Bugün bir dünya savaşının yarattığı yıkım, ölüm ve gözyaşına denk bir faturayla karşı karşıyayız. Bu faturayı insanlığa yaşatanların kullandıkları aracın adı terör olmasına rağmen arka planda bu işleri planlayanlar ve nihai hedefleri hakkında herhangi bir bilgi sahibi değiliz.
Bu bilinmezlik dünya üzerinde her gün yüzlerce insanın ölümüyle sonuçlanan, milyonlarca insanı yollara düşürüp vatansız bırakan, şehirleri ve ülkeleri yakıp yıkan bu mücadeleyi adeta kör döğüşüne dönüştürüyor. Savaşan tarafları medeniyetler çatışması olarak adlandıranlar, geldiğimiz noktada Avrupa Birliğinin dağılmaya başlamasını izah edemiyorlar.
Batıyı bir tren olarak görenler, İngiltere’nin daha ilk yokuşta vagondan kopuşunun şaşkınlığını uzun süre üzerlerinden atamıyorlar. Dünya üzerinde hasım olarak görülen devletlerin hısım gibi, hısım olarak görülen devletlerin hasım gibi hareket ettiklerini gördükçe, anlamakta zorluk çekiyorlar.
Bu bilinmezlik dünya üzerinde her gün yüzlerce insanın ölümüyle sonuçlanan, milyonlarca insanı yollara düşürüp vatansız bırakan, şehirleri ve ülkeleri yakıp yıkan bu mücadeleyi adeta kör döğüşüne dönüştürüyor. Savaşan tarafları medeniyetler çatışması olarak adlandıranlar, geldiğimiz noktada Avrupa Birliğinin dağılmaya başlamasını izah edemiyorlar.
Batıyı bir tren olarak görenler, İngiltere’nin daha ilk yokuşta vagondan kopuşunun şaşkınlığını uzun süre üzerlerinden atamıyorlar. Dünya üzerinde hasım olarak görülen devletlerin hısım gibi, hısım olarak görülen devletlerin hasım gibi hareket ettiklerini gördükçe, anlamakta zorluk çekiyorlar.
Aslında insanların bu yenidünya savaşında kullanılan yöntemi anlamamalarını normal karşılamak lazım. Bugüne kadar savaşlar ,ülkelerin düzenli ordularının karşı karşıya gelmesi ile yapılırdı Oysa bu yenidünya savaşında, ülkeler hısım gibi görünüp kendileri adına vekâleten savaşabilecek terör örgütleri eliyle hasımlıklarını icra ediyorlar. Dolayısıyla her devletin kendi ordusu yanında birde kendi terör örgütü var. Ortalık terör örgütünden geçilmiyor. Hangi terör örgütü, hangi devlet adına vekâleten savaş verdiğini anlamak gerçekten büyük bir istihbarat bilgisi ve bunu değerlendirecek kurmay akıl gerektiriyor.
Düşünsenize, DAEŞ, PKK, BOKO HARAM, EL KAİDE gibi terör örgütleri, dünyanın en büyük devletleri ve en büyük askeri güçleri ile savaşıyorlar. Bütün dünya bir olup bu terör örgütlerini yenmede etkisiz kalıyorlar. Bu terör örgütleri, ülkelerin en güvenlikli bölgelerinde kanlı eylemler yapabiliyorlar. Anlı şanlı ülkeler bu terör örgütleri karşısında çaresiz kalıyor. İnsanın içinden siz kimi kandırıyorsunuz demesi geliyor.
O halde gelin algıları değiştirelim. Dünyadaki hasımlık ve hısımlığı belirleyen faktörleri kültürel ve inanç temelli olduğu düşüncesinden vazgeçelim. Soğuk savaş döneminde düşman kominizim ilan edilerek, karşısına kapitalizmi savunan bir blok oluşturuldu. Hasım gibi görünen iki güç aralarında anlaşarak kominizim savunan bloku temsilen Rusya, Kapitalizmi savunan blokun temsilen ise ABD, dünyayı uzun süre hısım gibi yönettiler.
Kanaatimce bu gün yine benzer bir süreci yaşıyoruz. Yalnız bu sefer komünizm düşman tanımlamasından çıkarılarak radikal İslam yeni düşman ilan edildi. ABD ve RUSYA kendi varlıklarına, kendi egemenlik alanlarına rakip olarak gördükleri güçleri( Küresel Sermaye, AB ve ÇİN) zayıflatmak ve kontrol etmek için büyük bir çoğunlukla Müslümanların yaşadığı bölgelerin kontrolleri altına girmesi gerekiyordu.
Terörü ve teröristi bu amaçlarını gerçekleştirmek için bir araç olarak kullanıyorlar. Kendi planlarının başarılı olması için devletlerin, kamuoyu ve karar verenleri üzerinde bir yönlendirme, bu kararı vermede direnmek isteyenleri cezalandırma ve diz çöktürme eylemleri olarak görmek gerekir.