Dilovası, organize sanayisi ile ön planda olan bir ilçe. Benim ilgimi çeken asıl konu; sanayinin ilçeye verdiği gri renkten çok, burada yaşayan çocukların ileride nasıl bir renge bürüneceği konusu. Yani, çocukların geleceği de ilçenin havası gibi gri mi olacak, yoksa gökkuşağı gibi umut dolu, rengârenk bir yarın mı bekliyor bu çocuklarımızı?
Dilovası bu konuda aslında çok şanslı bir ilçe. Çocukların eğitimi için varını yoğunu ortaya koyan bir Kaymakamı ve bir de Belediye Başkanı var. Bunu bizzat ben yakından görüyor ve takip ediyorum.
Dilovası’nda en büyük yatırım, burada yaşayan çocuklara yapılmalı. Dilovası’nı gelecekte olumlu yönde değiştirecek olan da bu bence. Valilik ve bölge milletvekillerinin de desteği ile ilçede üst seviyede bir eğitim seferberliği başlatılmalı.
Akademik anlamda da ilgimi çeken bu ilçe ile ilgili olarak yakın zamanda yaptığım bir anket çalışmasında; “Dilovası’nı gelecekte nasıl bir yer olarak görmek istiyorsunuz?” diye sordum. Birinci sırada aldığım cevap; “Çocukların çok iyi eğitim aldığı bir ilçe olmasını isterim” oldu. Devamında ise; planlı bir kent, çocukların çok iyi seviyede İngilizce konuşabildiği, bir spor dalında ve bir sanat dalında en iyileri yetiştiren bir ilçe olmasını istediklerini görüyoruz.
Bunları isteyen bir Kaymakam ve Belediye Başkanı da olduğuna göre, geriye sadece projelerin oluşturulması ve hayata geçirilmesi kalıyor. İşin yarısını başardık bile.
Bu konuda benim naçizane birkaç önerim olacak.
YABANCI DİL EĞİTİM PROJESİ
Dilovası’nda çocukların dünyaya açılması için, çok iyi derecede İngilizce öğrenmeleri gerekiyor. Bunun için; Dilovası’nı, Yabancı Dil Ovası’na dönüştürelim istiyorum. Dilovası deyince herkes bilmeli ki; burada çok iyi bir yabancı dil eğitimi verilmekte ve çocuklar dünya vatandaşı olacak şekilde, üst düzeyde eğitim almaktadır. Sloganımız ise şu olabilir: Dilovası’nda çocuklar, dünyaya açılacaklar.
Bu kapsamda; Gebze Teknik Üniversitesi ve Kocaeli Üniversitesi ile bir protokol yapılabilir. Bu iki üniversitede eğitim gören yabancı uyruklu öğrencilerden bir grup, Dilovası’ndaki çocuklara İngilizce konuşma pratik eğitimi verebilir. Yani hafta içi normal İngilizce derslerinde işledikleri konular, o hafta sonu yabancı öğrenciler ile pratiğe dönüştürülebilir.
Yaz tatilinde ise; bu öğrencilerin gruplar halinde katılımı ile herkesin sadece İngilizce konuştuğu bir kamp alanı oluşturulabilir ve bu grupların oyunlarla, yarışmalarla faaliyette bulundukları, sadece ve sadece İngilizce ile iletişim kurdukları bir alan yaratılabilir.
Kampta görevli olan herkes; doktoru, hemşiresi, güvenlik görevlisi, yemekhane çalışanları vs İngilizce konuşabilenlerden seçilmeli. Eğitmenler zaten yabancı olmalı. Böylelikle çocuklar; hem yazılı, hem de sözlü anlamda yoğun şekilde İngilizceye maruz kalsınlar ve kısa süre içinde dünya dilini konuşsunlar.
Sonrasında; çocukların İngilizceyi daha da geliştirebilmesi için, Dilovası Organize Sanayi firmalarından destek alınabilir. Her firma, belli sayıda çocukların geleceği için sorumluluk alsın ve koçluk yapabilir. Üniversite eğitimi sonrasında bu çocuklardan isteyenlere istihdam konusunda öncelik verilebilir.
Proje kapsamında ne kadar çocuğun hayatı kurtulabilirse; hem Dilovası, hem de ülkemiz için o kadar iyi olur.
Bu konuda ilçedeki mülki ve yerel yöneticilerle de görüştüm, projeye olumlu yaklaştılar. Yeni yılda ilk adımın atılacağına inancım tam.
Gelin hep birlikte, Dilovası’ndaki çocukların hayatından gri rengi çıkartalım ve onlara gökkuşağı gibi rengârenk bir gelecek inşâ edelim.
Bir sonraki yazımda, yine Dilovası ile ilgili olarak proje sunmaya devam edeceğim
Sağlıcakla kalın..
