Balkan göçmenleri, geçmişlerini anmak, geleceğe umutlarını aktarmak için 2 Ekim Pazar günü, Türkiye ilk ayak bastıkları yer olan Sirkeci Garı’nda buluştu. 

1912-2012 yılları arasında 100 yıl süren Balkan göçleri ile Türkiye’ye gelen Balkan göçmenleri, Kosova Prizrenliler Derneği’nin önderliğinde ‘Bir Kofer, Bir Sandık’ etkinliğinde Sirkeci Garı’nda bir araya geldi.  

Etkinliğe AK Parti İstanbul Milletvekili Hüseyin Bürge, CHP İstanbul Milletvekili Yasemin Öney Cankurtaran, CHP İstanbul İl Başkanı Cemal Canpolat, AK Parti eski milletvekili Gülay Dalyan, Kosova Cumhuriyeti Kamu Yönetimi Bakanı Mahir Yağcılar, Kosova Meclis Başkan Yardımcısı Fikrim Damka, Kosova Meclis Genel Sekreteri İsmet Krasnici, Kosova Milletvekilleri Muferra Sinik, Bali Muharremaj, Emilija Redzepi, Nait Hasani, Mutaher  Haskuka, Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, Bakırköy Belediye Başkanı Dr. Bülent Kerimoğlu, Avcılar Belediye Başkanı Dr. Handan Toprak Benli, Eyüp Belediye Başkanı Remzi Aydın, Tek Rumeli TV Yönetim Kurulu Başkanı Attila Baykal ve çok sayıda sivil toplum kuruluşu başta olmak üzere 5 binden fazla Balkan göçmeni katıldı.

Kosova Prizrenliler Derneği’nin 2008’den beri düzenlediği “Bir Kofer, Bir Sandık” etkinliğinde Devlet Tiyatroları Sanatçısı Orhan Kurtuldu’nun genel sanat yönetmeliğinde hazırlanan göçü anlatan skeç, Balkan halk oyunları, yöresel yemekler, yerel kıyafetler katılımcılar ile buluştu. Sirkeci Garı’na gelen temsili tren ile Balkan göçmenleri, göç günlerini yad ettiler. 

Etkinlikte Tibet Ağırtan, Arif Şentürk, Faruk Yılmaz, İmran Salkan, Rüstem Avcı, Soner Özbilen, ve Deliorman Türkü Grubu sahne aldı. Ayrıca Ramis Çınar, Ali Işıkgör, Dilek Ünal, İsmail Savaş, Salim Nizam Balkanlar ile ilgili yazdıkları kitapları imzaladılar. 

Göçün acı bir tecrübe olduğunu belirten Kosova Prizrenliler Derneği Başkanı Gülen Aksu Türker yaptığı konuşmada “Bugün burada yaşadıkları topraklardan çeşitli nedenlerle göç etmiş atalarımızı anmak için olduğu kadar, dünyanın her yerinde göç eden ve ettirilen milyonlar için de toplandık. Rumeli’den göç eden bizler şanslıydık. 

Bize kucak açan Türkiye’ye birçoklarımız için anavatan olan topraklara gelmiştik. Ama herkes bizler kadar şanslı değil. Medyada hemen her gün göçmen trajedilerini izliyoruz. Zor günlerden geçiyoruz. Demokrasimize yapılan korkunç saldırı bir yandan, şehit haberleri bir yandan etrafımız ateş çemberi. Tüm şehitlerimize rahmet diliyorum. 

Bu zor günleri atlatmanın tek yolu birbirimize sarılmak, destek olmak ve geleceğe dair umudumuzu canlı tutmak. Umut biterse hayat da biter. Biz de tam bu yüzden sanatımız, kültürümüz ve müziğimizle biraradayız” dedi.