Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Türk Telekom’u 6.5 milyar dolara alan Oger şirketinin hisseleri rehin bırakarak 10 yıl içinde 5.7 milyar dolar kar payı kazandığını ileri sürerek, hükümeti "imtiyaz sözleşmesi ve imtiyazlı hissesinden gelen yetkilerini" kullanmaya çağırdı.
EMO Yönetim Kurulu'nun yaptığı açıklamada, Oger grubunun özelleştirme bedelini ödemek için aldığı kredi karşılığında rehin verdiği Türk Telekom hisselerinin satışının gündemde olduğu hatırlatılarak, “Kendi şirketinde temettü dağıtımı yapabilmek için de Türk Telekom hisselerini rehin verdiği krediyi 2013’te yeniden yapılandıran Oger Grubu, borcun yükünü Türk Telekom hisseleri üzerinde bıraktı” denildi.
Açıklamada, konuyla ilgili Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli’nin 8 Kasım 2016 tarihinde Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, “Şu ana kadar kar payı olarak Türk Telekom’dan yurtdışına transfer edilen toplam rakam 3.1 milyar dolar civarındadır" açıklamasını yaptığı vurgulanırken şöyle denildi:
“EMO’nun Türk Telekom’un açıkladığı mali raporları dikkate alarak, ortalama yıllık döviz kurları üzerinden yaptığı, hesaplamaya göre; Oger Grubu, Türk Telekom’daki yüzde 55’lik hissesi karşılığında 10 yılda 5.7 milyar dolar kar payı kazandı. İmtiyaz sözleşmesi ile 14 Kasım 2005 tarihinde 21 yıllığına devraldığı Türk Telekom’daki yüzde 55 hissesi için; Oger Grubu faiz dahil toplamda 7 milyar dolar ödeme yaptı.
Burada ilginç olan, devir aşamasında peşin ödeme yapsa, teklif fiyatı olan 6 milyar 550 milyon dolar üzerinden yüzde 5 indirim yapılacak olmasına rağmen Oger Grubu, bu olanaktan yararlanmadı; çünkü, peşin ödeme yapacak parası bulunmuyordu. Bunun yerine yüzde 20 peşin, kalanı LİBOR+2.5 faizle 5 taksitte ödeme seçeneğini kabul etti.
Yalnızca yüzde 20 peşinatı, 1 milyar 310 milyon dolar ödeyerek Türk Telekom’u devraldı. Böylece Türk Telekom hisselerini rehin vererek kredi bulma olanağına kavuşan Oger; 1 milyar 431 milyon dolarlık da 2006 yılında taksit ödemesi yaptı. Bu aşamada Oger; Türk Telekom’un yüzde 19.8 hissesini Citicorp Trustee’ye rehin verdi.
Ardından Oger Grubu, 23 Mart 2007 tarihinde 3.5 milyar dolar tutarında kredi alarak Türk Telekom özelleştirme bedelinin kalan borcu olan 4 milyar 192 milyon doları öderken; bu kredi karşılığında da Türk Telekom’da kalan tüm hisselerini Citicorp Trustee’ye rehin bıraktı.”
EMO açıklamasında Oger Grubu’nun 22 Mayıs 2013 tarihinde de 4 milyar 478 milyon dolar ve 211 milyon 970 bin euro kredi kullandığı ve yine Türk Telekom hisselerini teminat olarak rehin verdiği belirtildi.
Açıklamaya göre, Oger Grubu, Kamu Aydınlatma Platformu’na bu kredinin kullanım amacını, “Mevcut borçların refinansmanı ve vadesinin uzatılması ve bu yolla hissedarlarımıza temettü ödenmesi” olarak bildirdi.
EMO açıklamasında şu sorulara yer verildi:
“Neden Türk Telekom Oger'e verildi? Öncelikle Türk Telekom hisselerinin rehin verilmesine göz yumulmuş olması yasal olsa bile hükümetin yaptığı özelleştirme işlemini sonuçları ve uygulamaları bakımından sorgulamayı gerektiriyor. Türk Telekom’un hisselerini rehin vererek, Oger Grubu’nun Türk Telekom’u satın almasına izin verildi. Yani Oger Grubu değil de parası olmayan birisi de bu koşullarda Türk Telekom’u alabilirdi.
"Neden Oger Grubu bu ihaleyi aldı? Özelleştirme sonucunda 10 yıl Türk Telekom’u istediği gibi işleten Oger Grubu, kar paylarını cebine koyup götürmüş, ama borcu nedeniyle Türk Telekom hisseleri kreditörlerde ve bankalarda rehin kaldı.
