2024 yılının Mart ayında yapılacak yerel seçimler ile ilgili çalışmalar aşağı yukarı tüm siyasi partiler tarafından başlatıldı. Şu an görevde bulunan belediye başkanlarının nerede ise tamamının yeniden aday olmaya hazırlandığı, söz konusu bu belediye başkanlarının yerine gelmek için çaba gösteren büyük bir çoğunluğun kulis yaptığı bir süreci yaşayacağız.

Yazımızın başında belirttiğimiz gibi mevcut belediye başkanları bilindiği gibi başında bulundukları belediye yönetimini asla bırakmak istemezler, Kısa bir araştırma yapıldığında 25 yıl 30 yıl belediye başkanlığı yapan pek çok siyasetçiyi görebiliriz.

Siyasi partiler bazı durumlarda var olan belediye başkanlarını değiştirip yerine yeni isimler ile devam etmek isterler ancak bu durum belirttiğimiz gibi ellerinde belediye başkanlığı bulunan siyasi partiler içindir.

Bunun dışında seçime girmeye hak kazanmış siyasi partiler var olan belediye başkanlıklarını kazanmak için gerekli ilk şartın iyi ve karizma bir başkan adayı olduğunu çok iyi bilirler.

Her seçim öncesi tüm siyasi partilerim il-ilçe-belde yönetimleri kendi seçim bölgelerinde sıkı bir tarama yaparak birkaç üniversite bitirmiş, olabiliyorsa yüksek lisans ve doktora yapmış isimleri ajandalara yazmaya başlarlar.

Şu an TBMM’de görev yapan ancak var olan Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi dolayısı ile seçildiklerine seçileceklerine pişman olmuş milletvekillerinin büyük bir kısmı da kendi bölgelerinden belediye başkan adayı olmak için saha araştırması yapmaya başlamış durumdalar.

Tabi bütün belediye başkanların birkaç üniversite bitirmesi yüksek lisans yada doktora yapmasının seçim kazanmak için yeterli olmadığı alınan seçim sonuçları sonrasında çok net bir şekilde ortaya çıkmış durumdadır.

Gelecek yılın mart ayında yapılacak olan yerel seçimin başka bir özelliği daha var, Gelecek yıl mübarek ramazan ayı 11 mart pazartesi günü başlayacak ve 09 nisan tarihinde sona erecek.

Dolayısı ile belediye başkan adayları ve onlarla birlikte seçime girecek olan belediye meclis üyeleri, İl genel meclis üyeleri yaklaşık 20 gün boyunca isterlerse daha çok iftar saatinden sonra saha çalışması yapmak durumunda kalacaklardır.

Biz böyle bir süreci 14 mayıs tarihinde yapılan milletvekili genel seçiminde yaşadık, Seçim çalışmalarının büyük bir bölümünü ramazan ayında tamamladık, Belki ramazan ayının  uhrevi havasından olsa gerek seçmen kendi ihtiyaçlarından çok bize

“Sayın vekilim oruç tutuyormusun.?

-İslamın şartı kaç.?

 –İmanın şartı kaç.?

 -52 farzı biliyormusun.?

-Siz iktidara gelirseniz ezanı susturacakmısınız.?

-Diyelim ki ezanı susturmadınız Türkçe okutacakmısınız.?

şeklindeki soruları yöneltti durdu.

31 Mart 2019 tarihindeki seçimleri hatırlayınız , Özellikle İstanbul büyükşehir belediye başkanlığı seçimi “-Binali Yıldırıma mı oy vereceksiniz yoksa Sisi’ye mi” söylemleri üzerinden yapılmıştı.

Hiç şüpheniz olmasın 2024 yılının mart ayında yapılacak ve ramazan ayında denk gelmesi münasebeti ile hiçbir siyasi parti yerel yönetimler ile ilgili bir söylem kullanmaya imkan bulamayacak seçim tamamen Milliyetçilik ama daha çok din üzerinden yürüyecektir.

Belediye başkan adayları ve diğer seçilmeye çalışanlar iftar saatine kadar propaganda yapmak isteseler de tecrübe ile sabittir, Özellikle oruç tutan seçmen “-Arkadaşlar oruç tutuyoruz, sigarasızlık başıma vurdu birde siyaset konuşmayalım” diyerek belediye başkan adaylarına kibarca kapıyı göstereceklerdir.

Söz konusu gelişmeler dolayısı ile belediye başkan adaylarının ve diğer seçilmeye çalışanların bir kere dini terimleri çok iyi bilmeleri. Dini motifleri kullanacağı belli olan siyasi partilere karşı islami söylemlere anında cevap verebilmeleri için daha şimdiden çalışmalara başlamaları gerekiyor.

Normal bir seçim sürecinde seçmen kendisine gelen adaylara yaşadığı bölgenin altyapısını, yollarını, imar durumunu sorar ancak son birkaç seçimdir ister genel ister yerel olsun tüm seçimler din ve milliyetçilik üzerinden evrildiği için hiç kimsenin akmayan suya, işlemeyen trafiğe, çarpık kentleşmeye, artık kangren haline gelmiş otopark sorununa bakacak durumu kalmıyor.

İşte o noktadan sonra tüm seçmen ilgili yerleşim merkezine belediye başkanı değil sanki cumhurbaşkanı seçiyor gibi bir havaya giriyor.

Sonrasını hepimiz çok acı bir şekilde yaşıyoruz.

Şu anda olduğu gibi.