Ülkemizde sanayinin başkenti olan Kocaeli’nin Dilovası ilçesi yine hava kirliliği ile gündem de kalmaya devam ediyor.
Geçtiğimiz gün İzocam fabrikasının bacasından çıkan dumanların bir vatandaş tarafından görüntülenerek paylaşılması sonucu dikkatleri üzerine çeken, Dilovası’na ilişkin açıklama yapan CHP Kocaeli Milletvekili ve PM üyesi Haydar Akar, "Ülke Dilovası’nı konuşuyor ancak kentimizin AKP’li Belediyeleri ve Bakan’ın gündeminde maalesef Dilovası bulunmuyor" dedi.
Dilovası’ndaki hava kirliliği ve kanser vakalarındaki artışlar konusun da yapılan tüm uyarı ve raporlara rağmen önlemlerin alınmadığını belirten Akar bunun sorumlusunun AKP ve kentimizdeki yerel yönetimin olduğunu belirtti. Akar araştırma yapan ve konuya ilişkin raporlar sunan profosöre şarlatan diyebilen bir belediye başkanından da çevreye duyarlı olmasını beklemenin de hata olacağını söyledi.
HAVA KİRLİLİĞİ 5 KAT KANSER RİSKİ 7 KAT FAZLA
Dilovası’na ilişkin yapılan araştırma ve bulguları da örnek gösteren Akar, havada bulunan toz miktarına ilişkin, Dilovası’nda Dünya Sağlık Örgütü sınır değerine göre olması gerekenden 2009 yılında 3.7, 2010’da 3.9, 2011’de 3.6, 2013’de 4.6, e2014 yılında da 4.0 kat ve 2015 de 4,6 kat daha fazla olduğunun altını çizerek, "Buna rağmen ne belediyeler ne Çevre İl Müdürlüğü hiçbir şey yapmıyor. Yaptıkları tek şey popilizm ve açılış şovları, ancak bu duyarsızlıktaki istikrarlarını sürdürürlerse bu bölge deki kapanışa da vesile olurlar" dedi.
Akar, 2007 yılında Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açmış olduğu araştırma komisyonun da 29 madde ile önlemlerin alınmasına vurgu yapıldığını ancak bunun sadece göstermelik işlerle sınırlı kaldığını belirtti.
TÜM RAPORLAR ALARM VERİYOR
Dilovası’nda yaşayanların hava kirliliği olmayan bir kentte yaşayanlara göre akciğer kanseri gelişme riskinin, 2009’da 6.5, 2010’da 7.1, 2011’de 6.4, 2013’te 8.7 ve 2014’te 7.3 kat daha fazla olduğuna dikkat çeken Akar, vermiş olduğu soru önergelerine verilen cevapta Kocaeli’de son 7 yılda 20 bin kişiye kanser teşhisi konulduğunu söyledi.
Akar, tüm bu rakamlar ve raporlara rağmen AKP ve yerel yönetimlerinin Dilovası’nda aldığı önlem ve tedbirlere ilişkin sadece ceza kesmekten ibaret olmasının da düşündürücü olduğunu vurgulayarak, daha fazla geç kalınmadan gereken tedbirlerin alınması gerektiğini belirtti.