SİYASET

Çiler iktidara seslendi: Şirketlerin KDV alacaklarını ne zaman ödeyeceksiniz ?

CHP Kocaeli Milletvekili Nail Çiler, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulunda, 2025 yılı bütçesi üzerine yaptığı konuşmada, hükümetin bütçeyi halkın ihtiyaçları doğrultusunda hazırlamadığını belirterek, eleştirilerini sıraladı.

Şirketlerin devletten 20 Milyar Dolar’dan fazla KDV alacağı olduğunu vurgulayan Çiler, “Şirketlerin KDV alacağı 20 milyar doların üzerinde, kredi faiz oranları yüzde 50, yüzde 60 bandında. Bunlar yetmiyor gibi enflasyondan kaynaklı varlıkların değerlerindeki değişimden dolayı enflasyon muhasebesiyle büyük bir yük daha yüklüyorsunuz; bunlar iflasın habercisi. KDV alacaklarını şirketlere ne zaman ödeyeceksiniz? Bunları öderseniz şirketler bir nefes alır” dedi.

Konuşmasında uluslararası ticarette yaşanan sorunlara ve 1 Ocak itibariyle geçilecek UTTS sitemini eleştiren Çiler, “Ticaretin gelişmesini, istihdamın, ihracatın artmasını istiyoruz diyorsunuz. Ülkesini seven herkes bunu ister, finansa erişimin zor olduğu, nitelikli elemanın yetiştirilmediği, teknolojik yatırımların yapılmadığı, vize sorunu yaşanan bir ortamda nasıl gerçekleşecek bunlar?

Yurt dışına ürün gidiyor montaj yapacak teknik eleman vize alamıyor. Ticaretin sürdürülebilir olması için bu sorunlar çözülmelidir. Bu bütçede bunu göremedik. Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi diye ucube bir şey çıkartıyorsunuz. Birilerini zengin etmeyin, bunu daha akılcı yöntemlerle çözelim” dedi.

CHP’li Çiler, "Bu bütçe halkın, işçinin, esnafın, memurun, emeklinin, tacirin, tüccarın bütçesi değil. Bu bütçe faiz lobilerinin bütçesidir" diyerek, vergi yükünün ücretli kesime yıkıldığını ve yüksek gelirli kesimlerin vergilerinin düşürüldüğünü ifade etti.

Özellikle e-ticaret firmalarına getirilen lisans ücretlerinin düşük tutulmasına ve bu gelirlerden vazgeçilmesine dikkat çeken Çiler, “ Kurulda tüm itirazlarımıza rağmen e-ticaret firması için o günkü iş hacmine göre 60 milyar liralık lisans gelirinden vazgeçildi. Biz e-ticaret firmalarından lisans ücreti alıp esnafa can suyu verecekken lisans bedellerini kuşa çevirdik.

2025 bütçesinde dolaylı vergilerden toplam vergi gelirindeki payımız yüzde 70'e ulaştı, OECD ülkelerinde bu oran yüzde 38'lerde. Her geçen gün bütçedeki denge bozuluyor.

2013 ve 2023 yılları arasında toplam 7,5 milyar lira vergi borcu silindi. Bu silinen borç çiftçinin, KOBİ'nin, emeklinin borcu değil, bu kamu-özel iş birliği ve yap-işlet-devret modeliyle kamudan ihale alan dev şirketlerin borcudur” dedi.

DEPREM VERGİLERİ NERELERE HARCANDI ?

2023 yılı bütçesine baktığımızda 1 trilyon 380 milyar lira bütçe açığı verildi. Siz bütçe açığının sebebi deprem dediniz. Evet, çok büyük bir felaket yaşadık, 11 ili etkileyen bir depremle asrın faciasına şahit olduk.

Depremin yaralarını sarmak için ne gerekiyorsa yapmalıyız. Ne gerekiyorsa yapılmalıdır. Çok büyük eksiklikler var onlar giderilmelidir. 1999 Büyük Gölcük Depremi’nin ardından 2000 yılında özel iletişim vergisi adı altında bir deprem, afet vergisi oluşturuldu.

Bütçe verilerine göre 2023 yılında 16 milyar 654 milyon TL deprem vergisi toplandı. Bu yılın ilk 8 ayında 30 milyar 465 milyon TL toplandı. 2025’te 45 milyar deprem vergisi toplamayı planlıyorsunuz. Nerelere harcandı bu paralar? Bilmiyoruz. Ama açık açık öğrenmek istiyoruz" dedi

Çiler, Merkez Bankası'nın 2023 yılında 818 milyar zarar ettiğini belirterek, "Merkez Bankası hiç zarar eder mi? İktidar, 2024 yılında 2 trilyon 148 milyar lira bütçe açığı tahmin ediyor. Bunun sebebi nedir? Bunu nasıl başardınız?

Eğer dengeli bütçeler oluşturulsaydı, biz o gün depremden de deprem sonrasında yaşananlardan da bu kadar etkilenmeyecektik. Sorun krize dönmeyecekti. Bütçeyi dirençli kentlere ayırmadık. Akıllı kentler oluşturmadık. Teknolojik yatırımlar yapmadık. Siz kur korumalı diye paraları birilerine aktardınız" diye konuştu.

