Kurban Bayramı’na sayılı günler kaldı. Kurban kesme, akraba ziyaretleri ile birlikte hareketliliğin eksik olmadığı bu dönemde et tüketimi çoğalacak ve özellikle yemek sonrası tüketilen ağır tatlılar da kalp-damar hastaları, diyabet hastaları, hipertansiyon hastaları ve böbrek hastalarını yüksek risk altında bırakacak.
Kurban Bayramı’nda yemek sonrası hafif ve lezzetli tatlılar tüketme konusunda Bal Uzmanı Ahmet Bağran Aksoy, ‘Geleneksel bayram tatlıları Osmanlı’da olduğu gibi günümüzde de bal ile tatlandırılıp, hafifletiliyor. Tatlılarda ham bal kullanmak hem daha sağlıklı hem de sindiriminizi düzenleyerek hazımsızlığa yardımcı olur’’ tavsiyesinde bulundu.
Bayram geleneklerimizden olan tatlı, şeker tüketimine ek olarak Kurban Bayramı’nda kırmızı et tüketimi de artmaktadır. Bu dönemde yüksek tansiyon, kalp-damar, mide ve diyabet hastalığı olan kişilerin beslenmelerine dikkat etmeleri gerektiği gibi ayrıca sağlıklı bireylerin de dikkat etmesi gerekiyor. Bal Uzmanı ve Etabal Yönetim kurulu Başkanı Ahmet Bağran Aksoy, ‘‘Kurban Bayramı’nda; sağlıklı beslenmenin temel prensiplerine, yiyecek seçimine, porsiyon kontrolüne ve besin gruplarının dengeli dağılması için alınması gereken önlemlerin herkes için geçerli olduğu unutulmayıp her zaman özen gösterilmelidir’’ tavsiyesinde bulundu.
TATLI YAPIMINDA HAM BAL KULLANIN
Fazla et tüketimine ek olarak ağır şerbetli tatlı tüketimi de mide-bağırsak rahatsızlığı sürecini hızlandıracaktır. Havaların sıcak olmasının da etkisiyle su tüketimine önem verilmeli ve günde en az 5-6 bardak su tüketilmelidir. Bayramlarda öğün düzeni, saatleri ve yediğimiz miktarlar da değişmektedir. Bu nedenle önlem alınmazsa bazı problemler yaşanabileceğini belirten Ahmet Bağran Aksoy, bu problemlerin yaşanmaması için şeker yerine kullanabileceğimiz ve işlem görmemiş saf halini koruyan ham balın çözüm olabileceğini belirtiyor.
SEVDİKLERİNİZLE GÜZEL BAYRAMLAR İÇİN SAĞLIKLI BESLENİN
Et birçok mineral ve vitamin içermesine rağmen C ve E vitamini içermez. Bu nedenle etlerin sebzelerle birlikte pişirilmesi veya etlerin yanında sebzelerin de tüketilmesi besin çeşitliliğinin sağlanması ve sebzelerde bulunan C vitamininin etlerde bulunan demirin emilimini artırması açısından sağlıklı bir yöntemdir. Bayram süresince yenecek et miktarı kadar eti pişirme ve saklama yöntemleri de önemlidir. Etler aynı zamanda sindirimi zor olan besinler oldukları için yeni kesilmiş hayvanların etleri tercih edilmemelidir. Çünkü yeni kesilen hayvanların eti sert olduğu için kesildikten birkaç gün sonra buzdolabında bekleterek tüketilmelidir.
ETABAL ve AHMET BAĞRAN AKSOY HAKKINDA BİLGİ
35 yıllık geçmişi ile Türkiye'nin en köklü ham bal ve arı ürünleri üreticisi olan ETABAL, 1985 yılında üretici Ahmet Bağran AKSOY tarafından kurulmuştur.
Arıcılık ve fitoloji üzerine eğitim ve donanımları ile sektörde ve kamuoyunda ‘BALIN GURMESİ” olarak bilinen Aksoy’un yönetimindeki ETABAL‘ın, Kaçkar Dağı ve yöreleri başta olmak üzere Rize, Erzurum, Erzincan ve Sivas’ın yüksek yaylalarında bal üretim çiftlikleri bulunmaktadır.
KOVANDAN SOFRAYA SAĞLIK!
Endemik bitki çeşitliliği ve floristik zenginliğiyle ön plana çıkan bu bölgelerde ETABAL’a ait 1800-2000 kovandan her yıl 6 ile 14 ton arasında bal üretimi gerçekleştirilmektedir.
ETABAL, geleneksel yöntemlerle herhangi bir işleme maruz kalmadan kovandan sofraya taşıdığı ham balların satışını kendi oluşturduğu mağaza ağları ve internet sitesi üzerinden gerçekleştirmektedir. ETABAL’ın bugün Kadıköy Tarihi Çarşı'da, Emaar Square AVM’de, Watergarden AVM’de, Mall Of Istanbul AVM’de, Aqua Florya AVM’de, Sapphire AVM’de ve Vadi İstanbul AVM’de mağazaları bulunmaktadır.
ÖZEL BAL VE KÜRLER
ETABAL, ham balın yanı sıra Arı Sütü, Saf Propolis, Polen ve Özel Karışım Kürlerinden oluşan toplam 24 farklı ürünün hem üretimini hem de satışını gerçekleştirmektedir.
AHMET BAĞRAN AKSOY
Ülkemizde bal konusunda uzman isimlerden biri olan Etabal Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Bağran Aksoy bal sektöründe 33 yıllık birikimi ile ‘’BALIN GURMESİ’’ olarak bilinmektedir.
Bal konusundaki gurmelik tanımını inceleyecek olursak balların farklı tat ve çeşitliliği bal gurmesi tanımlamasını doğuruyor. Bal gurmesi; balın tat, koku ve görüntüsünden bala ait özellikleri, florasını ve hangi yöreden geldiğini anlayabilen kişidir. Bal gurmesi, balların tatlarını birbirinden ayırabilme yeteneğine sahip, bal konusunda damak tadı gelişmiş ve duyarlı olan kişidir.
6 Mayıs 1963’te Rize’de doğan Ahmet Bağran Aksoy, ilköğretim ve lise eğitimlerini Rize’de tamamladı. İyi derecede İngilizce bilen Aksoy, halen Okan Üniversitesi Yeni Medya ve gazetecilik bölümünde lisans eğitimine devam etmektedir. Aksoy, Top Air Flight Academy, Tarkim Air ve İstanbul Havacılık Kulübü’nde uçuş eğitimleri alarak sivil pilotluğa adım attı. Kaçkar Dağı ve yöreleri yüksek yaylalar, Rize, Erzurum, Erzincan, Sivas yörelerine yaptığı uçuşlar ve geziler sırasında önemli gözlemler ve araştırmalar yapma fırsatı bulan Aksoy, zaman içerisinde arıların mucizevi yaşam öyküsünden etkilenerek bu konuda çalışmalara başlamıştır.
Arıcılık mesleğinin kişiliğine yansıdığını her fırsatta dile getiren Aksoy, arıların çalışkanlığından ilham alarak 1985 yılında bal ve arı ürünleri sektörüne giriş yaparak "Etabal” adını verdiği kendi markasını kurdu. Bu süreçte Aksoy, fitoterapi eğitiminin yanı sıra Arıcılar Birliği tarafından verilen arıcılık eğitimlerini tamamlayarak lisans belgesini aldı. Yurt içinde ve yurt dışında arıcılık ile ilgili birçok konferansa katılarak sektörel bilgi birikimini giderek arttırdı. Aksoy, bal, polen, propolis, arı sütü konularında 33 yıllık araştırmalarını sürdürürken arıcılık faaliyetlerine katkı sağlamaya devam etmektedir.
Ahmet Bağran Aksoy’un işine olan tutkusu ve karakteriyle bağdaştırdığı yaşam boyu süren deneyimleri gurmeliğinin en önemli tarafını oluşturmuştur. Arıların yaşam biçimi ve karakteri yıllar boyu Aksoy’u etkilerken arıların dünyasından aldığı birçok özelliği de kendi yaşam felsefesi haline dönüştürdü. Türkiye’de bal ve bal üretimi konusunda deyim yerindeyse Aksoy kadar bu konuyu içselleştirmiş başka bir örnek yoktur. Bal sağım zamanlarında kovan başında yılın yarısını ise yaylalarda geçiren Aksoy, güne en az 150-200 gr bal yiyerek başlıyor, arılara caz dinletip onlarla arkadaşlık kuruyor.
Spor ve müziği hayatının vazgeçilmezleri arasına koyan Aksoy, Shotokan karate siyah kuşak ve aikido kahverengi kemer sahibidir. İyi bir sporcu olmasının yanı sıra aynı zamanda iyi derecede bateri, gitar ve bağlama çalmaktadır. Türkiye Arıcılar Birliği, Gastronomi Turizmi Derneği-Sağlık Komitesi (GTD), İstanbul Havacılık Kulübü ve İstanbul Yelken Kulübü üyelikleri de bulunmaktadır.
1985 yılında başlayan ve bugün ETABAL markası ile devam eden bu serüvende, gerçek ve katkısız balı sunma misyonundan ödün vermeden hizmet sağlamaya devam ediyor; geleneksel yöntemlerle kendine has ürettiği ballar için önce şifa sonra lezzettir diyerek bal konusunda da tüketiciyi uyarıyor.
Özellikle ballar konusundaki bilgi kirliliğinin önüne geçmek isteyen ve tüketiciyi sahte ballar konularında uyaran Aksoy, tüketiciyi doğru yönlendirebilmek adına onları Etabal’ın Kadıköy şubesine bekliyor. Burada tüketicinin elindeki balın ücretsiz test edilebileceğini dile getiren Aksoy, bilgi alışverişi konusunda da her zaman tüketicinin yanında olduğunu ifade ediyor.