Turizm, gıda, sağlık sektörlerinde koronavirüste normalleşme süreciyle birlikte önemli hareketlilik yaşanıyor.
Lokanta ve kafelerin hizmete açılmasıyla vatandaş, hasretle beklediği günlerine geri döndü.
Döndü dönmesine ama bir farkla..
Fiyatlar eskisi gibi değil.
Pandemi sürecindeki yasaklar nedeniyle esnaf ciddi zararlar etti. Kepenk kapatanlar, icralık olanlar, intihar edenler..
Derken…
Pandemi yasaklarının kalkmasıyla esnafın yüzü güldü, vatandaşın ise maalesef isyanı başladı.
Fiyatların pandemi öncesine göre kıyaslamasında yüzde 200’lere varan artışlara vatandaş sosyal medya hesaplarından isyan etti.
Allah’tan sosyal medya var..
Vatandaş bu isyanlarını nasıl duyuracak?
Turizm sektörü, fiyatları öyle şişirdi ki, en çok tepki kendilerine geldi. Umurlarında mı?
Değil..
4 kişilik bir ailenin tatil masrafı bir haftalık 10 bin lira iken, bu rakam 20-25 binlere kadar ulaştı.
Bir de bankadan kredi çekerek tatil yapıyorsa, vay haline..
Tatil beldeleri başta olmak üzere sahillerdeki esnafın pandemi zammına biri dur demesi gerekmiyor mu?
Yine gıda ve sağlık sektörü..
Marketlerdeki fiyat denetimi ne şekilde, hangi sıklıkla yapılıyor. Vatandaşı sömüre sömüre, ne yastık altında ne de cüzdanlarda bir şey kalmadı.
Ceplerin delik deşik olduğu süreçte fiyat denetimi yapılmaması isyan ettiriyor.
Bankaların kredi oyunu ise maalesef önlenemedi. Adamına göre muamele eden bankalara isyan ise tavan yaptı.
Başta devlet bankalarının uyguladığı politika, ne hikmetse vatandaşı yok etmeye yönelik resmen..
İcra dosyalarının yüzde 50’si devlet bankalarından olması da düşündürücü.
Zengin daha zengin, fakir daha fakir olduğu bu süreçte ortası da kalmadı artık.
Önümüzdeki süreçte eski düzen geri gelir mi?
Şu bir gerçek, artık hiçbir şey eskisi gibi değil.
Olmayacak da…
Lüks yaşamdan kurtulmamız şart.
Talep olmazsa fiyatlar düşer.
Arz talep meselesiyle pandemi zamlarına ancak vatandaş dur diyebilecek.
Haydi başlayalım o zaman kampanyaya..
Sosyal medyadan ifşa edelim pandemi uyanıklarını ki, kimse alışveriş yapmasın.
Sağlıklı ve esen kalın…