Terör örgütü DEAŞ'a yönelik soruşturma kapsamında sözde "Kocaeli emirleri"nin de aralarında olduğu 25'i tutuklu, 1'i firari 49 şüpheli hakkında 4,5 yıldan 22 yıl 6'şar aya kadar hapis cezası istemiyle açılan davanın görülmesine devam edildi.

KOCAELİ (AA) - Terör örgütü DEAŞ'a yönelik soruşturma kapsamında sözde "Kocaeli emirleri"nin de aralarında olduğu 25'i tutuklu, 1'i firari 49 şüphelinin yargılandığı davanın duruşmasında bazı sanıklar esasa ilişkin savunma yaptı. 

Kocaeli 6. Ağır Ceza Mahkemesince, Kocaeli Kapalı Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ndeki salonda yapılan duruşmaya, bazı tutuklu ve tutuksuz sanıklar, avukatları ve yakınları katıldı.

Duruşmada, Hatay T Tipi Ceza İnfaz Kurumu'nda tutuklu bulunan sanık H.Ü. Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla yaptığı savunmasında üzerine atılı suçlamaları reddetti. 

Tutuklu sanıklardan C.E'yi piknik ve gittiği mescitten dolayı tanıdığını belirten H.Ü. mescitte DEAŞ'la ilgili bir şey görmediğini söyledi. 

H.Ü. "takva mescidi" adını iddianameden öğrendiğini, burada herhangi bir örgütle ilgili sohbetlere tanık olmadığını belirtti. 

Sanık K.A. da tutuklu bulunduğu  Hatay T Tipi Ceza İnfaz Kurumu'ndan SEGBİS aracılığıyla yaptığı savunmasında, hakkındaki iddiaları reddetti.

Devlet yetkililerinden izin almadan 2017'de İdlip'e geçtiğini, sorumsuzca yaptığı bu hareketin bedelini ödediğini ve çok pişman olduğunu dile getirdi.

Suriye'ye gitmesine kimsenin aracı olmadığını söyleyen Aygün, orada zindana atıldığını ve zor zamanlar yaşadıklarını öne sürdü.

Yakınlarının, dini hassasiyetlerinden dolayı ismine "Abdül" ekini de ekleyerek söylediğini belirten Aygün, bu durumun kendisine verilen bir "kod" olarak nitelendirilemeyeceğini savundu.

Tutuklu sanık F.K. tutuklu bulunduğu Hatay T Tipi Ceza İnfaz Kurumu'ndan SEGBİS aracılığıyla yaptığı savunmasında, hakkındaki iddiaları kabul etmedi. 

Suriye'ye yaşamak amacıyla gittiğini ve herhangi davet almadığını ifade eden F.K, orada yaşanan dramı görünce yardım amacıyla Suriye'ye gittiğini söyledi. 

 Sanık T.Y'de  tutuklu bulunduğu Hatay T Tipi Ceza İnfaz Kurumu'ndan SEGBİS aracılığıyla yaptığı savunmasında, üzerine atılı suçlamaları reddetti.

DEAŞ'la bir ilgisi olmadığını belirten T.Y, ailesinin inancına karşı çıktığı için sorunlar yaşadığını söyledi. 

Bu nedenle eşiyle arasının açılmasından da korktuğunu ifade eden T.Y, yanında eşi ve eşinin yakınlarının da bulunduğu bir grupla önce Hatay'a, oradan da Suriye'ye geçtiklerini kaydetti. 

Cumhuriyet savcısı "DEAŞ terör örgütü müdür?" sorusunu yönelttiği tutuksuz sanık E.E.S. "Nereden baktığınıza göre değişir. Ben DEAŞ'ı tanımam etmem, nereden bunu söyleyebilirim. Benim bu konuda kanaatim yok." değerlendirmesinde bulundu.

Tutuksuz sanık A.F.B. ise el konulan dijital materyallerinde DEAŞ figürleri bulunduğunun sorulması üzerine, bunları yasak olmayan sitelerden indirdiğini belirtti.

İçeriğin suç teşkil edilip etmediğinin araştırılmasını talep eden A.F.B, "Ebu Hanzala" ismini internetten öğrendiğini bildirdi.

Tutuksuz sanık N.Y. ise 2017'de kaçak yollarla İdlip'e geçtiklerini vurgulayarak, "Orada ağabeyim, eşim ve yengemle beraber kalıyorduk. Oraya gidince oraya adapte olmadan eşlerimizi aldılar ve cezaevine götürmüşler. Dil falan da bilmiyorduk mağdur olduk. Sonra ilerleyen zamanlarda, dil biraz öğrenince anlaşıyorduk. Eşleriniz iyi falan diyorlardı. Orada hiçbir şey yapmadık. Suriye'de mağdur insanlar olduğunu düşünüyorduk ama öyle bir mağduriyet yok. Normal hayat yaşıyorlar, gidince biz mağdur olduk. Suriye'de DEAŞ'ın etkisini hissetmedim, bir şey de görmedim." ifadesini kullandı.

Duruşmada tutuksuz sanıklardan bazıları da savunma yaptı. Tutuksuz sanıklar, üzerlerine atılı suçlamaları reddetti.

Mahkeme heyeti, diğer sanıkların dinlenilmesi için duruşmayı yarına erteledi.

İddianamede, firari sanık örgütün sözde Kocaeli emiri "Ebu Erva" ve "Ebu Bedevi" kod isimli Mehmet S.Ö. ile örgütün Kocaeli sorumluları tutuklu sanıklar "Ebu Musab" kod isimli F.A, "Ebu Urve" kod isimli C.E, "İmran" kod isimli T.K. ve M.Z. hakkında "silahlı terör örgütü kurma ve yönetme" suçundan 15 yıldan 22 yıl altı aya kadar hapis cezası isteniyor.

Şüphelilerden 43'ü hakkında "terör örgütüne üye olma" suçundan 10 yıldan 15 yıla, 1 şüpheli hakkında da "terör örgütü propagandası yapmak" suçundan 1,5 yıldan 4,5 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor.