KOCAELİ Barosu ve Türkiye Çocuk ve Genç Psikiyatrisi Derneği tarafından ortaklaşa hazırlanan 'Çocuğun Cinsel İstismarı Suçu ve Bu Suçun Yargılanması ile Çocuk Koruma Sistemine İlişkin Değişiklik Önerileri' başlıklı çalışma kamuoyuna tanıtıldı.
Çalışmaları Kocaeli Barosu ve Türkiye Çocuk ve Genç Psikiyatrisi Derneği önderliğinde toplam 12 sivil toplum kuruluşu tarafından 2016 yılından bu yana devam eden 'Çocuğun Cinsel İstismarı Suçu ve Bu Suçun Yargılanması ile Çocuk Koruma Sistemine İlişkin Değişiklik Önerileri' isimli çalışma sonuçlanarak kitapçık haline getirildi. Kamuoyuna tanıtılan ve meclise gönderilen kitapçık içerisinde çocuk istismarı ve çocuk koruma sistemi hakkındaki mevcut 4 kanun içerisinde bulunan 18 maddenin yeniden düzenlenmesi gerektiğine vurgu yapıldı.
Kitapçığın kamuoyuna tanıtılması amacıyla düzenlenen basın toplantısının açılış konuşmasını yapan Kocaeli Baro Başkanı Sertif Gökçe, "Sizlerin de yakından bildiği üzere son günlerde gündemimizi yoğun olarak meşgul eden ve toplumun tamamını yakından ilgilendiren ve önümüzdeki günlerde de mecliste yasalaşması beklenen cinsel istismar konusunu paylaşmak istiyoruz. Kocaeli Barosu ve Türkiye Çocuk ve Genç Psikiyatrisi Derneği olarak 2016 yılında başlatmış olduğumuz, bu alanda çalışan dernek ve kuruluşlardan da alanında uzman kişilerin destek verdiği, katkı koyduğu ve olgunlaştırdığımız 'Çocuğun Cinsel İstismarı Suçu ve Bu Suçun Yargılanması ile Çocuk Koruma Sistemine İlişkin Değişiklik Önerileri' başlıklı çalışmamızı kitapçık haline getirdik" dedi.
Yapılan çalışmanın içeriğinden bahseden Türkiye Çocuk ve Genç Psikiyatrisi Derneği Başkanı Prof. Dr. Ayşen Coşkun ise, "Çocukların cinsel istismarı sorununun çözüm yolu; cezaların arttırılması ya da ağırlaştırılmasına indirgenmemelidir. Konuyu bir bütün olarak değerlendirip, suçun önlenmesini hedef alan yasal düzenlemeler yapılmasına ve önleyici hizmet modellerinin geliştirilmesine yönelik çalışmalara ihtiyaç duyulmaktadır. Bunlardan biri de, çocuğa yönelik cinsel suçlara ilişkin Türk Ceza Kanunu'nda yapılması gereken değişikliklerdir.
Mevcut düzenleme, failin çocuk olduğu durumlarla yetişkin olduğu durumlar arasında bir fark gözetmemekte ve çocuğun cinsel istismarı suçunu, mağdurun yaşına bağlı olarak tanımlamaktadır. Bu durum, uygulamada çocuklar aleyhine ağır sonuçlar doğmasına ve bu sonuçlara çözüm aranırken de yetişkin suçluların lehine sonuç doğuracak önerilerin gündeme getirilmesine neden olmaktadır. Uygulamada ortaya çıkan hukuki sorunların çözümü için hızla yapılan yasal değişikliklerin daha önemli sorunların ortaya çıkmasına neden olduğu bilinmektedir" diye konuştu.
Mevcut düzenleme, failin çocuk olduğu durumlarla yetişkin olduğu durumlar arasında bir fark gözetmemekte ve çocuğun cinsel istismarı suçunu, mağdurun yaşına bağlı olarak tanımlamaktadır. Bu durum, uygulamada çocuklar aleyhine ağır sonuçlar doğmasına ve bu sonuçlara çözüm aranırken de yetişkin suçluların lehine sonuç doğuracak önerilerin gündeme getirilmesine neden olmaktadır. Uygulamada ortaya çıkan hukuki sorunların çözümü için hızla yapılan yasal değişikliklerin daha önemli sorunların ortaya çıkmasına neden olduğu bilinmektedir" diye konuştu.
Çocukların fail olduğu davalarda mağdur kadar fail çocuğun da korunması gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. Coşkun, "Kamuoyunun bilgisine sunduğumuz çalışma; cinsel suçlarla ilgili tüm sorunlar için öneriler içermemektedir. Ancak cinsel suçların failinin de mağdurunun da çocuk olduğu durumlara ağırlık vermektedir.
Hazırladığımız çalışmanın üç temel ayağı vardır. Bunlar; cinsel dokunulmazlığa karşı suçun failinin çocuk olmasına ilişkin düzenlemeler, cinsel suç mağduru olan çocukların yargılama sırasında ikinci kez mağdur olmasını önleyici tedbirler ve çocukların erken evlendirilmesine karşı düzenlemelerdir.
Fail çocuğun cinsel dokunulmazlığa karşı fiili; cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir nedene dayalı değil ise eylemi nedeniyle cezalandırılması yerine bu suçlar için özel olarak öngörülmüş, yapılandırılmış ve düzenlenmiş güvenlik tedbiri yaptırımı uygulanması önerilmektedir. Böylece cinsel dokunulmazlığa karşı suçun hem failinin hem de mağdurunun çocuk olması ve fiilin zora dayalı olmaması haline özgü, onarıcı adalet ilkelerini öne çıkaran bir anlayış sergilenerek, mağdur ve fail çocuğun korunması amaçlanmıştır" ifadelerini kullandı.
Hazırladığımız çalışmanın üç temel ayağı vardır. Bunlar; cinsel dokunulmazlığa karşı suçun failinin çocuk olmasına ilişkin düzenlemeler, cinsel suç mağduru olan çocukların yargılama sırasında ikinci kez mağdur olmasını önleyici tedbirler ve çocukların erken evlendirilmesine karşı düzenlemelerdir.
Fail çocuğun cinsel dokunulmazlığa karşı fiili; cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir nedene dayalı değil ise eylemi nedeniyle cezalandırılması yerine bu suçlar için özel olarak öngörülmüş, yapılandırılmış ve düzenlenmiş güvenlik tedbiri yaptırımı uygulanması önerilmektedir. Böylece cinsel dokunulmazlığa karşı suçun hem failinin hem de mağdurunun çocuk olması ve fiilin zora dayalı olmaması haline özgü, onarıcı adalet ilkelerini öne çıkaran bir anlayış sergilenerek, mağdur ve fail çocuğun korunması amaçlanmıştır" ifadelerini kullandı.