16 Kasım Dünya KOAH Günü dolayısıyla açıklama yapan DoktorTakvimi Göğüs Hastalıkları Uzmanlarından Prof. Dr. Mecit Süerdem, Türkiye’de en iyimser tahminle 5 milyon KOAH hastasının bulunduğunu belirterek, KOAH’ın günümüzde üçüncü en sık ölüm nedeni olduğunu söylüyor.
Adını “Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı” isminin baş harflerinden alan KOAH, günümüzde üçüncü en sık ölüm nedeni olarak görülüyor.
Nefes borularını daraltarak akciğerlerden solunum havasının dışarıya çıkışını yavaşlatan bir hastalık olan KOAH, efor sırasında yeterli solunum yapılamadığı için nefes darlığı şikayetiyle başlıyor. Nefes darlığına neden olan kronik ve ilerleyici bir hastalık olan KOAH’da nefes darlığına sıklıkla öksürük ve balgam çıkarma eşlik ediyor.
Sigara dumanı ve diğer zararlı gaz ile tozlara yıllarca maruz kalınmasıyla, nefes boruları ve hava keseciklerinin (alveollerin) yapılarının bozulduğunu belirten DoktorTakvimi uzmanlarından Prof. Dr. Mecit Süerdem, “Nefes borularının yapısında bozulma ve daralmaya bağlı oluşan hastalığa ‘kronik tıkayıcı bronşit’, çok küçük nefes boruları ile hava keseciklerinin harabiyeti ve parçalanması ise ‘amfizem’ olarak isimlendirilir. KOAH bu iki hastalığı kapsayan bir terimdir ve genellikle bu iki hastalık bir arada bulunur” diyor.
SİGARA İÇENLERİN EN AZ YÜZDE 25’İNDE KOAH GELİŞİYOR
Sigara içiminin KOAH’ın en önemli nedeni olduğunu söyleyen DoktorTakvimi Göğüs Hastalıkları Uzmanlarından Prof. Dr. Mecit Süerdem, “Sigara içenlerin en az yüzde 25’inde; başka bir ifadeyle sigara içen üç, dört kişiden birisinde KOAH gelişir. Kişiler arasında sigara dumanı maruziyetine karşı farklı hassasiyet dereceleri vardır. Bu durumu belirleyen genetik özelliklerdir.
Bu nedenle uzun yıllar sigara içenlerde KOAH gelişmezken, genç yaşlarda KOAH tanısı alan hastalar da olabilir. KOAH yaklaşık olarak 20 yıl günde bir paket sigara içme sonrasında ortaya çıkar. Hastalık genellikle 40 yaşından sonra belirti vermeye başlar. Sigara bağımlıları eforla nefes darlığı, öksürük ve balgam çıkarma gibi şikayetleri genellikle önemsemedikleri için hastalık sinsice ilerler. Bu nedenle KOAH teşhisi konduğu zaman hastalar genellikle akciğer kapasitelerinin önemli bir kısmını kaybetmiş olmaktadırlar” ifadelerini kullanıyor.
ÖLÜM ORANI EN HIZLI ARTAN HASTALIK
KOAH’ın Tüm dünya için çok önemli bir global halk sağlığı sorunu olduğunu belirten Prof. Dr. Mecit Süerdem, “Dünya Sağlık Örgütü (WHO) raporlarına göre ölüm oranı en hızlı artan hastalıktır. Dünyada yaklaşık 600 milyona yakın KOAH hastası olduğu tahmin ediliyor. Ayrıca bu hastaların dışında tanı almamış olan milyonlarca KOAH hastasının daha olduğu düşünülüyor. Çünkü KOAH sinsi ilerleyen bir hastalık ve bu nedenle hastaların üçte ikisi tanı almıyor.
KOAH sıklığı gelişmiş ülkelerde azalırken, gelişmekte olan ülkelerde artış gösteriyor. Ülkemizde en iyimser tahminle 5 milyon KOAH’lı var. Önümüzdeki 30 yıl içinde KOAH görülme sıklığı daha da artış gösterecek. KOAH erkeklerde kadınlardan çok daha sık oranla görülür. Ancak gelecekte kadınlarda da önemli artış göstereceği tahmin ediliyor. KOAH günümüzde üçüncü en sık ölüm nedenidir. Tüm bu rakamlar, KOAH’ın teşhis ve tedavisinin önemli bir ekonomik maliyete neden olduğunu gösteriyor” şeklinde konuşuyor.
