Yeni Hükümet Sözcüsü Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ oldu. Bozdağ'ın Bakanlar Kurulu sonrası açıklama yapması bekleniyor.
YENİ Hükümet Sözcüsü Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ Bakanlar Kurulu sonrası açıklama yaptı. Bozdağ, Başbakan ve yardımcılarının görev dağılımlarını açıkladı. Buna göre, MGK, MİT TOKİ TMSF ve Türkiye Varlık Fonu Başbakanımıza bağlı olarak çalışacak.
BAŞBAKAN YARDIMCISI BEKİR BOZDAĞ'IN GÖREVLERİ
Hükümet sözcülüğü, TBMM, Danıştay ile ilişkiler, Diyanet İşleri Başkanlığı, TRT, Anadolu Ajansı ile ilgili konular Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ tarafından idare edilecek.
BAŞBAKAN YARDIMCISI MEHMET ŞİMŞEK'İN GÖREVLERİ
Ekonomi Koordinasyonu ve Bankalar Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek tarafından idare edilecek.
BAŞBAKAN YARDIMCISI FİKRİ IŞIK'IN GÖREVLERİ
MGK kararlarının takibi reformların ve yatırımların koordinasyonu Başbakan Yardımcısı Fikri Işık tarafından yerine getirilecek. RTÜK, Atatürk Dil ve Tarih Kurumu, Kişisel Verileri Koruma Kurumu da Fikri Işık'a bağlı olarak faaliyetlerini sürdürecek.
BAŞBAKAN YARDIMCISI RECEP AKDAĞ'IN GÖREVLERİ
Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ, Kıbrıs İşleri Koordinasyonu, Yatırım Ortamının iyileştirilmesi ayrıca AFAD ve Yatırım Ajansı ile ilgili çalışmaları yürütecek.
BAŞBAKAN YARDIMCISI HAKAN ÇAVUŞOĞLU'NUN GÖREVLERİ
Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu, Medeniyetler İttifakı Projesi, Yüzüncü Yıl Anmaları ile ilgili hazırlıklar, konular üzerinde çalışacak ayrıca Vakıflar Genel Müdürlüğü, Yurt Dışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü ve Türk İşbirliği Kalkınma Ajansı Çavuşoğlu tarafından yönetilecek.
Yeni Hükümet Sözcüsü Bozdağ: İsrail hükümeti, Kudüs'ün ve Mescid-i Aksa'nın kutsiyetine tarihi statüsüne saygı duymak ve korumakla yükümlü
YENİ Hükümet Sözcüsü Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ Bakanlar Kurulu sonrası açıklama yaptı. "Mescid-i Aksa gerilimine" ilişkin bir soru üzerine Bozdağ, "İsrail hükümeti, Kudüs'ün ve Mescid-i Aksa'nın kutsiyetine ve tarihi statüsüne saygı duymak, bu kutsiyeti ve statüyü korumakla yükümlüdür. Bu onların ayrıca hukuki sorumluluğudur. Bu yükümlülüğün gereğini yerine getirmesini İsrail hükümetinden bekliyoruz. Umarız İsrail hükümeti bu uygulamaları tekrar gözden geçirir. Gecikmeden değiştirir. Daha başka hadiselere meydan vermeden olayları sonlandırır. Şu ana kadar bu konuda olumlu bir gelişme yok. İsrail hükümeti sağduyu çağrılarına kulaklarını tıkarsa başka sonuçlar doğurmasından da Türkiye olarak endişe ederiz" dedi.
İSRAİL HÜKÜMETİ, KUDÜS'ÜN VE MESCİD-İ AKSA'NIN KUTSİYETİNE TARİHİ STATÜSÜNE SAYGI DUYMAK VE KORUMAKLA YÜKÜMLÜ
"Mescid-i Aksa gerilimine" ilişkin bir soruya Bozdağ şu yanıtı verdi: "İsrail hükümetinin haksız ve hukuksuz uygulamsıdır. Asla kabul edilemez. İnsan haklarına din ve vicdan hürriyetine aykırıdır ve ihlalidir. İsrail hükümeti bu uygulamaları bir an önce sonlandırmaya davet edildi. Mescid-i Aksa, Müslümanların ilk kıblesidir. Bütün Müslümanların ortak kutsiyetidir. Hepsinin namusuna emanet edilmiştir. İsrail hükümeti, Kudüs'ün ve Mescid-i Aksa'nın kutsiyetine ve tarihi statüsüne saygı duymak, bu kutsiyeti ve statüyü korumakla yükümlüdür.
İSRAİL YÖNETİMİNDEN, BU KONUDA BASİRETLİ HAREKET ETMESİNİ İSTİYORUZ
Bu onların ayrıca hukuki sorumluluğudur. Bu yükümlülüğün gereğini yerine getirmesini İsrail hükümetinden bekliyoruz. Ayrıca Harem-i Şerif'in etrafına konan metal detektörlerin kaldırılmasını ve ibadet hürriyetinden istifade ederek ibadet yapmak isteyen Müslümanlara konulan kısıtlamaların ortadan kaldırılmasını ve Harem-i Şerif ile ilgili bugüne kadarki normal, doğru ve rutin uygulamalar neyse ona aynen geri dönülmesini buradan Türkiye olarak İsrail yönetiminden, bu konuda basiretli hareket ederek olayların daha fazla büyümesini engellemesi konusunda adımlar atmasını istiyoruz.
UMARIZ İSRAİL HÜKÜMETİ BU UYGULAMALARI TEKRAR GÖZDEN GEÇİRİR. GECİKMEDEN DEĞİŞTİRİR
Bu konudaki çağrılarımız yeniledik ve tekrar tekrar dile getirmeye davam ediyoruz. Eğer İsrail hükümeti, bu konuda bütün sağduyu çağrılarına kulaklarını tıkarsa atılması gereken doğru makul adımları atmazsa elbette buradaki olayların yönetilmesi ve başka sonuçlar doğurmasından da Türkiye olarak endişe ederiz.
Onun için sağduyu, aklı selim ile hareket ederek insanların din, vicdan ve ibadet hürriyetini gerekli şekilde kullanmalarının önündeki engelleri kaldırmak doğru olandır. Uluslararası toplumu da bu konuda İsrail'e karşı ortak tutum almaya bir kez daha adavet ediyoruz. Din ve vicdan hürriyetinin dünyanın her yerinde haktır. Umarız İsrail hükümeti bu uygulamaları tekrar gözden geçirir. Gecikmeden değiştirir. Daha başka hadiselere meydan vermeden olayları sonlandırır. Şu ana kadar bu konuda olumlu bir gelişme yok."