da 135 lira olduğundan yola çıktığımızda bir yıl içerisinde doğalgaz faturasına gelen zammın tamı tamıma yüzde yüz olduğu ortaya çıkacaktır.
Karşı karşıya kaldığımız bu şok sonrası gazeteye doğru yola çıkıp ev ile gazete arasındaki işyeri sahiplerine “Size ne kadar doğalgaz faturası geldi.?” diye sormaya başladığımızda işin doğrusu bize gelen 250 liralık faturaya “şükür” diyebileceğimiz bir noktaya kadar geldik.
Birkaç gün bu mevzuyu araştırmaya başladığımızda Doğalgaz faturalarının vatandaşı tam olarak “travmaya” uğrattığını vatandaşın gündeminde şu sıralar Doğalgaz faturalarının birinci sırayı işgal ettiği gerçeğini anlamış olduk.
Geçtiğimiz yıl iki haneli olarak gelen doğalgaz faturalarının bu yıl üç haneli rakamlar ile kapımızı çalığını söylemememiz gerekiyor, Geçen yılın alışkanlığından olsa gerek “Nasıl olsa en fazla yüz lira fatura gelir” diye düşünen vatandaşlara bir anda 300 lira 400 lira 500 lira civarında fatura gelince bu işin asla şakası olmadığı da ortaya çıktı.
Doğalgazı yarım saatliğine sabah yarım saatliğine akşam açanları mı ararsınız, Fazla fatura gelmesin diye doğalgaz vananın başında bekleyenimi ararsınız, “Sadece içerinin soğuğunu kırsın yeter” diye mühendislik harikası yaratacak buluşlara imza atanlar mı dersiniz, herkes faturayı en az miktarlara indirebilmenin mücadelesini verip duruyor.
Yukarıda da belirttiğimiz gibi birbiri ardına meydana gelen iç ve dış hadiseler sebebi ile Türkiye’nin gündemi, vatandaşın gündeminin konuşulmasına bir türlü fırsat vermedi. Vergi, harç, ceza gibi birçok kaleme zam üstüne zam yapılırken, şimdi de doğalgaz faturasında fahiş zammı gören vatandaş soluğu sosyal medyada aldı. Dünyada doğalgaz fiyatları yüzde 50 düşerken, son bir yılda Türkiye’de ise yüzde 53.8 zamlanması sosyal medyada birinci gündem maddesi oldu. 1 yılda; elektriğe yüzde 50, doğalgaza yüzde 50, akaryakıta yüzde 30,zam geldi.
Yapılan son zamlarla 400 liralık doğalgaz faturası 200 lira olacakken 615.2 lira oldu. Ama tüm bu zamlarla birlikte TÜİK, enflasyonu yüzde 12 olarak belirledi.
Yüzde 12’lik enflasyonla asgari ücretliye yapılan yüzde 15.04’lük zam vatandaşın sırtına yüklenen zamlar karşısında adeta gölgede kaldı. Asgari ücretlinin aldığı zam daha cebine girmeden eridi.. Vatandaş sosyal medya hesaplarından “açlıktan ölmezsek soğuktan, soğuktan ölmezsek açlıktan öleceğiz” demeye başladılar.
Bizimde sınırları içerisinde yaşadığımız Marmara bölgesine “Bu kadar olur” diyebileceğimiz yoğunlukla bir kar yağışı henüz gerçekleşmedi, dolayısı ile henüz çok fazla soğuk yokken bu kadar fazla fatura geliyorken aşırı bir kar yağışı sonrasında ne tür kabarık fatura ile karşılaşacağız Allah bilir.
Böylesi olağanüstü bir sorun karşısında kafamızın tası attığında “Kardeşim ben doğalgaza mecbur değilim, yarın sabah itibarı ile Soba yakıyorum” deme gibi bir şansımız da kalmadı, zira soba-odun –kömür en azından bizim bölgemizde tarihe karıştı.
Bir taraftan doğalgaz gelen aşırı zamlar belimizi büküyor, ancak bundan daha da önemlisi ve kötüsü Doğalgaz vesilesi ile Rusya’ya olan bağlılığımızdır. Doğalgaz dolayısı ile son derece yakınlaştığımız Rusya ile “Kışın tam ortasında aramız bozulduğunda ne yapacağız..?"düşünmek bile istemiyoruz.
Şu sıralar herkes evinde, işyerinde Doğalgaz vanasının başında köşe kapmaca oynuyor, bir taraf “Soğuktan donuyoruz, Gazı biraz açalım” diye feryat ederken diğer taraf “ Gazı açamayız, zira bu kadar zamlı bir ihtiyaç maddesini biraz daha fazla kullandığımızda ay sonunda gelecek faturayı asla ödeyemeyiz” diyerek mücadele veriyor.
Ne diyelim Allah vatandaşın yardımcısı olsun…
Dikkat!
Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.
Üye Girişi Üye Ol