"Oger Grubu’nun aldığı kar paylarını. en azından Türk Telekom hisselerini rehin verdiği kredinin borçlarını ödemesi için kullanmasını sağlamaya yönelik girişimlerde neden bulunulmadı?
"Türk Telekom’dan kazandığı kârı, öncelikle Türk Telekom hisselerinin rehinden kurtulabilmesi için borç ödemesinde kullanması gerekmez miydi?
"Bu koşullarda 2013 yılında Oger Grubu’nun yine Türk Telekom hisselerini rehin vererek refinansman adı altında daha fazla borçlanmasına neden göz yumuldu?"
"İmtiyaz yetkisi kullanılmalı"
EMO açıklamasında hükümetin, Türkiye’nin iletişim altyapısını oluşturan Türk Telekom ile ilgili gelişmeleri takip ettikleri dışında tatmin edici hiçbir açıklama ve kamuoyuna yönelik bilgilendirme yapmadığı ileri sürüldü ve şöyle denildi:
“Oysa imtiyaz sözleşmesine göre, Hazine’nin altın hisse kapsamında Türk Telekom’daki hisse devrine yönelik her türlü görüşmenin içinde olması gerekmektedir. Çünkü Hazine’nin onayı olmaksızın Oger Grubu’nun Türk Telekom’daki hisselerinin başka bir gruba ya da bankaya devredilmesi imkânsızdır. İmtiyaz sözleşmesi kapsamında Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun (BTK) şirketin iflasına yönelik bir mahkeme kararı olması ya da sözleşme hükümlerini ihlal etmesi durumunda sözleşmeyi fesih hakkı bulunuyor.”
"BTK sorumluluğun gereğini yapsın"
EMO’nun açıklamasında şu görüşlere yer verildi:
“Yine imtiyaz sözleşmesine göre Türk Telekom’un herhangi bir ayrım yapmadan diğer işletmecilerden gelecek erişim ve/veya bağlantı taleplerine teknik olarak mümkün olduğu derece cevap vermesi gerekiyor. Türk Telekom’un altyapı ihtiyaçlarına yönelik taleplerine yanıt vermemesi nedeniyle şirketler şikayet halinde olmalarına rağmen bugüne kadar resmi bir süreç işlemedi.
Türkiye’nin iletişim altyapısı açısından büyük bir açmaz yaratan bu sorun daha da büyümüş, öyle ki şirketler artık ikinci bir altyapı yatırımı yapma yoluna girmiş bulunmaktadırlar. Turkcell, Vodafone, Türksat ve TELKODER üyesi işletmeciler başta fiber olmak üzere altyapı için Ortak Altyapı Şirketi (OAŞ) kurmak üzere çalışmalara başlamışlardır. Bu BTK’nın üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediğinin açık göstergesidir.
Ülke kaynakları ikinci bir altyapı yapılarak boşa harcanacak. Hükümet derhal imtiyaz sözleşmesi ve imtiyazlı hissesinden gelen yetkilerini kullanmalıdır. Türkiye’nin iletişim altyapısını atalete iten bu belirsizlikten bir an evvel kurtarılması zorunludur. İletişim altyapısının eşit ve adil bir şekilde, kullanıcı yararına kullanımının sağlanması gerekiyor.”
Türkiye’nin iletişim altyapısı açısından büyük bir açmaz yaratan bu sorun daha da büyümüş, öyle ki şirketler artık ikinci bir altyapı yatırımı yapma yoluna girmiş bulunmaktadırlar. Turkcell, Vodafone, Türksat ve TELKODER üyesi işletmeciler başta fiber olmak üzere altyapı için Ortak Altyapı Şirketi (OAŞ) kurmak üzere çalışmalara başlamışlardır. Bu BTK’nın üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediğinin açık göstergesidir.
Ülke kaynakları ikinci bir altyapı yapılarak boşa harcanacak. Hükümet derhal imtiyaz sözleşmesi ve imtiyazlı hissesinden gelen yetkilerini kullanmalıdır. Türkiye’nin iletişim altyapısını atalete iten bu belirsizlikten bir an evvel kurtarılması zorunludur. İletişim altyapısının eşit ve adil bir şekilde, kullanıcı yararına kullanımının sağlanması gerekiyor.”
Doğan Haber Ajansı
Son Güncelleme: 21.11.2016 20:00
Dikkat!
Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.
Üye Girişi Üye Ol