MHP'den ihraç edilen Gaziantep Milletvekili Ümit Özdağ, "Bana yönelik, Meral hanıma, Sinan beye, Koray beye suikastlar olabilir. Devlet Bahçeli’nin ağzından ölümle tehdit edilmişken, bu tür bir suikast politikası, Türkiye’yi karmaşaya sürüklemek isteyen güçlere büyük fırsat verir" dedi.
MHP'den ihraç edilen Ümit Özdağ, Bursa'nın İnegöl İlçesi'nde düzenlenen toplantıya katıldı. Toplantı öncesi gazetecilere açıklamalarda bulunan Özdağ, MHP’nin kritik bir süreçle karşı karşıya olduğu söyledi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, partinin tüzüğüne ve siyasal ilkelerine aykırı olarak ülkede bilfiil, firavun yönetiminin önünü açacak bir sürece ön ayak olduğunu söyleyen Ümit Özdağ, bugün ülkücü hareketin yönetici kadrolarının yüzde 95 gibi bölümünün, 'hayır' noktasında bu anayasa değişikliğine kararlılık sergileyeceklerini öne sürdü.
Kendisi gibi birçok eski MHP'li milletvekilinin teşkilattan içeri alınmazken, MHP’nin kurumsal yapısıyla hiçbir ilgisi olmayan Ak Partili politikacıların, MHP teşkilatlarında 'bozkurt' selamı ile karşılatıldığını belirten Özdağ, bunu eleştirirken şunları söyledi:
"1965 yılından itibaren, MHP’nin şanlı tarihi içerisinde hiç bu kadar utanç verici bir tablo ile karşılaşmadım. Bu kabul edilebilir bir tablo değil. O fotoğraflardaki gençlerin yüzlerindeki utancı gördüğünüz zaman karakterimizle ters düştüğümüzü anlamaktayız. Referandumun yapılacağı güne kadar çalışma içerisinde olacağız. Ülkücü hareket çalışmayı taşıyor, sahip çıkıyor. Bu çalışmaya yönelik saldırıları da ülkücü hareket, kendi göğsüyle karşı çıkıyor ve engelliyor."
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin saldırıların devamı konusunda ısrarcı göründüğünü ileri süren Ümit Özdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Son attığı tweetlerle de saldırıların devam edeceğinin işaretlerini verdi. 'Uzun yaşamak istiyorsanız şöyle yapmalısınız' şeklinde öğütler vererek bizleri adeta ölümle tehdit etti. Sinan Oğan ile görüştüm. Toplantısına bir saldırı yapılmak istenmiş fakat oradaki güçlü kalabalık, saldırıya izin vermemiş. Bunlar siyasi yöntemler değil, mafyavari yöntemlerdir.
Ülkücülüğün şeref, haysiyet ve mücadele geleneğiyle bu yöntemlerin uzaktan yakından ilgisi yoktur. Bu çocuklara kim bunları yaptırıyorsa büyük vebal altındadır. Meselenin bir boyutu daha var. Toplantılara saldırılar düzenlenebilir, onlar engellenirler. Ama daha önemli ve vahim boyut Bahçeli’nin açmış olduğu bu saldırının arkasına saklanacak karanlık odaklar, üçüncü güçler, suikastlarda bulunabiliyorlar.
Bana yönelik, Meral hanıma, Sinan beye, Koray beye suikastlar olabilir. Devlet Bahçeli’nin ağzından ölümle tehdit edilmişken bu tür bir suikast politikası Türkiye’yi karmaşaya sürüklemek isteyen güçlere büyük fırsat verir."