Türkiye’de şu sıralar tek gündem 31 Mart 2019 tarihinde yapılacak olan yerel seçim. Partiler içerisinde bulunduğumuz günlerde kendilerini neticeye götürecek adayları bulabilmek için geniş çaplı araştırmalar yapıyorlar.
Şu sıralarda siyasi partilerin tamamında ancak daha çok AK Parti’de olağanüstü bir aday adaylık müracaatı var. AK Parti’de aday adaylığı süreci 12 Kasım pazartesi günü mesai saati bitiminde sona erecekken, başvurular 16 Kasım Cuma günü mesai bitimine kadar uzatıldı.
Türkiye’nin dört bir tarafından kendisine yakın bulduğu partiden aday adaylığı için başvurularını tamamlayan siyasetçiler, aday adaylıktan, adaylığa kadar uzanan yolda daha iyi netice alabilmek 15-20 aday adayı arasından tek aday haline gelebilmek için saha çalışması yapmaya başladılar bile.
Dikkat ediyoruz tamamı olmasa bile aday adaylarının belli bir kısmı bu süreci adeta ölüm kalım meselesi haline getirmiş durumdalar. Varlıklarını tamamı ile önce belediye başkan adaylığına, sonra da yapılacak seçim sonunda belediye başkanlığına kilitleyen aday adaylarının bu durumu kendi açılarından sağlıklı bulmak elbette ki mümkün değil.
Bilindiği gibi belediye başkanlığı, meclis üyeliği, milletvekilliği, il genel meclis üyeliği meslek değildir. Bu saydığımız makamlara aday olan vatandaşlarımızın tamamının zaten bir meslekleri var. Hayatlarını devam ettirmek, evine ekmek götürebilmek adına gayret sarf eden vatandaşlarımızın bu durumları saygı duyulacak bir davranıştır.
Partileri tarafından aday gösterildikten sonra yapılan seçimlerde yukarıda yazdığımız makamlara layık görülenler kendilerini seçmene anlatabildikleri oranda o koltuklarda kalabiliyorlar. Ancak herkesin hayalini süsleyen bu makamlarda kim ne kadar kalırsa kalsın eninde sonunda kendi işlerinin başına dönmek zorunda kalıyorlar.
Böylesi bir noktada aday adaylarının kendilerini daha şimdiden o makamın sahibi olarak görmeleri kendi psikolojileri açısından son derece önemli. Genel merkezler zamanı gelip "Falanca yerleşim merkezinin belediye başkan adayı şudur" dediğinde ortaya çıkacak tahribatı tahmin bile edemiyoruz.
Siyaset hiç kimsenin olmazsa olmazı değildir, bu yüzden herhangi bir makama talip olanların o makamlara başka inanlarında aday olduğunu her adayın kendisine göre özellikleri olduğunu, kimi adayın eğitimi, kimi adayın mesleği, kimi adayın sporculuğu, kimi adayın ekonomik gücü gibi kriterler göz önüne alındığında adaylık ile ilgili herkesin başka bir başarısı hikayesi olduğu ortaya çıkacaktır.
Aday adaylığından adaylığa geçiş süresi için vakit çok hızlı bir şekilde tükeniyor. Aday adayı arkadaşlarımızın aday olabilmek için yaptıkları çalışmaları saygı ile karşılıyoruz, Ancak yukarıda da belirttiğimiz gibi çok sayıda aday adayı arasından sadece bir isim aday olarak açıklanacak.
Biz kendimizi bildik bileli Türkiye’de yerel ve genel seçim yapılıyor, bundan sonrada seçim yapılmaya devam edecek, Çok sayıda belediye başkanlığı için yine çok sayıda aday adayı yarışacak ve bu süreç devam edip gidecek.
Önce sağlığımız, önce kendi işimiz, sonra da mensubu bulunduğumuz siyasi partinin talebi ile aday yapılıp yapılmadığına yapıldıktan sonra da seçmenin kanaatine bakmak lazım, Olmadığı noktada kendimizi de etrafımızdakileri de sıkıntıya sokmanın hiçbir alemi yok.
Önce sağlık, sonra siyaset.