MİLLİ Savunma Bakanı Fikri Işık, "Türk Silahlı Kuvvetleri'ni siyasetin içine çekme çabaları beyhude çabalardır. Bu siyasetin muhatabı siyasettir. Siyasetin muhatabı Türk Silahlı Kuvvetleri ve onun komuta kademesi değildir" dedi.
Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, Kocaeli Gümüşhaneliler Vakfı'nın genel kuruluna katıldı. Vakfın genel kurulunda konuşan Işık, çok zor bir coğrafyada yaşadığımızı söyleyerek, "Dünyanın tam merkezinde olmanın getirdiği çok büyük avantajlar var. Çok büyük imkanlar var. Bu imkanları kullandıkça ülkemizin refah düzeyini gelir düzeyini ve her anlamda ülkemizi geliştiriyoruz.
Ama bu kadar merkezi bir konumun oluşturduğu çok büyük riskler ve tehditler de var. İşte onlarla mücadele edebilmemiz için de Türkiye'nin çok daha güçlü olma zorunluluğu var. Türkiye'nin güçlü olması Türkiye'nin bir tercihi olamaz. Bu coğrafyada olmanın getirdiği bir mecburiyettir.
Onun için biz bu toprakları bize emanet eden canları ile emanet eden şehitlerimizi kanları ile emanet eden gazilerimizin emanetine sonuna kadar sahip çıkmak durumundayız ve bunun gayreti içerisindeyiz. Onun için Türkiye'mizi bölmeye çalışan bir takım mihraklara karşı çok yoğun bir terörle mücadele yürütüyoruz" dedi.
Bakan Işık, Türkiye'nin terörle mücadele tarihinde PKK'ya en ağır darbeleri indirdiğini belirterek, şöyle devam etti:
"Artık 'kış, 1.5- 2 metre kar var, bu karda bu kıyamette operasyon mu olur?' anlayışı yok. Artık 2 metre karda da kahraman silahlı kuvvetlerimiz, kahraman güvenlik güçlerimiz, korucularımız hepsi ortak operasyonlar yapıyor. İşte bir kaç gün içerisinde etkisiz hale getirilen terörist sayısını televizyonlardan izliyorsunuz.
Bu bizim için bir zorunluluktur. Bu ülkenin birliğine ve beraberliğine yönelen her türlü tehlikeye karşı son derece güçlü ve kararlı mücadele etmek Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin en temel görevidir. Biz de şu anda bunu yapıyoruz. Bir tarafta bu bölgede birilerin taşeronluğunu yapan güçlere karşı çok yoğun bir terörle mücadele operasyonu yürütüyoruz, diğer taraftan da ülkemizin dışından da olsa ülkemize yönelen terörü bertaraf etmek için sınır ötesi operasyonları yapıyoruz.
24 Ağustos'ta başlayan Fırat Kalkanı Harekatı bu kararlılığın bir somut göstergesidir. DEAŞ'ın Türkiye'yi tehdit eden faaliyetlerine karşı ülkemizi sınırlarımız içinde savunmak değil, DEAŞ'ı Türkiye'yi tehdit yönelttiği her noktada DEAŞ'ın başını ezmek ve DEAŞ terör örgütünü bu bölgeden tamamen söküp atmak için Fırat Kalkanı Harekatını yaptık. Allah'a hamdolsun El Bab operasyonu da tamamlandı. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin desteği ile Özgür Suriye Ordusu, El Bab'tan da DEAŞ'ı tamamen söküp attı. Güvenli bölgeler haline getirildi. Şimdi isteğimiz bu bölgenin kendi insanlarının bu bölgeye dönmesini sağlamak."
"TSK ÇOK DAHA GÜÇLÜ"
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin 15 Temmuz öncesine göre çok daha güçlü olduğunu ifade eden Işık, şöyle konuştu:
"Biz burayı DEAŞ'tan temizledik, artık bizim görevimiz bitti ne yaparsanız yapın anlayışıyla hareket etmiyoruz. DEAŞ'tan temizlenen bölgelerde o bölge halkının güvenle yaşayabilmeleri için gerekli alt yapı ve üst yapı çalışmalarını da özellikle sürdürüyoruz. Bundan sonra sürdürmeye devam edeceğiz.
El Bab operasyonunu büyük bir kahramanlıkla tamamlayan Türk Silahlı Kuvvetlerimizin tüm unsurlarına milletimiz adına teşekkür ediyorum. Çok büyük kahramanlıklar gösterdiler büyük fedakarlıklar yaptılar ve bu bölgeden DEAŞ gibi bugüne kadar yer yüzünün gördüğü en kanlı terör örgütlerinden birini Allah'a şükürler olsun söküp attılar. Kim başardı bunu Türk Silahlı Kuvvetlerimiz, Özel Kuvvetlerimiz başardı.
Allah'a hamd olsun 15 Temmuz hain darbe girişiminden sonra Türk Silahlı Kuvvetleri gücünü kaybetti zayıfladı diyenlere aslında en güzel cevabı Türk Silahlı Kuvvetlerimiz hem içerde terörle mücadele operasyonlarını arttırarak, hem de Fırat Kalkanı ile bunu 2200 kilometrekarelik alanı yaklaşık tarayıp DEAŞ'tan ki DEAŞ için sembolik değeri olan yerlerden DEAŞ'ı çıkararak göstermiş olduk. Türk Silahlı Kuvvetleri 15 Temmuz öncesine göre Allaha hamdolsun çok daha güçlüdür, çok daha kuvvetlidir. Türk Silahlı Kuvvetleri içindeki hainler temizlendikçe Allah'ın izni ile gücüne güç katmaya devam edecek."
"TSK'YI SİYASETİN İÇİNE ÇEKME ÇABALARI BEYHUDE"
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin siyasetin içine çekilmeye çalışıldığı görüşünü savunan Bakan Fikri Işık, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Son günlerde maalesef büyük bir üzüntü ile ve esef ile Türk Silahlı Kuvvetleri'ni siyasetin içine çekme gayretini görüyoruz. Türk Silahlı Kuvvetleri'ni siyasetin içine çekme çabaları beyhude çabalardır. Bu siyasetin muhatabı siyasettir. Siyasetin muhatabı Türk Silahlı Kuvvetleri ve onun komuta kademesi değildir.
Varsa eleştiriniz Milli Savunma Bakanı olarak ben varım, hükümet olarak da Ak Parti hükümeti var. Baş komutan olarak da sayın Cumhurbaşkanımız var. Türk Silahlı Kuvvetleri milli ve manevi değerlerimize sonuna kadar bağlıdır. Demokratik Türkiye'nin çok önemli bir kurumudur. Böyle bir kurumu gündelik tartışmaların içine çekerek siyasetin içine çekmeye çalışmak Türk Silahlı Kuvvetleri'ne de yapılacak en büyük haksızlıktır."
Savunma sanayinde son 15 yılda çok büyük başarılara imza attıklarını söyleyen Işık, "Daha düne kadar başkasının tüfeğine fişeğine, efendim gemisine helikopterine muhtaç olan, topuna muhtaç olan Türkiye bugün artık kendi yaptığı gemiyi ihraç etme noktasına geldi. Bugün artık kendi yaptığı helikopteri ihraç etme noktasına geldi. Bugün artık Türk Silahlı Kuvvetleri'nin ihtiyaç duyduğu çok önemli silahları kendi üretir hale geldi" dedi.