SİZ EKONOMİYİ YÖNETMİYOR, GÜNÜ KURTARMAYA ÇALIŞIYORSUNUZ

"Yaptığınız harcamalar üretimi arttırıyor mu? Katma değerli üretim artıyor mu? Artmıyor" diyen Çiler, şunları kaydetti:

Türkiye'de sanayi üretimi son bir yılda yüzde 3,9 oranında daralmış, imalat sanayisinde üretim 5,1 oranında düşmüş. Türkiye'de dış ticaret açığını azaltacak olan yüksek katma değerli ürün üretimi ise yüzde 22 oranında düşmüştür.

Şimdi Türkiye bir resesyonun içindedir. Teknik olarak Gayri Safi Yurt İçi Hasıla iki çeyrek üst üste daralırsa bu resesyonu ifade eder. Üst üste iki çeyrek küçülme ile Türkiye teknik resesyona girdi bile. Yani durduk.

Yüksek enflasyon ülke ekonomisinde ciddi baskı yaratmaya devam ediyor. Ayrıca Merkez Bankası’nın yanlış kararları resesyonu tetikler. Bütçelerinizde üretimi artıracak önlemler almıyorsunuz. Enflasyonu düşüremiyorsunuz, dövizi tutmak için milyarlarca dolar bir gecede heba edebiliyorsunuz. Siz ekonomiyi yönetmiyor, günü kurtarmaya çalışıyorsunuz" dedi.

BÜTÇE UMUT VERMİYOR

Bütçenin halkı rahatlatacak önlemler içermediğini belirten Çiler, emeklilere, asgari ücretlilere ve kamu çalışanlarına yönelik herhangi bir müjde verilmediğini söyledi. Çiler, “Bu bütçe emekliye bir müjde vermiyor. Asgari ücretliye bir müjde vermiyor. Memura bir müjde vermiyor.

Atanmayan öğretmene bir müjde vermiyor. Bütçe sunumları yapılırken 'biz adalet sarayları yaptık' diyorsunuz. Ama ülkemizin temel sorunu adalet haline geldi. Millet bahçeleri yaptık diyorsunuz, emekli vatandaşımız bir simit alıp gönlünce çay bahçesinde oturamıyor, üniversiteler açtık diyorsunuz öğrenciler barınma ve beslenme sorunu yaşıyor.

Nitelikli gençlerimiz yurt dışına gitmeye devam ediyor. Bu son derece tehlikeli bir durum. Beşeri zenginliğimizi doğru değerlendiremiyoruz” dedi.

İktidarın TOGG’u gözden çıkardığına vurgu yapan Çiler, “Önceki bütçelerde 2025'te 60 bin KOBİ’ye destek vereceğiz diyordunuz. Şimdi 52 bin KOBİ’ye destek vereceğiz diyerek kendinizi güncellediniz.

Ortaya koyduğunuz hedefler tutmuyor, tutmuyor, tutmuyor. TOGG göz bebeğimiz, onu büyütmemiz dünyaya satmamız lazım. Siz Çinli BYD için neden TOGG’dan vazgeçtiniz? BYD’ye verilen imtiyazlardan neden bahsetmiyorsunuz. Yoksa TOGG’u gözden mi çıkardınız? Bundan 5 - 6 yıl önce elektrikli traktör hikâyesine ne olduysa TOGG’un başına onlar gelmesin diye uyarıyorum" dedi.

İKTİDAR KOCAELİ İÇİN NE YAPTI?

Kocaeli ilinin devletin en yüksek gelirlerini sağladığını, ancak buna karşın Kocaeli'ne yönelik yatırımların yetersiz olduğunu söyledi. Çiler, “Kocaeli, Türkiye'yi besliyor ve beslemeye de devam ediyor. Bu yıl on bir ayda devletin Kocaeli'den toplam geliri 691 milyar 196 milyon 292 bin lira oldu.

Kocaeli'de tahsilat oranı yüzde 93,8'e çıktı, tahsilatta ve tahakkukta Kocaeli Türkiye 1'incisi. Peki, siz Kocaeli'ye ne verdiniz?” diye sordu. Yapılan yatırımların tamamlanmadığına değinen Çiler, “Çayırova ilçemizde temeli atılan hastane bitmedi, 3 sefer müteahhiti değişti. 99 depreminde hasar gören 28 okulumuz henüz yenilenemedi. Darıca Eğitim ve Araştırma Hastanesini nitelikli hâle getiremediniz.

Gebze-Darıca metrosuna ne oldu, bilen var mı? Metronun temeli atılmadan durakların adını koydunuz, tabelalarını astınız. Osman Hamdi Bey Müzesinin restorasyonunu bitiremediniz. "Ya bir yol bulacağız ya yeniden bir yol açacağız." diyen Kartaca Komutanı Hannibal'ın öldüğü kaleyi kimsenin gitmediği, demir yığınına dönen bir macera parkının gölgesinde bıraktınız. Uçuşa hazır olan Cengiz Topel Havalimanı'nı neden çalıştıramıyorsunuz?” dedi.

Çiler, Mustafa Kemal Atatürk'ün "Her fabrika bir kaledir" sözünü hatırlatarak, "Bu söz bize rehber olmalıdır. Çalışmayan, üretmeyen, istihdama katkı sunmayan, insanların refahına kazanç sağlamayan, halkın olmadığı bu bütçeye ret oyu vereceğiz" dedi.