Aynı şekilde Kocasinan Belediye Başkanı Ahmet Çolakbayrakdar, şimdi Erkilet Beldesi’ne 500’e yakın kedinin yaşayacağı “Kedi Kasabası” yapıyor. Yakında hizmete açılacağını söyleyen Çolakbayrakdar, her yıl hayvan ambulansı ve hayvan toplama araçlarını yeniledi. Son sistemle donatılmış bu araçlarda çalışan belediye personeli, Kayseri Veterinerlik Fakültesi’nde eğitim alıyor…Melikgazi Belediye Başkanı Mustafa Palancıoğlu da hayvanlar konusunda saha çalışmalarına hızlı başladı ama hızı kesildi. Besleme üniteleri, su kapları tamamen boş bulunuyor, ünitelerin temizlikleri bile hayvan severler tarafından yapılıyor.
Gündemin nabzını tutmayı seviyorum. Gazete manşetleri bugünlerde kediler, kedicikler ve pisiciklerle dolu… Geçtiğimiz günlerde Talas’ta bir kediye tecavüz eden iki ayaklı mahlukat, kediyi ölüme terk etmiş. Üniversiteli iki genç ise bu kediyi veterinere götürerek hayatını kurtardı…
Ben burada Kayseri Emniyet Müdürü Kamil Karabörk’e sormak isterim. Kayseri de “HAYDİ” teşkilatı kurulmadı mı? Kuruldu da hayvan severlerin haberi mi yok? Bu konuyla ilgili hayvan severler İçişleri Bakanlığı’na şikayetlerini iletecek…
Gerçek kediler dört ayaklıdır. İki ayaklı kediler ise sahte ve yapay olanıdır. Onların isimlerini, kirli oyunlarını alet edenlere nazire olsun diye yazıyorum. Hayvanları kendilerine alet edip, onların isminden veya sıfatından PR yapmaya çalışan insanlardan nefret ettim… Zavallı ve gerçek kedilerin bir isimleri bile yoktur. Sokaktaki kedilerin hepsi sadece “pisipisi” dir. Ama şimdi Kocasinan Belediye Başkanı Ahmet Çolakbayrakdar, “kedi kasabasına” gelen bütün kedilere isim ve çip takılacağını söyledi..
Değil lüks yaşamak bir dilim kuru ekmek ve suya hasretlerdi. Ne evleri ne de villaları vardı. Oraya buraya, köşeciklere, araba kaputlarına sığınıp yaşıyorlardı. Öldüklerinde bir mezarları bile yoktu. Çoğunun son adresi ya bir çöp kamyonu ya da bir çöplüktü. Hiçbir şeyleri yoktu ama haysiyetli, onurlu ve kibirli hayvanlardır kediler… İki ayaklı olanlarına nispet bazen yolun ortasına paramparça bedenleri ile ölü kediler görürüm. Üzerinden kim bilir kaç araç geçmiştir? İçim sızlar, özenle ve saygı ile kaldırır toprağa koyarım. Yaşarken bile onları can değil de çöp olarak görenleri artık hiç yadırgamıyorum.
Kötülüklerle yaşanan bu dünyada o amansız ölüm bir gün insanoğlunun kapısını da çalacak.. Hz.Mevlana’nın dediği gibi orada bir hesap günü kurulacak..
Çocuklarına hayvanları birer pislik torbası gibi tanıtan anne ve babaları bilirim. Çocukları onlara eziyet ederken zevkle izleyen mürekkep yalamış güya anne babaları bilirim..
Sayın Çolakbayrakdar, Sayın Mustafa Yalçın, Büyükşehir Belediye Başkanımız Dr.Memduh Büyükkılıç, Çevre Koruma Daire Başkanı Buket Ergin’e ayrıca sürekli sahada besleme yapanları koordine eden Burhanettin Bacak, şahsım ve hayvan severler olarak sizlere sonsuz teşekkürler..
İnsan olabilmek zor zanaat… İNSAN SEVMEYE BAŞLADI MI; YAŞAMAYA DA BAŞLAR...