Sahadaki siyaset

Yüksel Ercan

14 Mayıs Pazar günü yapılacak Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili Genel Seçimi öncesi ilk aşamanın tamamlandığını, yani aday adaylığı başvurularının tamamlandığını bu sütunlarda belirtmiş. Arkasından da ikinci etap için seçime katılacak siyasi partilerin hazırlık yaptıklarını anlatmıştık.

14 Mayıs Pazar günü yapılacak Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili Genel Seçimi öncesi ilk aşamanın tamamlandığını, yani aday adaylığı başvurularının tamamlandığını bu sütunlarda belirtmiş. Arkasından da ikinci etap için seçime katılacak siyasi partilerin hazırlık yaptıklarını anlatmıştık.

İlk aşamayı bir şekilde tamamlayan siyasi partiler aday adaylığından, adaylığa geçecek süre içerisinde partilerine başvuru yapan isimlerden en üst seviyede yararlanmak adına, bu hafta başı itibarı ile tüm isimleri sahaya sürmeye başlayacaklar.

06 Şubat Pazartesi sabahı meydana gelen ve hepimizin içini yakan deprem dolayısı ile 14 Mayıs tarihinde yapılacak seçimin, en azından 2019 yılında yapılan yerel seçim gibi olmayacağını net bir şekilde anlayabiliyoruz.

Mitinglerin çok geniş miktarda yapılmayacağı, araçlardan sesli propaganda yapılmayacağı, toplu iftar yemeklerine katılmak yerine deprem bölgelerine yardım edilmesi ile başlayan çekinceler, bu seçimin çok değişik bir şekilde geçeceğinin göstergesi.

Böylesi bir süreçte özellikle nüfusu normallere göre biraz fazla olan yerleşim merkezlerinde 36 partiden aday adayı olacak, on binlerce ismin daha çok vatandaşla birebir temasını daha fazla göreceğiz.

Daha çok esnaf ziyareti olarak bilinen bu durum karşısında sabah erken saatlerden, gece yarılarına kadar devam edecek temaslar sırasında, sahada var olan aday adaylarının işi de zor olsa gerek.

Kabul etmek gerekiyor ki hemen seçimde siyasetçilerin ziyaret ettikleri esnaflar aynı esnaf, STK’lar aynı STK, kanaat önderleri aynı kanaat önderleri. Ancak başka bir çıkar yolu olmaması vesilesi ile bu sarmal hiç değişmeden devam ediyor.

Söz konusu STK’ların özellikle de yöre derneklerinin siyaset ile ne kadar iç içe oldukları, dolayısı ile kendilerini ziyarete gelen aday adayları ne söylerlerse söylesinler, kendileri için bir anlam ifade etmeyeceği de ortada.

İşte burada iş dönüp dolaşıyor aday adaylarının vatandaş ile yani seçmenle birebir yapacakları temasta düğümleniyor.

Burada tüm siyasi parti aday adaylarının son derece dikkatli bir dil kullanmaları, karşısındakilerini kıracak ifadelerden özellikle kaçınmaları, hem o yerleşim merkezlerinin hem de genel siyasetin normalleşmesi adına çok ama çok önemlidir.

Burada önce var olan aday adayların sonrada 09 Nisan tarihinde netleşecek adayların kullanacakları üslup, takınacakları tavır, siyasetin var olan kırıcı dilinin normalleşmesi adına harika bir kilometre taşı olacaktır.

Normalleşmeye her zamankinden daha fazla ihtiyacımız olduğunu sakın unutmayalım.

Yorum yapabilmek için lütfen sitemizden üye girişi yapınız!
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.