HASTALIĞIN İLERİ DÖNEMLERİNDEKİ BELİRTİLER
Hastalığın ileri dönemlerinde nefes darlığı, öksürük ve balgam çıkarma dışında çok sayıda rahatsızlıklar beliriyor. Bunlar arasında; bol terleme, dilde, dudaklarda, parmak uçlarında morarma; şiddetli baş ağrısı; çarpıntı; gündüzleri uyuklama, geceleri uykusuzluk; zihinsel faaliyetlerde azalma (unutkanlık, dikkatsizlik); aşırı sinirlilik; şiddetli halsizlik, yorgunluk; zayıflama; cinsel güçte azalma; mide rahatsızlıkları, karında şişkinlik ve hazımsızlık; kabızlık; ellerde ve ayaklarda uyuşma, karıncalanma, yanma hissi; ellerde titreme; ayaklarda su toplama (ödem) bulunuyor.
KOAH’I ORTADAN KALDIRACAK BİR TEDAVİ BULUNMUYOR
KOAH tedavisiyle ilgili bilgiler veren Prof. Dr. Mecit Süerdem, şunları anlattı: “KOAH tedavisinin iki ana hedefi vardır. Birincisi şikayetleri azaltmak ve yaşam kalitesini yükseltmek, ikincisi de hastalığın ilerlemesini yavaşlatmak. Şu an için KOAH’ı ortadan kaldıracak bir tedavi yok. Ancak sigara ve diğer risk faktörlerinden uzak durarak hastalığın ilerlemesi büyük oranda engellenebilir.”
KOAH ALEVLENMESİ NEDİR?
KOAH alevlenmesinin hastaların şikayetlerinin arttığı dönemler olarak tanımlandığını söyleyen Prof. Dr. Mecit Süerdem, “Alevlenmeler hastalığın gidişi üzerinde çok önemli olumsuz etkileri olan olaylardır. Bu nedenle KOAH tedavisinin temel amaçlarından birisi alevlenmelerin gelişmesini önlemektir. Alevlenme dönemlerinde nefes darlığı ve öksürükler artar, balgamın miktarı artar ve rengi koyulaşır. Bir hastada bu şikayetlerin bir kısmı veya tümü aynı anda başlayabilir.
Bunlara ek olarak hışıltılı solunumda artma, sıkıntı hissi ve sinirlilik hali, ellerde ve ayaklarda ödem oluşması, uykusuzluk, şiddetli halsizlik ve yorgunluk hissi, ateşlenme ve çarpıntı hissi görülebilir. Alevlenmeler bazı KOAH hastalarında hiç olmazken, bazı hastalarda senede birkaç kez yaşanabilir. Hastalar genellikle bu dönemlerde bir sağlık kuruluşuna başvurmak zorunda kalırlar. Genellikle ilaçlar artırılarak ve yeni ilaçlar eklenerek ayaktan tedavi yapılabilir. Ancak alevlenmelerin şiddetli olduğu durumlarda tedavi hastane yatışlarıyla mümkün olmaktadır” diyor.
ALEVLENMELERİN NEDENİ SOLUNUM YOLLARININ VİRAL VE BAKTERİYEL ENFEKSİYONLARI
Alevlenmelerin en önemli nedeninin solunum yollarının viral ve bakteriyel enfeksiyonları olduğunu belirten Prof. Dr. Mecit Süerdem, “Viral enfeksiyonlar bakteriyel enfeksiyonların gelişmesini kolaylaştırabilir. Bu nedenle alevlenmelerin önlenmesinde her yıl sonbahar aylarında grip aşısının yaptırılması önerilir. Alevlenmelerin diğer önemli nedenleri; soğuk veya kirli havalı yerlerde uzun süre bulunmak, sinüs enfeksiyonları, ilaçları düzenli kullanmamak ve solunum yolu ile kullanılan cihazları yanlış teknikle kullanmaktır” ifadelerini kullanıyor.