Günümüz toplumunda ebeveynlik, birçok farklı yaklaşım ve yöntemi beraberinde getiriyor. Bunlar arasında belki de en çok tartışılan konu, çocuklara ne ölçüde koruma sağlanması gerektiği. Aşırı koruyucu ebeveynlik, çocukların güvenliğini sağlamak adına her ne kadar iyi niyetle yapılsa da, aslında onların gelişimini olumsuz yönde etkileyebilir.
Sorumluluk duygusunun çocuklarda erken yaşlarda kazandırılması, onların hem bireysel hem de toplumsal hayatta başarılı bireyler olarak yetişmelerine zemin hazırlar. Sorumluluk almayan bir çocuk, hayatının ilerleyen dönemlerinde, karar alma ve problem çözme yeteneklerinde eksiklikler yaşayabilir. Fiziksel yaşları ilerlese de, zihinsel olarak akranlarından geri kalmış olmaları, onların huzursuz ve güvensiz bireyler olarak hayata atılmalarına sebep olabilir.
Çoğunlukla gözlemlediğimiz bir durum var ki, çocuklar okula gelirken çantalarını ebeveynleri, büyükanneleri veya büyükbabaları taşıyor. Çocuklar ise elleri boş, keyifle okula doğru ilerliyorlar. Bu, çocuklarda “Ben çocuğum, yapamam, başkaları benim yerime yapmalı” hissini pekiştirebilir. Oysa, çantalarını kendilerinin taşıması gibi basit sorumluluklar bile, çocuklara erken yaşta özgüven ve sorumluluk bilinci kazandırabilir.
Peki, bu durumda ne yapmalıyız? İlk adım olarak, çocuklarımıza küçük yaştan itibaren sorumluluklar vermeliyiz. Bu, hem onların gelişimi için hem de gelecekte karşılaşacakları zorluklarla başa çıkabilmeleri için hayati önem taşıyor. Unutmayalım ki, bugünün sorumluluk sahibi çocukları, yarının bilinçli yetişkinleri olacaktır.