Cumartesi günü bu sütunlarda “ İlhan Kesici CHP’ye derman olurmu.?” başlıklı  bir yazı yazdık, işin doğrusu CHP İstanbul milletvekili İlhan Kesici ile ilgili görüşlerimizin de bu köşede kaleme aldığımız yazılar kadar okunacağını düşünmüştük, yanılmışız.
İşin başında bir hususu peşinen belirtmek isteriz, Bizim hiçbir siyasi partiye Genel başkan önermek gibi bir hadsizliğimiz asla olamaz, Ancak nerede ise 25 yıldır hemen her gün yazı yazan ve siyaseti de seven bir gazeteci olarak toplumdan gelen “dip dalgayıda ” anında görmek bir tecrübeye sahip olduğumuzu da belirtmek isteriz.
İlhan Kesici ile ilgili yazımızın gazetenin iletişim uzmanları tarafından paylaşılmasından ve bizimde mesleğimize olan saygımız dolayısı ile teknolojinin bize sunduğu imkanlar vasıtası ile yazıyı Edirne’den, Kars’a ve Adriyatik’ten Çin seddine kadar bizimle iletişim halinde olan büyün okuyucu ve takipçilerimiz ile paylaştıktan sonrası müthiş ama ondan daha da önemlisi son derece olumlu geri dönüşler aldık.
Bize geri dönen ve İlhan Kesici ile ilgili fikir beyan eden çok büyük bir çoğunluğu da CHP çizgisinde olan binlerce okuyucumuz sanki birbirleri ile sözleşmiş gibi “Yüksel Bey, İlhan Kesici 16 Nisan tarihinde yapılan referandumdan HAYIR çıkan oyların bir tamamının temsilcisi olarak 2109 yılındaki seçimde Cumhurbaşkanı adayı olur ve toplum tarafından da çok büyük kabul görür, CHP Genel başkanlığı içinde öncelikle İlhan Kesici’nin çıkıp “Ben Adayım” demesi gerekiyor ki bizde ondan sonrasına bakalım” ifadelerini kullanınca ne kadar doğru bir yazı yazdığımızı bir kez daha anladık.
Köşe yazımız gece yarısından sonra gazetenin internet sitesinde aktif ediliyor, bizde sabah erken saatlerinde yukarıda belirttiğimiz gibi teknolojinin bize sunduğu iletişim araçları vesilesi ile daha geniş kitlelere ulaşabilmek adına bilgisayarın başına geçiyoruz.
Cumartesi sabahı haftanın beş günü son derece zor görüştüğümüz hane halkı ile hiç değilse sabah kahvaltısında bir arada olalım diye eve 150 metre mesafedeki fırından sıcak ekmek almaya gitmiştik, döndüğümüzde erken saatlerde telefonda iki kez cevapsız aramayı görüp arayan numaraya geri dönüş yaptığımızda “Yüksel Bey gününüz aydın olsun bendeniz İlhan Kesici, benimle ilgili yazınızı okudum o nedenle aradım” dediğinde zaten son derece centilmen bir siyasetçi olarak bildiğimiz İlhan Kesici’nin halk tarafından neden sevildiğini bir kere daha anladık.
Açık ve net bir şekilde ifade etmeliyiz ki biz telefonda nezaketsizlik edip  İlhan Kesici’ye “-Efendim CHP Genel başkanlığı için aday olacakmısınız,2019 yılında partinizden Cumhurbaşkanlığı adaylığınız söz konusu olacakmı.?” şeklinde sorular yöneltmedik, Sayın Kesici’de kendisine has tevazusu ile siyaset ile ilgili hiçbir konuya girmedi, bizim gazeteciliğimizi ile köşe yazarlığımızı ile hoşumuza giden ruhumuzu okşayan ifadeler kullandı.
Cumartesi günü fırından aldığımız sıcacık ekmek ile kahvaltımız bitirip sokağa çıktığımız sabah saatlerinden gece yarısına kadar kiminle karşılaştıysak, telefon ile bize ulaşan hangi dostumuz ile merhabalaştı isek bir tamamı “Yüksel Bey son derece güzel bir analiz yapmışsınız, Genel merkez yöneticilerinin ne düşündüğünü bilemeyiz ancak İlhan Kesici ismi CHP Genel başkanlığı için parti tabanında ve diğer partilerde büyük bir heyecan yaratır ve Genel başkan seçildiği takdirde de CHP müthiş bir sinerji yakalar” şeklinde görüş belirttiler.
Türk seçmeni artık Hamaset siyasetinden bıktı usandı, Birinci görevi Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde yaşayan vatandaşlara rahat bir hayat sağlamak olan siyaset mekanizması bunun yerine sürekli konuşarak sürekli karşısındaki siyasetçinin bileğini bükmeye matuf çalışmaların artık bir işe yaramadığı ve karın doyurmadığı ortaya çıktı.
Vatandaş artık Ekonomi ile direk olarak ilgili, bu nedenle AK Parti içerisinde çok sayıda siyasetçi olmasına rağmen taraflı tarafsız bütün halk Ali Babacan’ın , Mehmet Şimşek’in ağzından çıkacak ifadelere bakıyor, onların ekonomik noktadaki görüşlerini merak ediyor.
Yaklaşık iki yıl önce seksen küsur yaşında vefat eden rahmetli annemin okuma yazması yoktu, ancak Annem televizyonda ne zaman İlhan Kesici’yi görse olabildiğince televizyona yaklaşır, Kesici’yi can kulağı ile dinlerken “Bu adam çok bilgili, konuşması da Demirel gibi ,benim anlayacağım dilden konuşuyor, partinin başına geçse çok oy alır, sen bu konuşanı bul benim söylediklerimi  kendisine anlat “derdi.
Biz de rahmetli annemin öne sürdüğü gerekçeler vasıtası ile uzun yıllardır ekonomi ile ilgili İlhan Kesici’nin ne dediğine ne konuştuğuna bakıyoruz, toplantılarını takip ediyoruz, sekreterimize “Kızım gündemi takip et İlhan Kesici’nin hangi gün hangi televizyon kanalında konuşma yapacağını sakın unutmadan bana söyle” talimat veriyor ve Kesici’nin o müthiş bilgisi ve hitabeti ile bütün vatandaşlarımızla birlikte bizi de mest eden üslubu ile anlattıklarını nefes bile almadan dinliyoruz.
Yıllardır CHP’nin iktidarını bekleyen partililerin yazımızın başında da belirttiğimiz gibi İlhan Kesici ile ilgili düşünceleri son derece olumlu, Vatandaşın sadece güvenlik ve ekonomi ile ilgilendiği bir noktada İlhan Kesici’nin hem CHP’nin hem de Türkiye’nin derdine derman olabileceği bizim gibi meselelere son derece tarafsız bakan bir gazeteci tarafından da açık seçik görülüyor ancak cumartesi günü kaleme aldığımız gibi son karar CHP’de siyaset yapan partililerindir.
Partililer yapacakları tercih ile ya artık  olmazsa olmaz bir noktaya gelen yüzde 50’lik oy oranına yaklaşacaklar yada son 3-4 seçimdir demir attıkları yüzde 25’lik orana razı olacaklar.
Karar kendilerinin.