Son dönemlerin en kapsamlı emniyet müdürleri kararnamesinin imzalanması pek çok kimseyi hayretler içerisinde bırakırken pek çok kesim tarafından da “Çok geç kalınmış bir kararname” olarak değerlendirildikten sonra akıllara “Valiler Kararnamesi ne zaman hayata geçecek?” sorularını getirdi.

26 Ekim Çarşamba günü sabah saatlerinde bütün Türkiye’nin haberdar olduğu “Emniyet Müdürleri Kararnamesi” ile ilgili olarak “Geç kalındı” diye fikir yürütenler emniyet müdürleri kararnamesinin geç kalmasının başlıca sebebinin 15 Temmuz sonrası bir rivayete göre istifa eden diğer bir rivayete göre de görevden alınan Eski İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın bu kararnameye pek fazla sıcak bakmaması ve akabinde de “biraz fazla ayak sürümesi” neticesinde gerçekleşme fırsatı bulamamıştı.

Efkan Ala’nın görevden istifa etmesi /alınması sonrasında İçişleri Bakanlığı görevine gelen Süleyman Soylu ile FETÖ ile birlikte PKK’ya karşı başlatılan geniş çaplı Operasyonlar muhtemelen “acil ihtiyaç” haline gelmiş olması bir anlamda uzun süredir aynı görevde bulunan emniyet müdürlerinin de hareketlenmesi adına bu “Kararname” ihtiyacı hasıl olmuştu.

Kararnamenin yayınlandığı 26 Ekim tarihine kadar özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ınetrafında var olan ekip tarafından bütün emniyet müdürlerinin karnesi zaten 15 Temmuz tarihi ile tutulmaya başlanmıştı dolayısı ile bu tayinlerin sürpriz ve anında gelişen bir hareket olduğuna asla inanmıyoruz.

Emniyet müdürleri kararnamesinin yayınlandığı andan itibaren FETÖ ile mücadelenin bundan sonraki gidişatının nasıl olacağı ile ilgili sorular kafamızı kurcalarken Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçtiğimiz gün katıldığı bir toplantıda "Kendi siyaset arkadaşlarımdan, muhalefet partilerinden, iş dünyasından pek çok kişi FETÖ'cülerin üzerine çok gittiğimi söylüyordu. Sadece milletim bu mücadelede beni destekledi" şeklindeki ifadesinden sonra kararnamenin hangi amaçla yapıldığı da aşağı yukarı netleşmiş oldu.

FETÖ ile ilgili operasyonların siyasetçilere gelip dayandığında durduğu ve daha alt seviyelere doğru indirildiği noktasındaki eleştiriler muhtemelen Kararname öncesinde görevleri başında bulunan emniyet müdürlerinin kulağına da gitmiş olmalıdır.

Yerleri değiştirilen ancak daha çok merkeze alınan emniyet müdürleri ile ilgili “Siyasetçiler dolayısı ile istedikleri gibi operasyon yapamıyorlar, emniyet müdürlerinin elinde FETÖ’ye mensup oldukları bütün kamuoyu tarafından bilinen siyasetçiler ile ilgili çok fazla bilgi ve doküman var ancak Ankara’daki siyasetçilerin baskısı yüzünden Müdürlerin eli kolu bağlı” şeklindeki fikirler “fısıltı gazetesi” aracılığı ile zaten dilden dile dolaşıyordu.

Emniyet müdürleri kararnamesi ile ilgili olarak bölgelerinden seçilip giden milletvekillerinin kesinlikle haberlerinin olduğunu düşünmüyoruz, Bölge milletvekillerinin de bizimle beraber hatta bizim yazdığımız haberler sonrasında bilgileri olduğunu adımız gibi biliyoruz.

Bizim asıl merak ettiğimiz konu emniyet müdürleri kararnamesinden Kabinede bulunan Bakanların haberlerinin olup olmadığıdır, Eğer kararnamenin yayınladığı tarihten bir hafta on gün önce kabinede görev yapan bakanların fikri sorulmamışsa ilgili bakanlarında bu kararnameden haberlerinin olduğunu düşünmüyoruz.

Görev yerleri değiştirilen ama daha da fazla bir şekilde merkeze çekilen Emniyet müdürlerinin yerine atanan yeni müdürler hafta içerisinde yeni görev yerlerine gelip mesaiye başlayacaklar, İşte hafta başından itibaren göreve başlayacak olan emniyet müdürlerinin sıcağı sıcağına yapacağı operasyonlar FETÖ ile ilgili mücadelenin de yol haritası olacaktır.

FETÖ ile mücadele bir taraftan PKK ile mücadele diğer taraftan devam ediyor, Bu mücadelede sahada olup görev yapacak emniyet güçlerini sevk ve idare edecek müdürleri ile ilgili tayinler yapıldı, Emniyet müdürleri kararnamesinin tamamlanmasından sonra önümüzdeki günlerde hayata geçirilecek bir “Valiler kararnamesi” bir anlamda FETÖ ile girişilecek mücadelenin de yol haritası olacaktır.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Kendi siyaset arkadaşlarımdan, muhalefet partilerinden, iş dünyasından pek çok kişi FETÖ'cülerin üzerine çok gittiğimi söylüyordu. Sadece milletim bu mücadelede beni destekledi" şeklindeki ifadesi sonrası FETÖ ile mücadelenin en üst seviyede olacağı bu mücadele de “Yalnız kaldım” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ınartık yalnız olmadığı en azından yeni İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun da kendisi gibi düşündüğü çok net bir şekilde ortada iken mücadelenin FETÖ’cüler cephesinde hiç de kolay geçmeyeceği de bir gerçek.