Çanakkale Savaşları kahramanı Seyit Onbaşı anılıyor

Genel

- Çanakkale Cephesi'nde sırtına aldığı büyük top mermisinin İngiliz zırhlısı "Ocean"ı batırmasıyla Osmanlı Ordusunun savaşları kazanmasında büyük pay sahibi olan Seyit Onbaşı'nın vefatının üzerinden 80 yıl geçti- Havran ilçesine bağlı kırsal Kocaseyit Mahallesi'nde bulunan Seyit Onbaşı'nın kabri ve müzesi, yurt içi ve dışından gelenlerce ziyaret ediliyor- Seyit Onbaşı'nın torunlarından Muhammet Yıkar:- "Böyle bir dedenin torunu olduğum için gurur duyuyorum"

BALIKESİR (AA) - MİRAÇ KAYA - Çanakkale Savaşları'nda sırtlandığı büyük top mermisini kundağa yerleştirerek İngiliz zırhlı donanması "Ocean"ın vurulmasını sağlayan ve Osmanlı Ordusunun muharebeleri kazanmasında büyük pay sahibi olan Seyit Onbaşı, vefatının 80'inci yılında anılıyor.

Abdurrahman Efendi ve Emine Hanım'ın oğlu Seyit Ali, Balıkesir'in Havran ilçesine bağlı, o dönem köy olan Çamlık Mahallesi'nde 1889 yılında dünyaya geldi. Osmanlı Ordusuna 1909'da yazılıp askerliğe başlayan Seyit Ali, 1912'de Balkan Savaşları'na katıldıktan sonra topçu eri olarak Çanakkale Cephesi'ne gitti.

Çanakkale Boğazı'nı geçmek için 18 Mart 1915'te İtilaf Devletleri Donanmasının başlattığı saldırı sırasında işgal güçlerinin gemilerinden yapılan atışlarla tabyadaki topların büyük bölümü kullanılamaz hale geldi, sadece Seyit Ali'nin görevli olduğu Rumeli Mecidiye Tabyası'ndaki top sağlam aldı. Öte yandan, mermiyi topa kaldıran vinç sistemi bozuldu.

Bunun üzerine Seyit Ali, silah arkadaşı Niğdeli Ali'nin de yardımıyla ağır top mermisini sırtlayarak kundağa yerleştirdi ve top ateşlendi. Atılan mermi, dönemin en donanımlı gemilerinden "Ocean" zırhlısını yan yatırdı. Ocean daha sonra Nusret Mayın Gemisi'nin döktüğü mayınlardan birine çarparak alabora oldu ve battı.

Seyrini değiştirip Osmanlı Ordusunun kazanmasında büyük pay sahibi olduğu Çanakkale Savaşları'nın ardından köyüne dönen Seyit Ali, ormancılık ve kömürcülükle uğraştı, Hacı Osman Ağa'ya ait zeytin yağı fabrikasında çalıştı. "Çabuk" soyadını alan 5 çocuk babası Seyit Onbaşı, 1 Aralık 1939'da verem hastalığı yüzünden 50 yaşında hayatını kaybetti.

Savaşlardaki kahramanlığıyla tarihteki eşsiz yerini alan Seyit Ali Çabuk'un naaşı, sonradan ismi Kocaseyit olarak değiştirilen köyüne defnedildi. Kahraman Mehmetçiğin kabri ve aynı mahallede bulunan müzesi, gerek yurt içinden gerekse yurt dışından gelenler tarafından ziyaret ediliyor.

- Maaş bağlanmasını kabul etmedi

Seyit Onbaşı'nın torunu olan ve Kocaseyit Müzesi'nde görev yapan Muhammet Yıkar (48), AA muhabirine, dedesinin 9 yıl askerlik yaptığını söyledi.

Savaştan sonra köyüne dönen dedesinin, hiç kimseye topu kaldırarak gemiyi batırdığından bahsetmediğini belirten Yıkar, şöyle devam etti:

"Aradan 10 yıl geçtikten sonra Atatürk, Havran'a gelmiş. Nahiye müdürüne demiş ki 'Bu semtte bir Seyit Onbaşı olacaktı. Onu görmem lazım.' Atatürk'ün yanına giden dedem, 'Paşam hoş geldin' demiş. O da demiş ki 'Seyit asıl sen hoş geldin, kaç gündür seni bekliyorum neredeydin?' O da 'Paşam dağda keçi çobancılığı yapıyorum, haberini aldım ancak gelebildim.' cevabını vermiş. Paşa, 'Başka ne iş yapıyorsun?' diye sormuş. O da bir çift öküzünün bulunduğunu, çiftçilikle geçindiğini anlatmış. Sohbet ederken Paşa demiş ki 'Seyit sen savaşın kaderini değiştirdin, ben sana maaş bağlamak istiyorum.' Dedem de 'Biz o an görevimizi yaptık, maaş için değil' diyerek reddetmiş. Öyle bir dedenin torunu olduğum için gurur duyuyorum."

Yıkar, Gazi Mustafa Kemal Atatürk köyden ayrılırken, dedesinin ricası üzerine, Seyit Onbaşı'nın dağdan topladığı odunları Havran ve Edremit'e getirirken orman askerlerinin engel olmaması konusunda nahiye müdürüne talimat verdiğini dile getirdi.

Malatya'dan gelerek Seyit Onbaşı'nın kabrini ziyaret eden Şemsettin Alkan da şu an Türkiye'de yaşayanların, bunu Seyit Onbaşı gibi kahramanlara borçlu olduğunu vurguladı.

Bu kahramanların kabirlerini ziyaret etmenin herkesin asli borcu olduğunu kaydeden Alkan, "Buranın manevi ortamı çok güzel, yaşamak lazım, tarif etmek mümkün değil. Çanakkale'yi de gezdim, canlı anlatımları da izledim. Şehit kanıyla yoğrulan bu topraklar, işgalcilere bırakılacak topraklar değil. Allah'ın izniyle bu ülke, İslam'ın mihmandarlığını dünyanın sonuna kadar devam ettirecektir." diye konuştu.

Yorum yapabilmek için lütfen sitemizden üye girişi yapınız!
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.