Geçtiğimiz haftayı mevsim gereği 6 düğün cemiyeti ile kapattık. 6 düğünden 4 tanesi akrabaların bir tanesi bizim gibi ömrünün nerede ise tamamını Türk dünyası ile ilgili problemlere çözüm bulmak için adayan İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Muğla Milletvekili Prof. Dr. Metin Ergun’un oğlu İlteriş’in diğeri de İYİ Parti GİK üyesi , Kocaeli eski milletvekili Cumali Durmuş’un kızı Mihriban’ın düğün cemiyetleri idi.
Metin Ergun’un düğünü için bir grup arkadaşımız ile Ankara’ya gitmiştik, Ankara dönüşü “Nasıl olsa Pazar günü Cumali Durmuş’un kızı Mihriban’ın da düğün cemiyeti var Gebze’ye gitmeye gerek yok Derince’deki evde kalalım” diyerek düğünü Derince’de beklemeye başladık.
Düğün akşamı Fenerbahçe’nin, Başakşehir’e 2-0 yenilmesini ve hemen arkamızdaki Ercan Sarıkaya’nın “Abi sakin ol şu ara atacağız bu dakika atacağız” şeklindeki umut vaat eden ama bizi panik atak yapan ifadelerini saymazsak harika bir düğün cemiyeti olduğunu söyleyebiliriz.
Düğünün ilerleyen dakikalarında İYİ Partinin Grup başkan vekili, Kocaeli milletvekili Lütfü Türkkan ile yaklaşık 20 dakika sohbet ettik, Sohbet konusu iki kişi arasında olduğundan detay yazmayacağız.
Bir kaz kez daha yazmıştık bu dönem AK Parti’ye muhalefet eden iki kişi var bunlardan birisi İYİ Partinin grup başkan vekili Lütfü Türkkan, diğeri de CHP’nin grup başkan vekili Özgür Özel, şüphesiz Özgür Özel iyi bir hatip ancak milletimizin çok büyük bir bölümü Özgür Özel ne kadar haklı olursa olsun “Bu CHP’li zaten sürekli muhalefet” diye baktıklarından olsa gerek tüm dikkatler Lütfü Türkkan’a çevriliyor, konuştukları çok büyük kitleler tarafından can kulağı ile takip ediliyor.
Bir kere peşinen söylememiz gerekiyor, 2023 yılının haziran ayında yada daha önce yapılacak bir milletvekili genel seçiminde millet ittifakı başarılı çıktığı ve sonrasında güçlendirilmiş parlamenter sistemine tekrar dönüldüğünde buradan ilan ediyoruz Lütfü Türkkan kurulacak hükümette “Başbakan yardımcısı” olarak görev alacaktır.
Cumhur ittifakının sayısal üstünlüğünü olması var olan diğer muhalefet partilerinin siyaset alanını ister istemez daraltıyor, Kamuoyunda siyasete girmeden önce de kalburüstü bir sanayici olan Lütfü Türkkan’ın hükümete fazal bir muhalefet yapmayacağı düşünülse de kısa bir zaman sonra bu düşüncenin boşa çıktığı bizzat Lütfü Türkkan tarafından tüm kamuoyuna çok net bir şekilde gösterilmiş oldu.
Meseleye böyle bakıldığında tabandan tavana siyaset yapanların diline pelesenk olan “ Siyasete girdim ama muhaleftte olduğum için hükümet tarafından mağdur edildim” diyen milyonlarca siyasetçiyi bir tarafa koyduğumuzda asıl bedel ödeyenin başında Lütfü Türkkan’ın başka bir noktaya konulması gerektiğine inanıyoruz.
En son geçtiğimiz aylarda Dilovası’da bulunan çiftliğinde yüzde yüz haklı olduğu bir konuda bile sırf siyaseten hiçbir vicdanın kabul edemeyeceği yıkım gerçekleştiği anlarda bile “ bir adım geri atan namerttir, sizden korkan sizin gibi olsun” diyerek adım atmayan siyasetçidir Lütfü Türkkan.
Dilovası’nda meydana gelen üzücü olay elbette ki son değil ,İktidara karşı dik durun söylenmesi gereken ne varsa geri durmayan yapısı ile Lütfü Türkkan’a bundan sonra da baskıların olacağını bilmek için müneccim olmaya gerek yok ki.
Bütün bu olup bitenlere rağmen Lütfü Türkkan, “Milletimiz bizi TBMM’ye gönderdi var olan sıkıntılarının aşılması için yetkilendirdi, Genel başkanımız Meral Akşener’de beni kendisinin TBMM’deki vekili yaptı, bize düşende verilen görevlerin tamamını nefesimiz yettiğince yerine getirebilmek.
İYİ Partinin siyasi arenada var olması ile Türk siyasetinde başlayan ve hiç durmayan değişim bundan sonra da Millet İttifakının iktidar olacağı güne kadar devam edecek, biz iktidar olduğumuzda bize yapılan kötülükler adına intikam peşinde olmayacağız, kendimizden çok vatandaşımızın var olan dertlerini çözmemiz gerektiğine inanıyoruz, varlığımız Türk milletine feda olsun” diyor.
Kendisini 2007 yılında tanıdığımız Lütfü Türkkan geçen yıllar içerisinde kendisini siyaseten tam olarak yetiştirmiş ve “ustalık dönemini” yaşayan bir siyasetçi, Sorumluluğu büyük bu yüzden olsa gerek 7/24 bulabildiği tüm iletişim kanallarından var olan sorunları kamuoyu ile paylaşıyor.
Eve ne zaman gidiyor?
Ne zaman uyuyor?
Ne zaman yemek yiyor?
Bu kadar yorucu tempoya nasıl dayanıyor?
Sorularının tek cevabı bize göre “ Millete hizmet sevdası” olsa gerek..
Aksi takdirde bu tempoya nasıl can dayanır ki?
Dikkat!
Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.
Üye Girişi Üye Ol