YALOVA (AA) - SITKI YILDIZ - İlk, orta ve lise diplomalarını Halk Eğitimi Merkezi tarafından açılan kurslara giderek alan Fatma Mustafaoğlu (72) ve Zeynep Güler Bağ (76), şimdi üniversite sınavlarına hazırlanıyor.
Eğitimin beşikten mezara sürdüğüne inanan ancak zorlu hayat mücadelesi nedeniyle eğitimlerini yarıda bırakan Mustafaoğlu ile Bağ, ailelerinin de desteğini alarak Halk Eğitimi Merkezindeki kurslara katıldı.
Kursları başarıyla tamamlayarak ilk, orta ve lise diplomalarını alan kursiyerler, şimdi eğitimlerini taçlandırmak için yine Halk Eğitimi Merkezi tarafından başlatılan üniversite sınavına hazırlık kurslarına yazıldı.
Herkesin şaşkın bakışları arasında kurslara katılan ve elde ettikleri başarıyla göz dolduran Mustafaoğlu ile Bağ, çocuklarının ve torunlarının da gurur kaynağı oluyor.
Hayatın getirdiği zorluklar nedeniyle eğitimini ilkokul üçüncü sınıfta noktalamak zorunda kalan Mustafaoğlu, AA muhabirine, eğitim süreçlerini anlattı.
İlkokul diploması olmadığı için iş yeri kurma hayalini gerçekleştiremediğini söyleyen Mustafaoğlu, "İlkokul diplomamı 40 gün kurslara katılarak dışarıdan aldım. O diplomayla çok güzel işler yaptık eşimle birlikte. 'Olmaz, daha büyük bir şeyler yapmam lazım' dedim. Sonra ortaokul ve son olarak liseyi başarıyla bitirip diplomalarımı aldım. Ben de bir insanım. 'Neden bilgisayarımı, telefonumu güzel kullanmayayım' dedim ve eğitimimi tamamladım. Lise diplomamı aldım ve çok mutluyum. Şimdi halk eğitimin üniversiteye hazırlık kursları açıldı. Ben de anında yazıldım. Ben üniversiteye gitmek, okumak istiyorum." diye konuştu.
- 65 yaşındayken ehliyetini aldı
Eğitimini yarım bırakmış insanlara seslenen ve hiçbir şey için geç olmadığına vurgu yapan Mustafaoğlu, şöyle konuştu:
"Okumak gibi güzel bir şey var mı? Nereye gidersen kapılar açılıyor, kendi işini yapabiliyorsun. 'Kimseden hap, su istemeyeceğim, kendi işimi kendim yapacağım' dedim ve Yaradan bana o izni verdi. 2012'de eşimi kaybettim. Sımsıkı halk eğitime sarıldım ve bugüne geldim. İnşallah üniversiteyi bitiririm. Bu arada bana 'ehliyetini de al' dediler. Ben de 2015 yılında sınavları başarıyla vererek, ehliyetimi aldım. Yaşımı gören 'alamaz' dediler. Bunlar hep okumanın cilvesi. 5 torunum var. Torunlarım bana diploma hediyesi olarak ne istediğimi soruyor. Ben herkese tavsiye ediyorum, okuyun."
- İçinde ukde kalan lise diplomasına kavuştu
Çiftçilikle uğraşan ailesinin okul olmadığı için kendisini İstanbul'daki akrabalarının yanına gönderdiğini aktaran Zeynep Güler Bağ ise ortaokul üçüncü sınıfa kadar okuduktan sonra eğitimini yarıda bıraktığını söyledi.
O dönem Edirne Kız Öğretmen Okulu sınavlarına girerek kazandığını ancak diploması olmadığı için gidemediğini de belirten Bağ, şunları kaydetti:
"Okuyamadım ama içimde ukde kaldı. Ben de dikiş nakış kurslarına gittim. Evlilik araya girdi ve ardından Çınarcık ilçesine yerleştik. Halk Eğitim Müdürlüğünün kurs açtığı haberini alır almaz gelip kayıt yaptırdım. Ortaokul diplomamı almak istiyordum. Okudum ve diplomamı aldım. Ardından liseyi de bitirmemi istediler. Ben de kursa yazıldım ve liseyi de bitirdim. Geçen yıl kaybettiğim eşim çok destek oldu bana. Bana 'Güler abla sen bu yaşta ne yapacaksın diplomayı' diyenler oldu, 'benim için diploma önemli değil, önemli olan beynimi çalıştırmak, gençlere, tahsili yarım kalanlara örnek olmak' diyordum. Ben bundan sonra 'üniversiteye de gideceğim' diyorum onlara. Okumanın yaşı yok. 100 yaşında da olsan okursun diyorum. Dört duvar arasında kalıp da kime faydam olacak. Bir harfi dahi bir çocuğa öğretirsem ne mutlu bana."
3 torununun en büyüğünün lise son sınıfta olduğunu da aktaran Bağ, torununun bu başarısına çok sevindiğini ve üniversite için de kendisini teşvik ettiğini anlattı.
Mustafaoğlu ve Bağ'a lise diplomalarını vermekten memnuniyet duyduğunu belirten Halk Eğitimi Merkezi Müdürü Sadrettin Doğan da "Bizde yaş sınırı yok. En iyi örnek ablalarımız. Ortaokul ve lise diplomalarını aldılar. Bu yıl açtığımız üniversiteye hazırlık kurslarına katılacaklar ve kısmet olursa önümüzdeki sene üniversite sınavına girecekler. Ablalarımızın bu davranışı büyük takdir görüyor ve çok sayıda kişi onları örnek alarak kurslara geliyor. Biz her kurs bitiminde binlerce belge veriyoruz ama bugüne kadar verdiğimiz en değerli belge ablalarımıza verdiğimiz diplomaları." dedi.