Grafenle geliştirdikleri kaplama, paslanmaya karşı 10 kat daha koruma sağlayacak

Genel

- Kocaeli'deki firmanın yönetim kurulu başkanı ve genel müdürü Erdal Topaç: - "Halihazırda bir endüstri firmasının kullandığı polimer kaplama sistemini, grafenle modifiye ederek geliştirip korozyon direncini 10 katına çıkardık. Yapılan çalışmalara göre, dünyada korozyon kaynaklı kayıplar yaklaşık 270 milyar dolar civarında"- "Bunu Türkiye özelinde değerlendirmek istersek, bu geliştirdiğimiz teknolojinin köprülerde, otoyollarda, tünellerde, sanayi yapılarda ve meskenlerde kullanımının yaygınlaşması, milyarlarca dolarlık bir tasarruf anlamına gelecek"

KOCAELİ (AA) - ŞENGÜL AZBAY - Gebze Teknik Üniversitesi (GTÜ) Teknoloji Transfer Ofisi'nde faaliyet gösteren bir firma, dünyada "mucize malzeme" olarak nitelendirilen grafen sayesinde metaller üzerine uygulanan polimer nanokompozit kaplamaların paslanma direncini 10 kat artırdı.

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının "Teknogirişim Sermayesi Desteği" ile kurulan firma, 2015 yılından bu yana grafen takviyeli endüstriyel ürün geliştirme çalışmaları yürütüyor.

Firma, GTÜ iş birliği ve Bant Boru Sanayi Ticaret AŞ Ar-Ge Merkezi'nin katkılarıyla sürdürdükleri çalışmalar kapsamında grafen takviyesi ile düşük karbonlu çeliklerin üzerinde koruyucu katman olarak uygulanan polimer kaplamaların paslanma direncini 10 kat artıran polimer nanokompozit kaplama geliştirdi.

- "Teknolojinin alacağı yeni şekillerde belirleyici rol oynuyor"

Hazerfen Kimya Malzeme ve Enerji Teknolojileri Sanayi Ticaret A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Erdal Topaç, AA muhabirine, grafenin mekanik olarak çelikten 200 kat daha dayanıklı, karbon nanotüpler ve elmastan daha iyi ısı iletken, yüksek yüzey alanlı ve yüksek optik geçirgenliğe sahip bir malzeme olduğunu anlattı.

Grafenin sıra dışı üstün özellikleri nedeniyle enerji, sağlık ve askeri alanlara kadar son derece geniş kullanım alanı bulunduğunu aktaran Topaç, "Şu anda 10'a yakın endüstriyel ürün geliştirme çalışmalarımız bulunuyor. Su bazlı yol çizgi boyalarında, kullanım ömrünü 3 katına çıkardık. Grafen takviyesiyle insansız hava araçlarının dayanıklılığını artıran malzeme geliştirdik. Gizlilik sözleşmeleri nedeniyle bazı çalışmalarımızı şimdilik paylaşamıyoruz. 1950'li yıllarda plastik nasıl bir yaygın etki yarattıysa, şimdi de grafen endüstriyel uygulamalarda, gündelik hayatımızda, teknolojinin alacağı yeni şekillerde benzer belirleyici rol oynuyor." diye konuştu.

- "Milyarlarca dolarlık bir tasarruf anlamına gelecek"

Topaç, grafen ve grafen teknolojileriyle ilgili farklı alanlarda ürün geliştirme, yerlileştirme ve millileştirmeye dönük birçok proje yürüttüklerini belirterek, şunları söyledi:

"Düşük karbonlu çeliklerin, korozyon direncini artırmaya yönelik bir çalışmayı tamamladık. Halihazırda bir endüstri firmasının kullandığı polimer kaplama sistemini, grafenle modifiye ederek geliştirip korozyon direncini 10 katına çıkardık. Yapılan çalışmalara göre, dünyada korozyon kaynaklı kayıplar yaklaşık 270 milyar dolar civarında. Bu da Amerikan pazarı için yaklaşık olarak gayri safi milli hasılanın yüzde 3'üne denk geliyor. Bunu Türkiye özelinde değerlendirmek istersek, bu geliştirdiğimiz teknolojinin köprülerde, otoyollarda, tünellerde, sanayi yapılarda ve meskenlerde kullanımının yaygınlaşması, milyarlarca dolarlık tasarruf anlamına gelecek. Bu çalışmayı, daha da iyi noktalara taşımak için çalışmalarımızı sürdüreceğiz."

Korozyonun, çevresiyle kimyasal etkileşimleri nedeniyle malzeme kayıplarına yol açan doğal bir bozulma süreci olduğuna işaret eden Topaç, birçok evsel sistemde ve endüstriyel süreçte, kazalara, tehlikelere, arızalara ve bozulmalara neden olabildiğini kaydetti.

Bu nedenle yeni koruyucu kaplamaların, bir yüzeyi agresif ortamdan korumak için yaygın şekilde kullanılmaya başlandığına dikkati çeken Topaç, "Özellikle grafen türevli polimer nanokompozit kaplamalar, grafenin sağladığı üstün özellikler sayesinde bu konuda dikkate değer etkiye sahiptir." dedi.

- "Havacılık uygulamalarında, daha dayanıklı yapılar üretme imkanı sağlayacak"

Topaç, envai çeşit malzemenin, grafen adı altında piyasa sürüldüğünü fakat bunların çoğundan sanayi firmalarının olumlu sonuç alamadığını vurgulayarak, 2 yıl önce başladıkları projede geliştirdikleri bu teknolojinin havacılık uygulamalarında da daha dayanıklı yapılar üretme imkanı sağlayacağını bildirdi.

Bu tür çalışmalarla ilgilenen firmaların, Teknoloji Transfer Ofisi aracılığıyla kendileriyle iletişime geçebileceğini aktaran Topaç, çalışmaya, GTÜ'den Prof. Dr. Ümit Demir, Doç. Dr. Ahmet Sinan Öktem, Doç. Dr. Ercan Özdemir, Doç. Dr. Mustafa Fazıl Serincan, Dr. Recep Önler, Araştırma Görevlisi Ongun Bora Saban'ın destek verdiğini sözlerine ekledi.

Yorum yapabilmek için lütfen sitemizden üye girişi yapınız!
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.