Kadın ve erkeklerin sağlık bir cinsel hayat sürmelerine engel olabilen ve zaman zaman her bireyde görülebilen bu sorun psikolojik, kültürel, sosyal ve çoğu zaman tıbbi durumlara bağlı olarak ortaya çıkabilmektedir. Cinsellikle ilgili korku ve kaygılar, cinsel birleşme sırasında ağrı veya acı, sertleşme güçlüğü, erken boşalma ya da boşalmada güçlük, kadınlarda orgazm sorunları bu duruma yol açabilmektedir. Eşler arasındaki cinsel uyumsuzluk da isteksizliğe neden olabilmektedir.
Bilinenin aksine cinsel isteksizlik her zaman kadına ait bir sorun değildir. Erkeklerde de yüksek bir oranda olabilen isteksizlik, uzun süre ilişkiye girmeyen çiftlerde, ileri dönemler için boşanmalara varan sorunlara sebebiyet verebilmektedir. Bu açıdan çok ciddiye alınması gereken bir sorun olan cinsel isteksizliğe kavgalar, eşe duyulan öfke, çiftlerin kendini değersiz hissetmesi gibi nedenlerden ileri gelebileceği de unutulmamalıdır.
Ancak cinsel isteksizliğin tıbbi sebepleri de olabilmektedir. Antidepresanlar, hormonal dengesizlikler, kalp, karaciğer ya da böbrek hastalıkları ile menopoz bunlardan bazılarıdır.Bu noktada konusunda uzman bir hekime başvurmalı veya cinsel terapist ve psikologlardan destek alınmalıdır.
Cinsel isteğin olmaması sonucu cinsel ilişki sıklığında azalma olması, yorgunluk ve depresif duyguların çoğalması gibi belirtileri izlenebildiği bu durumda yeterli cinsel uyarı olmasına rağmen cinsel etkinlikte bulunma isteğinin az veya hiç olmaması sizi tedavi konusunda harekete geçirmelidir.
Cinsel isteksizliğin tedavisi altta yatan nedenlere bağlı olarak psikolojik ve ilaç tedavisi ile gerçekleştirilebilir. Eğer altta yatan sebepler psikolojikse cinsel terapi, aile terapisi veya bedensel egzersizlerle tedavi edilebilir. Tıbbi ise de hekiminiz tarafından ilaç veya diğer tedavi yöntemleri başlanması da önerilebilmektedir.